Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

b-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

    1007 maddeye göre açılan bu tazminat davalır HMK 107 maddesine göre değeri belirsiz dava olmayıp ve bu gibi tazminat davalarında 10 yıllık zamanaşımının geçerli olduğunu, sürenin kesinleşme tarihinden itibaren başaldığını belirterek müvekkilleri adına kayıtlı iken 19/03/2009 tarihinde kesinleşen Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/237 esas 2008/326 karar sayılı 10/04/2008 tarihli tapu iptal tescil kararıyla davalı adına tescil edilen dava konusu İzmir ili, Menderes ilçe,i Özdere köyü 1663 parsel nolu 51.000 m² yüzölçümlü orman vasfıyla davalı hazine adına tescil edilen arsa vasıflı taşınmazın tapu iptali ve tecil kararı kesinleşme tarihi olan 19/03/209 tarihi itibariyle harca mahsus değer için öncelikle delil tespiti suretiyle değerinin ve niteliğinin vasfının tespitine ve TMK madde 1007 gereğince tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle değeri belirsiz alacak davası sayılmak üzere ve fazlaya ilşikn hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000,00 TL nin tapu iptali ve tecil kararı kesinleşme...

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

    Hukuk Dairesince onanarak 4.11.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış olup, tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak, birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK.'nun 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Hal böyle olunca, devletin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan bir zararın oluştuğu ve kadastro işleminden kaynaklanan bu sorumluluğun da TMK.'nun 1007. maddesi kapsamında tazmini gerektiği muhakkak olup davalı Hazine hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu tazminat isteminin dayanağı olan Sultanbeyli 1....

      TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK'nın 125. md. (eski 146.md.) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir....

      bir maddi hata olduğunu, 6300.00 m2 den 3159.99 m2 ye düşürüldüğünü, bunun sonucunda mülkiyet hakkında 3140.01 m2 lik azalma meydana geldiğini, zararın hazine tarafından tazmin edilmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin uğradığı mülkiyet hakkındaki 3140.01 m2 lik zarardan TMK nın 1007.maddesi uyarınca hazinenin sorumlu olduğunu şimdilik 5000 TL maddi tazminat bedelinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile müvekkiline ödenmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sahte vekaletnameye dayalı olarak tapuda yapılan satış nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, sahte vekaletnameye dayalı olarak tapuda yapılan satış nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 4721 sayılı TMK.'...

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle tazminat veya TMK 1007 Gereği tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 37. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/31 Esas - 2017/48 Karar sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu taşınmaza ilişkin Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/28 Esas, 1999/204 Karar sayılı tapu iptal ve tescil dava dosyasının dosya arasına alındıktan sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava; akıl hastalığı (TMK md. 165) olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı kadının; erkek yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda; mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen "müşterek çocukların bakım ve gözetimini gereği gibi yerine getirmemesi" eylemi, erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davacı erkek yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 27.02.2003 gün 2002/208-2003/14 sayılı kararı ile kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle iptali üzerine, davacılar tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 1-Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre; 4721 sayılı T.M.K.'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında değerlendirmenin dava tarihi itibariyle yapılması gerekir. Bu nedenle, dava tarihine göre değerlendirme yapan 22.02.2011 günlü rapora göre hüküm kurulması gerekirken, tapu kayıtlarının iptal edildiği tarihi değerlendirme tarihi kabul etmek suretiyle düşük bedele hükmedilmesi, 2- 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur....

            UYAP Entegrasyonu