Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 06/01/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 67421,65 TL'ye artırmış, tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, 67421,65 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacılara dosyada yer alan veraset ilamlarındaki miras payları oranında ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir....

    Tapu sicilinin tutulması görevini üstlenen Devlet, bu sicile tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmiş olmaktadır. Bu durumda; dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığının kesin olarak belirlenmesi halinde, bu tapu kapsamında kalan taşınmazın orman olarak Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle, davacının zararının 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinde yer alan tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur ilkesi uyarınca, tapu kaydının yüzölçümü ve davacının hissesiyle sınırlı olarak belirlenecek olan taşınmazın değeri ve davacının oluşan zararının tazmini gerektiği kuşkusuzdur ( Yargıtay 20. HD'nin 2016/2605 E ve 2018/761 K sayılı kararı)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4721 sayılı TMK'nin 1007.maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın husumet yokluğunda reddi gerektiğini, dava konusu tazminata ilişkin iddialar tapu sicillerinin yanlış tutulmasından kaynaklı olup husumetin tapu kadastro müdürlüğü yerine hazineye yönetilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, tapu ve tapu sicillerinden kaynaklı davalarının tamamında husumet, tapu ve kadastro müdürlüklerine yönetilmesi gerektiğini, dava konusu taleplerinin idare mahkemelerine başvurulması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile, davacının dava konusu taşınmazları tapuda satın aldığı bedel ve tarih dikkate alındığında (3.300,78.-TL bedelden) fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100....

        Dava dilekçesindeki açıklama ve ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı itibariyle; davacının talebi kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat değildir. Davacının bu davadaki talebi, tapu sicilinin hatalı olup ve idarece düzeltilmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince keşif de bu kapsamda yapılarak bilirkişilerden bu doğrultuda rapor alınmış, davacının zararı bu kapsamda hesaplanmıştır. Eldeki davanın hukuki dayanağının tapu sicilinin düzeltilmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu bu şekilde ortaya çıktığından istinaf incelemesi bakımından Dairemizin görevli olup olmadığı belirlenmelidir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 gün ve 564 sayılı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin kararına göre, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4....

        DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Samsun ili, Tekkeköy ilçesi, Yağbasan Mahallesi, 417 parsel taşınmazın tapu kayıtlarına güvenerek tapuda hiçbir kısıtlamada yer almadığı için taşınmazın bir kısmına fındık dikerek tsarrufta bulunduktan sonra davalı hazine tarafından tapu iptali ve tescil davası açıldığını, taşınmazından 1147,30 m2 iptali nedeniyle zarara uğradığını, Samsun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/04/2016 tarihli 2015/179 E. 2016/450 K. Sayılı kararı ile müvkekili adın kayıtlı olan dava konusu taşınmazın 1147 ,30 m2 sinin tapu kaydının iptaline, orman olarak sınırlandırılmasına karar verilip kararın kesinleştiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalının 1.000,00 TL tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/293 Esas, 2020/421 Karar numaralı kararının, karar düzeltme isteğinin reddine karar verilerek 26.05.2022 tarihinde yani kararın verildiği tarihten önce kesinleştiğini, dayanak ilamın, Kamulaştırma Kanunundan kaynaklı bir dava olmayıp, özünde bir tazminat davası olduğundan icraya konulması için kesinleşmesi gerekmediğini, ilamın Kamulaştırma Kanunu kapsamında değil, TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicillerinin tutulmasından kaynaklı özel bir dava tipi olduğunu, ortada kesinleşmeden icraya konulamayacak bir dava bulunmadığını, yerel mahkemenin kararında Kamulaştırma Kanununa yapılan atıflar dışında hiçbir hukuki değerlendirme mevcut olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinin iptali istemine ilişkindir....

        Öte yandan davacı vekili mahkemesine sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde davalarının TMK 1007 maddesine dayandığını bu itibarla tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı olarak davalının sorumlu olacağını ileri sürmüş ise de öncelikli olarak TMK 1007 maddesinden kaynaklı olarak uğranılan zararın tazmini için açılan davalar Maliye Hazinesine karşı açılması gerekmektedir. Oysaki davacı eldeki T3 karşı yöneltmiştir. Kaldı ki davacı dava dilekçesinde hiç bir şekilde TMK 1007 maddesine ilişkin bir açıklamada bulunmamış diğer bir anlatımla uğradığı iddia ettiği zarara ilişkin olarak TMK 1007 maddesinden kaynaklı hukuki sebebe dayanmamıştır. Bu nedenle de davacının bu yöndeki istinaf sebepleri kabul edilmemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların hissedarı olduğu dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının, orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle ayrı ayrı iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

        TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2020/50 ESAS - 2021/350 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki olduğu taşınmazın Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından müvekkillerinin taşınmazının orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescili davası açıldığını, dava neticesinde tapunun orman arazisi olması nedeniyle iptal edildiğini, TMK'nın m.1007 çerçevesinde müvekkillerinin Yalova ili, Termal ilçesi, Gökçedere Mahallesi, 75 parselde kain 8.9000m2 lik taşınmazın 7/15 lik payının T17 adına tescil edilmesi ile oluşan tapu iptali ve tapu sicilinin hatalı tutulmasından doğan zararlarından ötürü oluşan mülkiyet hakkı kaynaklı tazminat istemlerinin kabulüne, şimdilik 1.000 TL nin belirsiz...

        UYAP Entegrasyonu