Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....
Mahkemece;... ilçesi, İskele mahallesinde kain 3707 parsel sayılı taşınmazın "kumluk" vasfıyla tescil harici bırakılmasına dair mahkemenin 1990/309 E. - 1997/255 K. sayılı tapu iptal dosyasının 14/09/1999 tarihinde kesinleştiği, işbu dosyadaki tebligatların ilanen yapılmak suretiyle Tebligat Kanunu ve Tüzüğüne uygun yapıldığı, davacının ise 17 yıl sonra 17/02/2016 tarihinde tapunun iptalinden kaynaklı tazminat davası açtığı, davalı vekilinin zamanaşımı def'inde bulunduğu, bu davaların Borçlar Kanununun 146. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, (bu hususun Yargıtay 1. ve 5. Hukuk Dairelerinin yerleşmiş içtihatları ile sabit olduğu) eldeki davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 17.02.2016 tarihinde açıldığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir. ......
Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 12 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı iken kredi temin etmek amacıyla önce ...'ye bedelsiz olarak devredildiğini, ancak taşınmazın tapuda niteliğinin tarla olarak gözükmesi nedeniyle bankada sorun çıkması üzerine taşınmazın bu kez kendi adına tescil edildiğini, cins tashihi yaptığını ve kredi çekecek olan ...'nin kardeşi olan davalı ... taşınmazın devir edilerek kredi başvurusunun yapıldığını, başvurunun sonradan iptal edildiğini, kredi başvurusunun iptalinden sonra tapu kaydının ... l'a temlikini talep etmelerine rağmen netice alınamadığını, bu konuda daha önce açılan davanın aktif husumet nedeniyle reddedildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2020/297 E., 2023/83 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, asıl ve birleştirilen davada; imar uygulamasının idari yargıda iptalinden kaynaklanan kadastral parselin ihyası isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (7). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
Bu açıklamalar ışığında, davacıların tapusunun iptal edilmesi nedeniyle mülkiyet haklarından yoksun bırakıldığı iddiası, mülkiyet hakkının hiç doğmaması nedeniyle hukuki gerçeği yansıtmadığından, tapunun iptalinden dolayı Hazineyi TMK’nın 1007. maddesi gereğince sorumlu tutmanın mümkün olmadığı, bir an için sorumlu tutulması gerektiği kabul edilse dahi, hükmedilmesi gereken tazminat miktarının taşınmazın rayiç bedeli değil, tapu malikinin bu kayda güvenerek, imar ve ihya çalışmaları nedeniyle taşınmaza yapmış olduğu masraflar ve katmış olduğu müspet değer miktarında olması gerektiği kanaatinde olduğumdan, tazminat kararının onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/03/2019 tarihinde verilen dilekçeyle tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/06/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından ayrı ayrı talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir....
Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, kamu yararı nedeni ile davalı tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmayıp, davalı tapu kaydının iptalinden dolayı ancak tazminat isteyebileceğinden usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 20.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yönetiminin temyiz itirazlarının reddine, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün "... mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmiş ise de; karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı kabul edilmektedir....