Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bundan başka; tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak, birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, kadastro kayıtlarından kaynaklanan hatalardan da TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Zira, kesinleşen kadastro işlemi sonrasında, bu işlem esas alınarak tapu sicili oluşturulmaktadır. Bu itibarla, tapu sicili kavramı geniş anlamda kadastro işlemlerini de kapsamaktadır. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/18 E. - 2007/55 K. sayılı kararıyla davacının tapu maliki olmadığı gerekçesiyle husumet yokluğu yönünden reddedildiğini, tapu maliki olan müvekkilinin tapu kaydının hatalı tutulması sebebiyle zararının oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 20.000.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 25.11.2013 gün ve 2013/16977 E. - 2013/20633 K. sayılı kararıyla bozulmuştur....

    ili ... ilçesi ... mahallesinde bulunan 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir tapu kaydının, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilip, söz konusu taşınmazda davacı ... adına kayıt oluşturulup oluşturulmadığının, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmasından, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10 .06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava dilekçesindeki açıklama ve ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı itibariyle; davacının talebi kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat değildir. Davacının bu davadaki talebi, tapu sicilinin hatalı olup ve idarece düzeltilmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince keşif de bu kapsamda yapılarak bilirkişilerden bu doğrultuda rapor alınmış, davacının zararı bu kapsamda hesaplanmıştır. Eldeki davanın hukuki dayanağının tapu sicilinin düzeltilmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu bu şekilde ortaya çıktığından istinaf incelemesi bakımından Dairemizin görevli olup olmadığı belirlenmelidir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 gün ve 564 sayılı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin kararına göre, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tapu iptali, tescil, tazminat istemine ilişkin olup, tapu iptal tescil davasından feragat edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,13.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        TMK'nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğindedir. (Yargıtay 5. HD,17/06/2021tarih, 2020/8712 E.,2021/9021 K.) Tazminat davası ile tapu iptal ve tescil davasının birleştirildiği, ilk derece mahkemesince Yalova İli, Altınova İlçesi, Ayazma Köyü 113 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptal edilerek orman vasfı ile T2 adına tescil edildiği, tarafların tapu iptaline ilişkin karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurmadıkları, dolayısıyla tapu iptaline ilişkin hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, davacılara ait tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle kısmen iptal edildiği, her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu, (bakz. Y. 20....

        Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, davacılara ait taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği, her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu, (baknz. Y. 20....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 02.03.2010 gün ve 94-39 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın TMK 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluk olup tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamdadır....

          UYAP Entegrasyonu