DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkillerine Kaytazdere Köyü, Kariye Civarı, 31 cilt, sahife 193 , sıra 144 ve devamı, Temmuz 306 tarihli tapunun yerinin tespitini, yerinin tespit edilememesi halinde müvekkillerine dava tarihinden itibaren faiziyle tazminat verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekilinin talepleri incelendiğinde; öncelikle muhacir komisyonu tarafından verilen tapunun zeminde yerinin tespiti, bu talebin karşılanmaması halinde Devletin tapu sicilinin tutulmasından ötürü sorumluluğu (TMK 1007 md.) nedeniyle tazminat talepleri olduğu tespit edilecektir. Bu husus 6100 sayılı HMK'da 111. Maddede düzenlenen terditli dava hallerindendir. Davacının asli talebi olan tapu senedinin zeminde tespiti, tapusuna karşılık yer verilmediği takdirde artık Devletin tapu sicilinin tutulmasından ötürü sorumluluğu gereği (TMK 1007 md.) tazminat talebidir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında değerlendirildiğini, kıyı olan bir yerin imara açılamayacağını, bu nedenle arsa vasfını kazanamayacağını, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, hazineye ait kıyı vasıflı taşınmazlar için tazminat değeri kanuna aykırı olduğunu, somut emsalin dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğunu, faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu kaydında bulunan kıyı kenar çizgisi içinde kalmaktadır şerhi sebebiyle mülkiyet hakkını kullanmaktan men edildiği iddiasına dayalı, TMK m.1007 gereğince açlımış tazminata ilişkindir. I. TMK m. 1007'den doğan zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Buna göre, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında değerlendirildiğini, kıyı olan bir yerin imara açılamayacağını, bu nedenle arsa vasfını kazanamayacağını, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, hazineye ait kıyı vasıflı taşınmazlar için tazminat değeri kanuna aykırı olduğunu, somut emsalin dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğunu, faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu kaydında bulunan kıyı kenar çizgisi içinde kalmaktadır şerhi sebebiyle mülkiyet hakkını kullanmaktan men edildiği iddiasına dayalı, TMK m.1007 gereğince açlımış tazminata ilişkindir. I. TMK m. 1007'den doğan zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Buna göre, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur....
Temyiz Sebepleri Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; husumetin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, zamanaşımının dolduğunu, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince davalının sorumlu tutulması için tapu memurunun kasıtlı ve kusurlu bir eyleminin olması gerektiğini, satış işlemlerinin iyiniyet kurallarına aykırı olarak yapıldığını, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini, taşınmaz üzerindeki şerh ve beyanların bedele yansıtılması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi 3....
1007. maddesindeki kusursuz sorumluluk ilkesine göre 6100 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca tazminat tutarları belirlenerek tespitine ve şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak tespit edilecek gerçek değerinin yargılama aşamasında ıslah edilmek ve harcının ikmal edilmek koşulu ile (dava değeri olan 10.000....
Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. I. TMK m. 1007'den doğan zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Buna göre, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2019 NUMARASI : 2016/156 ESAS - 2019/50 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007 md. dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin maliki olduğu Van, Edremit ilçesi, Yeniköy Mahallesi, 337 parsel sayılı taşınmazın 709,18 m2'lik kısmın 1958 yılında kamulaştırılarak tapudan terkin edilmesine rağmen kadastro çalışmaları sırasında bu hususa dikkat edilmeyerek tespit ve tescil gördüğünü, bilahare Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/247 E., 2015/574 K. sayılı kararı ile taşınmazın 709,18 m2'lik kısmın tapusunun iptaline ve yol olarak terkinine karar verildiğini, müvekkilinin tapunun iptal edilmesi nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00- TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK' nun 1007. maddesine dayalı tazminat davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 17.04.2012 günü temyiz eden davacı vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı idare Vek.Av....'in yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp, taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R – Dava, TMK.nun 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle Yargıtaydaki inceleme yeri 4. Hukuk Dairesidir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Bir taşınmazın tapu kaydının kıyı kenar çizgisi olması sebebiyle sehven varlığını devam ettirmesi devletin TMK 1007' den kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, yerel mahkemenin TMK 1007 hükmü içeriğine ve bu hüküm uyarınca oluşan Yargıtay' ın tüm içtihatlarına aykırı karar verdiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle :yerel mahkeme kararında vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını ve bunun düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Açılan dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/303 esas-2003/756 karar sayılı kararı ile taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle tapunun iptaline karar verildiği ve kararın 12.06.2006 yılında kesinleştiği anlaşılmıştır....
DELİLLER Kadastro Tutanakları Tapu Kayıtları Tedavül Kayıtları Keşif Bilirkişi İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 01/07/2021 tarihli kararı ile; TMK m. 1007'ye dayanılarak açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazineye ait olup Hazineye husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....