Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353/(1), b, 2 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, TMK.nun 1007. maddesi kapsamında açılmış tazminat davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşınmıştır. TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK'nın 125. md. (eski 146.md.) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir....

Hukuk Dairesi K A R A R Dava tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK mad. 1007) tazminat istemine ilişkin olup, ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin ... bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre TMK.1007 maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      DAVA: Dava TMK nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dosya kapsamından dava konusu Güngören ilçesi 6894 parsel sayılı taşınmaz davacıların murisi Cevdet Erikel adına kayıtlıyken 19/09/1988 tarihinde sahte kimlik ve sahte veraset ilamı ile Halide Erikel adına hareket eden kişiler tarafından yolsuz bir şekilde önce T10 ardından sırasıyla T13 Alaaddin Kadayıfçıoğlu ve en son Alemdar Hilmi Albayrak adına tescil edildiği, davacılar tarafından yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptal davası sonucu Bakırköy 1. Asliye hukuk mahkemesinin 2007/196 esas ve 2013/280 karar sayılı ilamı ile Alemdar Hilmi adına olan tapu iptal edilerek davacıların murisi adına tesciline karar verildiği, davacıların dava konusu taşınmazın uzun süreden beri kullanılmaması ve yargılama sürecinde uğramış oldukları maddi ve manevi zararlar nedeniyle TMK'nın 1007 maddesi kapsamında tazminat talebinde bulundukları anlaşılmaktadır....

      Somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından terditli olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK 1007 hükmü kapsamında tazminat talep edildiği halde sadece tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin bir gerekçe yazılarak tazminat istemine ilişkin HMK 297. maddesine aykırı olarak hiçbir gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuştur. Bu itibarla terditi oluşturan talep (tazminat talebi) hakkında somut uyuşmazlıkla ilgili gerekçe içermeyen şekilde gerekçesiz olarak karar verilmiş olması HMK 297. ve Anayasanın 141. maddesi düzenlemelerine aykırıdır. Bu haliyle karar gerekçesiz ve HMK 297/1- c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu sebeple HMK'nın aradığı anlamda ve istinaf denetimine elverişli bir gerekçe bulunmadığından bu haliyle kararın istinaf denetimini yapma olanağı yoktur....

      Değerlendirme ve Gerekçe Dava, mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle AİHS ek-protokl 1.md ve TMK 1007 md'ye dayanan tazminat ve karşı dava olarak T5nce davacılara karşı açılan tapu iptal tescil davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen 02.11.2017 tarihli kararın istinaf incelemesi neticesinde; Dairemizce 2018/736 Esas 2018/1244 karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye T3'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

      Bu nedenlerle iptal/terkin kararı kesinleşmeden davalının tapu kaydının(mülkiyet hakkının) kendisine sağladığı korumaya dayalı olarak taşınmazı kullanmaya devam etmesi hakkı olduğu gibi, aynı nedenle üzerindeki muhtesatın yıkımına da karar verilemez Diğer yandan; davalı arazi(arsa) üzerinde mevcut tapu kaydına güvenerek muhtesat inşa ettiğine göre; iyiniyetli (TMK. md. 3) sayılmadır. Tapu kaydını iptal ettiren Maliye Hazinesi'nin TMK. 723. maddesine göre iyiniyetli malzeme sahibi konumuda olan davalıya “uygun bir tazminat” ödemesi gereklidir. 04.03.1953 t. ve 1952/10 E. 1953/2 K. Sayılı Y.İBK.da da işaret edildiği gibi, karşı dava açılması bile gerekmeksizin, arazi maliki bu uygun tazminatı depo etmediği takdirde yıkım kararı verilemez. Mahkemece iptal/terkin kararı verilebilir; ancak bu karar kesinleşmeden el atmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesi isabetli olmaz....

        Hak sahibi gerçek kişinin 6292 sayılı Kanunla tanınan bu hakları kullanmak ya da TMK. 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemek konusunda seçimlik hakkı bulunmakta olup; bu hakkın kullanılmasında iyiniyet şartı aranmaz, keza; TMK 1007. maddeye dayanan Devletin sorumluluğu da kusursuz sorumluluktur. O halde, taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince idareden iadesinin talep edilip edilmediği araştırılarak, iade başvurusu varsa sonucunun beklenmesi, 7/4. maddeye göre iade edilmeyecek yerlerden ise bedelinin ödeneceğinin gözönünde bulundurulması, bu da olmadığı takdirde TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteminin esası hakkında karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece davacının iyiniyetli olmadığından sözedilerek davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, hükmün bozulması gerekmiştir....

          DAVA: Eski tapu kaydına dayalı olarak tescil, olmadığı takdirde 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından tazminatların ve çocuk için hükmedilen nafakaların miktarı ve kendi reddedilen nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

            UYAP Entegrasyonu