Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kıyı Kenar Çizgisi İçinde Kalması Nedeniyle Tapu İptal Ve Tescil TMK 1007 Uyarınca Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4721 sayılı TMK'nin 1007. Maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, dayanılan tapu kaydının kadastroda revizyon görmemesi nedeniyle uğranılan zararın Medenî Yasanın 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Yasasının 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "tapu sicilinin tutulmasından ... bütün zararlardan devlet sorumludur”....

      Köyü ... mevkiinde bulunan ... ada, ... parsel sayılı taşınmazına ait tapu kaydı üzerine haciz konulması için talepte bulunduğu, bu konuda ... 13. İcra Müdürlüğünce yazılan talimatın ... Tapu Sicil Müdürlüğüne 12.10.2009 tarihinde tebliğ edildiği, ancak talimat gereğinin yerine getirilmediği, taşınmazın da 21.10.2009 tarihinde 3. şahsa satıldığı, ... Tapu Sicil Müdürlüğünce haciz, tapu kaydına işlenmediğinden, davacının alacağını tahsil edemediği ve tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.nun 38. maddesi "Kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla Devletçe tazmin edilir" hükmünü; sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ise "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur" hükmünü içermektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğa ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 26/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Maddesi hükmü ile kanun, tapu sicilinin sebep olduğu zararlardan dolayı bir sorumluluk değil, tapu sicilinin yolsuz tutulmasından dolayı bi sorumluluk biçimi düzenlediğini, söz konusu davada Hazineye yöneltilebilecek bir kusur ya da sorumluluk bulunmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesi Kararı; İlk derece mahkemesince dava konusu Bursa ili, Karacabey ilçesi, Boğaz Mahallesi Bakacak Mevkii 724 parsel sayılı taşınmazın m2 birim değeri 59,19 TL üzerinden hesaplanan 10.220,60 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İstinaf Yoluna Başvuran; İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından başvurulmuştur. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri; Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının tazminat hakkının olmadığını, devletin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            Tapu sicilinin tutulmasında kişi çıkarlarının korunması bakımından uyulması gereken kurallar tapu mevzuatı ile sınırlı olmayıp, bu mevzuat dışındaki hukuk kurallarına ve hukukun genel ilkelerine de uyulması gerekmektedir. Tapu müdür ya da memurlarının ihlal ettikleri hukuk kuralları ister genel olsun ister salt sicilin tutulmasıyla ilgili olsun her iki halde de ortaya çıkan sonuç tapu sicilinin hukuka aykırı tutulmuş olmasıdır (Dr.Lale Sirmen, Tapu Sicilinin Tutulmasından Doğan Zararlardan Devletin Sorumluluğu, Ankara ,1976 Sh. 63 vd). Bu nedenle sicilin hukuka uygun tutulması kavramı tapu mevzuatına uygunlukla sınırlı bir kavram olmayıp, hukukun genel ilkelerine uygunlukta gerekmektedir. Bunun dışına çıkan her hukuka aykırı davranıştan Devletin sorumluluğu asıldır....

            Tapu Müdürlüğünce tamamen hukukî dayanaktan yoksun olarak 1540 sayılı parsel üzerindeki haczin kaldırıldığını ve taşınmazın ...'e satıldığını, yapılan bu hukuksuz işlemin... Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/465 - 2012/347 sayılı kararı ile sabit hale geldiğini bildirerek, tapu sicilinin hukuka aykırı tutulmasından kaynaklanan zarar nedeniyle Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000.-TL'nin zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı için değerini yitirmiş eski tarihli tapu kayıtları esas alınarak kadastro yoluyla oluşan tapu kaydının hukukî değerinin bulunmadığı, uyuşmazlığın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmayıp, hatalı kadastro işlemlerinden kaynaklandığı, bu nedenle Medenî Yasanın 1007. maddesindeki tapu kaydının tutulmasından kaynaklanmadığı için 1007. madde hükümlerin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı şirket tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 4....

                Bu nedenle, Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna dayanılarak açılan davalarda, bu sorumluluk hallerine ilişkin olarak düzenlenen zamanaşımı, munzam zarar ve hakkaniyet indirimi ya da makul indirim kurallarının uygulanma imkanı yoktur. T.M.K.nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

                UYAP Entegrasyonu