Bu açıklamalar dikkate alındığında; istinaf incelemesine konu davanın, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararların 4721 sayılı TMK'nın 1007 maddesi gereğince tazmini istemine ilişkin olduğu, bir diğer ifadeyle İDM'nin nitelendirmesine göre TMK 1007. maddesine dayanan davalardan olduğu ve dosyanın istinaf incelemesinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemeleri İş bölümü Kararının 3. Hukuk Dairesi'nin görevini belirleyen 20. bendi uyarınca "Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar" ilgili davalarda görevli daire olan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi olduğu, Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın itirazı incelemekle görevli ve yetkili Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Davalı Hazine vekili istinafında özetle; husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, TMK m.1007 şartlarının oluşmadığını, hüküm altına miktar davacıya sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; taşınmaza objektif değer artışı uygulanmamasının hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava; orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil davası ile TMK m.1007 gereğince tazminat istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının orman kadastrosuna itiraz etmediğini, TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, zararın oluşmadığını, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, ağaçlık alan ve açıklık alan ayrımı yapılmadan % 5 oranında düşük kapitalizasyon faiz oranı uygulandığını, % 30 oranında objektif değer artış oranının yüksek olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, faizin dava tarihinden itibaren uygulanmaması gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Delillerin İncelenmesi ve Gerekçe: Asıl dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davası, birleşen dava ise tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Davacı vekilinin tazminat yönünden tefrik kararı verilmesine yönelik istinaf talebi bakımından yapılan incelemede, HMK 132 maddesi gereğince karşı davanın aynı taraflar arasında açılmış olması gerektiği ve ayrıca karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürelen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması, yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması gerektiği, eldeki davanın Orman İdaresi tarafından açılan tapu iptal davası olduğu, davalının açtığı davanın ise TMK 1007'den kaynaklanan tazminat davası olduğu, TMK 1007'ye göre açılacak davada davalının Hazine olması gerektiği, Orman İdaresinin taraf sıfatının bulunmadığı ve TMK 1007'ye göre dava açılabilmesi için zararın doğmuş olması gerektiği, bunun ise ancak tapu iptal kararı verilip kesinleşmesiyle oluşabileceği, bu nedenle mahkemece verilen tefrik kararının Yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL- TAZMİNAT-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kök mirasbırakanları ...veya onun mirasbırakanları adına kayıtlı olan 20, 25, 36 ve 51 parsel sayılı taşınmazların bilinmeyen bir nedenle davalıların mirasbırakanı Suriye uyruklu Ali Hamviye adına tespit edildiğini, 1992 yılında ise mirasçıları olan davalılara intikal ettiğini ileri sürerek tapu kaytılarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmadığı takdirde TMK m.1007 uyarınca Hazinenin sorumluluğu nedeniyle taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin faizi ile birlikte miras payları oranında davalı Hazineden tahsilini istemişler, davacılardan Salha’nın yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK' nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK' nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Hükme dayanak raporu hazırlayan bilirkişi tarafından tazminat isteğine dayanak taşınmazın terkin ve dava tarihine göre değerleri, daha önce kamulaştırmasız elatma davasının görüldüğü ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/532 E. - 2007/428 K. sayılı dosyasında belirlenen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen değer güncellenerek usulüne uygun bir şekilde ayrı ayrı tespit edilmiştir. Ne var ki, mahkemece tazminat isteğine dayanak taşınmazın terkin tarihindeki değeri yerine dava tarihindeki değeri hükme esas alınmıştır. Oysa yukarıda açıklandığı üzere, tapu iptal ve yola terkin kararının kesinleştiği tarihte davacı, tazminat isteğine dayanak taşınmazın maliki olmadığından, davacının zararı tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten sonra ancak dava tarihinden önce terkin işleminin yapıldığı tarihte oluşmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taşınmazın tapusunun mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK m.1007) tazminat talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 20.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 17.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....