Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2020/178 ESAS - 2021/395 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait Yalova ili, Altınova ilçesi, Ahmediye köyü, 37 parsel sayılı taşınmazın tapusunun Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/25 Esas 2017/497 Karar sayılı kararı ile tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile hazine adına tapuya tesciline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. ... müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca ... sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde ... sicilinin doğru tutulmasından sorumlu ... müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Davaya konu 3483 ada 6 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan zilyetlik şerhinin lehtarı olan ... ve ... davada taraf olduğuna göre ... müdürlüğüne husumet yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır. Mahkemece davalı ... aleyhindeki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2019 NUMARASI : 2018/547 ESAS, 2019/465 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

    Esasen, tapu kaydının iptaline ilişkin idarece dava açılmadan önce dahi tapu maliklerinin taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilerek terkini ile tazminat davasını açması da mümkündür. Tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi, tapusu iptal kısmın yüzölçümünün ve zararın meydana geldiği tarihin belirlenebilmesi için önemli olup kesinleşmeden önce açılan tazminat davalarında değerlendirme tarihi tazminat davasının açıldığı tarihtir. Mahkemece, davacının tazminat istemli açıp terkin talebi de bulunmayan davada terkin ve tazminat kararının birlikte verilmesi bu tür davalar açısından yerinde değildir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İskan hakkına dayalı olarak verilen tapunun iptali nedeni ile MK:1007 maddesi uyarınca açılan tazminat davasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile reddini talep ettiklerini, iskanen verilen tapunun taşınmaza uymadığından davacıların iddia ettiği gibi tazminat isteminde bulunulan taşınmazın tapusunun iptalinin söz konusu olmadığını, tazminat davasının ön koşulu olan mülkiyetin yitirilmesi olgusu ve zarar oluşumunun davacılar açısından gerçekleşmediğini, HMK: 114 maddesine göre davacıların davasının öncelikle dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, söz konusu davada hazineye yöneltilebilecek bir kusur ya da sorumluluk bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2019 NUMARASI : 2017/415 ESAS, 2019/110 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2018/338 ESAS, 2020/309 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/11/2020 tarih ve 2018/338 Esas, 2020/309 Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 adına kayıtlı Adana ili Sarıçam ilçesi Kargakekeç Mahallesi 169 ada 10 nolu 1.057,35 m² yüz ölçümlü taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığından bahisle Orman Genel Müdürlüğü'ne izafeten Adana Orman İşletme Müdürlüğü tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığını, açılan davanın Adana 4....

    e sattığı, Kadastro Mahkemesinin 2003/53 E. - 2004/41 K. sayılı kararıyla dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, 27.07.1977 tarih 3 sıra nolu tapunun çekişmeli taşınmazı kapsadığı, ancak tapunun 4785 sayılı Kanun uyarınca hukukî değerini yitirdiği gerekçesiyle kadastro tespitinin iptaline orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 03.11.2004 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 25/05/2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 240 ada 1 parsel sayılı 16.875,74 m² yüzölçümündeki taşınmaz, davacı adına tapuya tescil edilmediğinden tapu sicilinin hatalı tutulduğu iddiasıyla anılan taşınmazın tamamı yönünden tazminat isteminde bulunulamaz. Davacı; 27.07.1977 tarih 3 sıra nolu tapunun miktarı kadar yer yönünden tazminat isteminde bulunabilir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : 225 TL maddi ve 1.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağını oluşturan Van 2....

        Gerçekten de, Anayasanın 40 ncı maddesinin 3. fıkrasında “kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş, keza Anayasanın 129 ncu maddesinin 5. fıkrasında “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Knunu'nun(TMK) 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Devletin sorumluluğunda, tapu sicilinin tutulması sırasında sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de, eylem ya da işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira, Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur....

          UYAP Entegrasyonu