Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi; davanın Hazine aleyhine açılması gerektiğini, tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/270 E. - 2013/356 K. sayılı ilamıyla 1651 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek kararın kesinleştiği, böylelikle davacının 1651 sayılı parselin mülkiyetini yitirdiği, tapu kaydının iptaline karar verilen taşınmaz için tazminat davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; ... 4....

    TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğindedir. (Yargıtay 5. HD,17/06/2021tarih, 2020/8712 E.,2021/9021 K.) Somut olayın incelenmesinde, Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/268 Esas 2018/280 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, mahkeme kararının 28/01/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

    HD'nin 2021/1226 Esas-2021/1328 Karar sayılı ilamında da davacı tarafın tapu sicilinin hatalı tutulmasının iddiasına dayalı olarak uğranılan zararın TMK'nın 1007. maddesi gereğince tahsili talebi ile eldeki davayı açtığı kabul edilmiştir. Gerçekten dosya kapsamı, iddianın ileri sürülüş biçimi ve davanın niteliğine göre iş bu davanın dayanağının TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğa ilişkin olduğu sonucuna varılmıştır. TMK'nın 1007. maddesi "tapu sicilin tutulmasından doğan bütün zararlarda Devlet sorumludur..." şeklindedir. Bu madde gereğince tapu sicilinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup, bir takım prensipleri mevcuttur. Bu prensiplerden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği) bir başkası ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması yani illetten mücerret olmaması nihayet TMK 1007. maddesi uyarınca sicillerin tutulmasından dolayı hazinenin kusursuz sorumluluğu ilkesidir....

      HD'nin 2021/1226 Esas-2021/1328 Karar sayılı ilamında da davacı tarafın tapu sicilinin hatalı tutulmasının iddiasına dayalı olarak uğranılan zararın TMK'nın 1007. maddesi gereğince tahsili talebi ile eldeki davayı açtığı kabul edilmiştir. Gerçekten dosya kapsamı, iddianın ileri sürülüş biçimi ve davanın niteliğine göre iş bu davanın dayanağının TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğa ilişkin olduğu sonucuna varılmıştır. TMK'nın 1007. maddesi "tapu sicilin tutulmasından doğan bütün zararlarda Devlet sorumludur..." şeklindedir. Bu madde gereğince tapu sicilinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup, bir takım prensipleri mevcuttur. Bu prensiplerden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği) bir başkası ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması yani illetten mücerret olmaması nihayet TMK 1007. maddesi uyarınca sicillerin tutulmasından dolayı hazinenin kusursuz sorumluluğu ilkesidir....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların hissedarı olduğu taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle bir kısmının iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

      Bu nedenle, Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna dayanılarak açılan davalarda, bu sorumluluk hallerine ilişkin olarak düzenlenen zamanaşımı, munzam zarar ve hakkaniyet indirimi ya da makul indirim kurallarının uygulanma imkanı yoktur. T.M.K.nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

      Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükme esas bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, bu davanın belirsiz alacak faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının tamamının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

        Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı Yasanın 1007.maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1) Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, TMK.nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir. TMK.nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, Tapu Sicil Müdürlüğünün davalı sıfatı yoktur. Davacının amacı, Devlet tüzel kişiliğini dava etmek olup, davasını yanlış idareye yöneltmesi hasımda değil, temsilcide yanılmadır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığı, davalı idarenin husumet ehliyeti olmadığı, orman vasfında olduğu için taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı, zararla tazminat miktarı arasında illiyet bağı bulunmadığı, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği ve böyle bir davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı, Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacıların da hissedarı olduğu taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu