Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava konusu şerhin davalı talebi üzerine tapu kaydına uygulanmasından önce malikin davalı idare aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talepli dava açtığı, bu davanın haksız fiilden kaynaklanan bir dava olup, davacıya verilen tazminatın kamulaştırma bedeli değil, haksız el atmanın karşılığı olan tazminat olduğu, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin yerleşmiş uygulamalarına göre (Örneğin Yargıtay 5....

Somut olayda, dava konusu şerhin davalı talebi üzerine tapu kaydına uygulanmasından önce malikin davalı idare aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talepli dava açtığı, bu davanın haksız fiilden kaynaklanan bir dava olup, davacıya verilen tazminatın kamulaştırma bedeli değil, haksız el atmanın karşılığı olan tazminat olduğu, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin yerleşmiş uygulamalarına göre (Örneğin Yargıtay 5....

Somut olayda, dava konusu şerhin davalı talebi üzerine tapu kaydına uygulanmasından önce malikin davalı idare aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talepli dava açtığı, bu davanın haksız fiilden kaynaklanan bir dava olup, davacıya verilen tazminatın kamulaştırma bedeli değil, haksız el atmanın karşılığı olan tazminat olduğu, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin yerleşmiş uygulamalarına göre (Örneğin Yargıtay 5....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı, Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların hissedar olduğu taşınmazın tapu kaydında orman işletme müdürlüğünün yazısının bulunduğuna dair şerh bulunduğu, dosyaya celp edilen orman kadastro tutanağı, hava fotoğrafı ve amenajman fotoğrafı da incelenerek davaya konu taşınmazın başında yapılan keşif akabinde fen ve orman bilirkişisinin düzenlediği 11/05/2020 tarihli rapora göre davaya konu taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğunu, buna göre davacının mülkiyet hakkının sınırlanması nedeniyle tazminat davası açmakta haklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de davaya konu taşınmazın tapu kaydında orman idaresi lehine şerh bulunması nedeniyle TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan şerhin silinmesi, olmadığı takdirde uğranılacak zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davası ile tapu iptal ve tescil istemli birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın Orman İdaresi yönünden husumet yokluğundan reddine, Hazine yönünden kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan şerhin silinmesi, olmadığı takdirde uğranılacak zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini; birleştirilen dava kesinleşen tahdide dayalı tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

    Maddesine dayalı olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve taleplerinin saklı kalması kaydıyla taşınmazın değerine karşılık gelen 10.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile beraber tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi Kararı Mahkemece, TMK m.1007'de öngörülen bir zarar oluşmadığından davanın reddine ilişkin karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri İstinaf kanun yoluna davacı tarafından başvurulmuştur. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay ilamıyla dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde kaldığının tespit edildiğini, mülkiyetinin devlete ait olduğu belirtilmiş ise de tarafına herhangi bir tazminat ödenmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

    Çünkü; taşınmazın tapu kaydına konan ... şerhinin önceki maliklerin dava açabilecekleri kabul edilmekte iken, şerhin konulmasından sonra satın alan malike dava açma hakkını kısıtlamak düşüncesi büyük çelişki, haksızlık ve hak kaybına sebebiyet verecektir. ... şerhinin etkisi şerhin konmasından önceki ve sonraki tüm malikler yönünden aynı değerdedir. Şerhi bilerek satın alan malikin dava açamayacağı kabul edildiği takdirde bu sefer tapu dışı harici satış ve alacağın temliki yolunun seçileceği bu şekilde tarafların isteklerinin gerçekleşmesi de mümkündür. Tapu kaydı üzerinde ... şerhi olduğu için tapuda satış mümkün değilken, Dairemiz kararları gereğince satın alana dava açma hakkı verilemiyecek kişi tapuda devir yapıldığı için TMK’nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle dava açma hakkı vardır....

      İdaresi adına kayıtlı olduğunu, sözleşmenin 27.maddesine göre hisseli yerlerde sadece vakıfların paylarının sözleşme kapsamında bulunduğunun belirtildiğini ileri sürerek kendilerini bağlamayan kira sözleşmesi nedeniyle öncelikle ödenmeyen kira bedellerinin avans faizi ile birlikte tahsiline, kira sözleşmesinin hükmen malik oldukları tarihten önce düzenlenmesi nedeniyle tapudaki şerhin terkinine, bu istem kabul edilmediği takdirde elatmanın önlenmesi ya da kendileri ile yeni bir sözleşme düzenlenmesine karar verilmesini, ayrıca taşınmaz üzerindeki bina nedeni ile tazminata hükmedilmesini talep etmişler, taraf teşkilini sağlamak amacıyla da paydaş ...'un kayyum adayı İstanbul Defterdarlığını hasım göstermişlerdir. Davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece tapu kaydındaki kira sözleşmesine ilişkin şerhin terkini isteminin kabulüne, diğer talepler ... bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş, hükmü taraflar temyiz etmişlerdir....

        UYAP Entegrasyonu