Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin İncelenmesi ve Gerekçe: Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/435 Esas 2011/461 Karar sayılı ilamıyla orman vasfında olduğundan bahisle tapusunun iptal edilerek orman vasfıyla hazine adına tescil edildiği, ilgili kararın 14/06/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK.'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla duruşma için belirlenen 06.11.2012 günü temyiz eden davacı vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vekili Av....'ın yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhinde temyiz olunan davalı ... vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı ve davalı ... vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - 1) İzmir 1....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK.'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla duruşma için belirlenen 06.11.2012 günü temyiz eden davacı vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vekili Av. ...'ın yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhinde temyiz olunan davalı ... vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı ve davalı ... vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

        İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında değerlendirildiğini, kıyı olan bir yerin imara açılamayacağını, bu nedenle arsa vasfını kazanamayacağını, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, hazineye ait kıyı vasıflı taşınmazlar için tazminat değeri kanuna aykırı olduğunu, somut emsalin dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğunu, faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu kaydında bulunan kıyı kenar çizgisi içinde kalmaktadır şerhi sebebiyle mülkiyet hakkını kullanmaktan men edildiği iddiasına dayalı, TMK m.1007 gereğince açlımış tazminata ilişkindir. I. TMK m. 1007'den doğan zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Buna göre, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında değerlendirildiğini, kıyı olan bir yerin imara açılamayacağını, bu nedenle arsa vasfını kazanamayacağını, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, hazineye ait kıyı vasıflı taşınmazlar için tazminat değeri kanuna aykırı olduğunu, somut emsalin dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğunu, faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu kaydında bulunan kıyı kenar çizgisi içinde kalmaktadır şerhi sebebiyle mülkiyet hakkını kullanmaktan men edildiği iddiasına dayalı, TMK m.1007 gereğince açlımış tazminata ilişkindir. I. TMK m. 1007'den doğan zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Buna göre, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK 1007.maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir. Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilinin, davacı tarafın zararının bulunmadığına ve tazminat isteme hakkı olmadığına ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde: 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur....

        maddesi uyarınca tazminat haklarının mevcut olduğunu belirterek Yalova ili, Termal İlçesi, Gökçedere Köyü, Kumla Mevkii 28- 39- 36 ve 37 nolu parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali sebebi ile fazlaya ilişkin dava ve haklarının saklı kalmak üzere davacıların tapu iptali ile uğramış olduğu TMK 1007 maddesi uyarınca maddi zararlara karşılık şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesi ile ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna göre orman sınırları içerisinde kalan davacıya ait taşınmazın tapusunun iptal edilmesi nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat (TMK md. 1007) istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanunun 1007. (eski M.K. 917. md.) maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." Hükmü amirdir. Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararlardan devletin sorumluluğunun mevzuatımız içerisinde yer alan kusursuz sorumluluk hallerinden biri olduğu doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir. TMK 1007. maddede yer alan “Devletin sorumluluğunun oluşabilmesi için; tapu sicilinin tutulmasında sicil görevlisinin hukuka aykırı bir eylem veya işleminin olması, bu eylem veya işlem sonucunda bir zararın doğmuş olması, eylem veya işlem ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir....

          UYAP Entegrasyonu