Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu Bursa ili Mustafakemalaşa ilçesi Güvem Köyü 107 ada 32 parsel sayılı taşınmazın eski malikinin zarara uğradığından bahisle tazminat talebinde bulunduğunu, devletin tapu sicil memurları tarafından tapu sicillerinin usule uygun olarak tutulmaması sebebiyle meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, ancak sorumluluğun söz konusu olabilmesi için tapu sicilinin tutulmasına ilişkin bir fiilin olması ve hukuka aykırı olması gerektiğini, hukuka aykırı fiil sonucunun zarar doğması gerektiği ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, TMK'nın 1007....
Tapunun iptalinden kaynaklanan tazminat davalarının görülebilmesi için tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmiş olmasına gerek yoktur. Esasen, tapu kaydının iptaline ilişkin idarece dava açılmadan önce dahi tapu maliklerinin taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilerek terkini ile tazminat davasını açması da mümkündür. Tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi, tapusu iptal kısmın yüzölçümünün ve zararın meydana geldiği tarihin belirlenebilmesi için önemli olup kesinleşmeden önce açılan tazminat davalarında değerlendirme tarihi tazminat davasının açıldığı tarihtir. Buna göre, mahkemece işin esasına girilip taşınmazın niteliği ve zararın kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....
Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu edilen taşınmazların davacılar adına olan tapu kaydının kıyı kenar çizgisi içinde yer alması sebebiyle iptaline karar verildiği, kararların 2014, 2015 ve 2016 yıllarında ayrı yarı tarihlerde kesinleştiği anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
maddenin 5. fıkrasında ise; “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği...” açıklanmıştır. M.K.nun 1007 nci maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Anılan ilke 27.3.1957 tarih ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile benimsenmiş, Borçlar Kanununun 55. maddesindeki sorumluluğun kusura dayanmadığı 22.6.1966 tarih 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile de tekrarlanmıştır. Adam çalıştıran (somut olayda devlet) objektif özen eksikliğinin doğurduğu zarardan sorumludur....
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Manisa ili Salihli ilçesi Kırveli Mahallesi eski 1449 Parsel, yeni 4198 Ada 22 Parsel sayılı taşınmazın (daha sonra 1448 eski, 4198 ada 23 yeni parsel numaralı taşınmaz olarak düzeltildiği) maliki olduğunu, müvekkilinin taşınmazı satın alırken 2200 metrekare olarak satın almış olup, yenileme kadastrosu sonrasında ada parsel numarası değişmiş ve aynı zamanda da taşınmazın toplam metrekaresi 1953 metrekare olarak düzenlendiğini, müvekkilinin kullanım alanının hiç değişmeyip tapuda görünen taşınmaz yüz ölçümünde azalma meydana geldiğini, 246 metrekarelik bu azalmanın eski ve yeni kadastro ölçümleri arasındaki farktan meydana geldiği aşikar olduğunu...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2020/29 ESAS 2021/104 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Mahkemece yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf taleplerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ön incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu dosya okundu....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1903 KARAR NO : 2022/2535 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2015/509 2022/10 DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen)|Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi Halil İbrahim ATMACA adına kayıtlı İstanbul ili Eyüp İlçesi Pirinççi köyü 296 parsel sayılı taşınmazın Medeni Kanun 1007.Maddesi gereği tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devletin sorumluluğu bulunduğundan, dilekçede açıklanan ve resen de gözetilecek nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla 296 parsel nolu taşıriımazda müvekkil tapusunun iptal edilerek şimdilik 500.000 TL bedelin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/230 ESAS - 2020/256 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Bilecik 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bilecik ili, Merkez, Selbükü Köyü, 1571 Parsel nolu tarla vasıflı taşınmazın müvekkili tapuda müvekkili adına kayıtlı olduğunu, Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/38 Esas-2019/232 Karar sayılı dosyası ile taşınmazın hazine adına kayıt ve tescili yönünde karar verildiğini, kararın 11/07/2019 tarihinde kesinleştiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus ve tapu sicillerinin tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ..., yönünden atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, ... ve ... Nüfus Müdürlüğü'ne izafeten İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan davaların kabulüne, ... yönünden reddine, dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı ile asıl dava davalılar vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, nüfus ve tapu sicillerinin tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, ... hakkında açılan dava, atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, ... ve ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2022 NUMARASI : 2020/174 ESAS-2022/272 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin murisi Yusuf Delmez'in Iğdır ili, Merkez ilçesi, Panik köyü, Değirmen mevkiinde kain 128 ada 1 nolu parseli Mehmet GÜNEŞ isimli şahıstan satın aldığını ve murisin vefatı ile davacı müvekkilerine intikal ettiğini, 3402/22- a uygulamasından önceki tapu kaydına göre murisin bu yeri 8120 m2 olarak satın aldığını, ancak 3402/22- a uygulaması neticesinde, bu yerin sınırları değişmeden, 3150 m2 olarak tapuya tescili yapıldığını, müvekkilinin bu işleme karşı Tapu Müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın, daha önceki tapu kaydında belirtilmiş olan yüz ölçümünün yanlış yazıldığı, eski tapu ile yeni tapunun aynı alanı kapsadığı ifade edilerek red edildiğini, müvekkili de bunun üzerine Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden çıkarmış olduğu keşif neticesinde...