İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu yine T7 aleyhine açtıkları davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, kendilerine sorumluluk yüklenemeyeceğini, faiz uygulamasının da hatalı olduğunu beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....
Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı için değerini yitirmiş eski tarihli tapu kayıtları esas alınarak kadastro yoluyla oluşan tapu kaydının hukukî değerinin bulunmadığı, uyuşmazlığın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmayıp, hatalı kadastro işlemlerinden kaynaklandığı, bu nedenle Medenî Yasanın 1007. maddesindeki tapu kaydının tutulmasından kaynaklanmadığı için 1007. madde hükümlerin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı şirket tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 4....
Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı, Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmazın bir kısmının tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan ( TMK 1007) tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Dairesi belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
den satın aldıklarını, müvekkillerinin taşınmazı satın aldıktan sonra 178 adanın 28 ile 61 numaralı parsellerin tevhit ve yenide ifrazı suretiyle meydana gelen ve tesis edilen kayıtların mükerrer (çift tapu) niteliğinde olduğunun ortaya çıktığını, 178 ada 51 parselin ifrazı suretiyle mükerrer olarak meydana getirilen 238 ada 4 sayılı parselin (yeni 3675) tapu kaydının bu nedenle iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin ortaya çıkan zararından TMK’nın 1007. maddesi gereğince davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00.-TL maddi tazminatın davalılardan tahsili isteğiyle dava açmıştır. Tazminat isteğine dayanak 238 ada 4 (3675) sayılı parsel, ......
Maddesine dayalı, Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının bir kısmının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....
anlaşılması halinde davacının zararının oluşmayacağı, davacının tapu maliklerine karşı tapu iptal davası açarak zararı giderme imkanının bulunduğu düşünülmeli, aksi takdirde tapunun ormanda kalması vs. nedenlerle revizyon görmemesi halinde verilmiş olan tapunun arazi kadastrosu sonucu geçersiz hale gelmesi sebebiyle tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı olarak devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının karşılanması gerektiği kabul edilerek taşınmazın arazi vasfına göre bilirkişiler aracılığıyla dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.03.2011 gün ve 2010/273-161 sayılı kararının kesinleşmesiyle tapu kayıtlarının iptal edilip, 18 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edildiği, adlarına olan tapu kaydının iptali nedeniyle uğradıkları zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 567.000,00.- TL'sinin davalıdan alınarak kendilerine verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, zarara neden olan işlemin kadastro çalışmasından kaynaklandığı, kadastro tespit çalışmalarının denetiminde Hazinenin kusurlu olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği belirtilerek davanın görev nedeniyle REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; Türk Medeni Yasasının 1007 maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....