Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna dayanılarak açılan davalarda, bu sorumluluk hallerine ilişkin olarak düzenlenen zamanaşımı, munzam zarar ve hakkaniyet indirimi ya da makul indirim kurallarının uygulanma imkanı yoktur. T.M.K.nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının haksız tutulmasından kaynaklanan zararın tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu taşınmazın tapu kaydına dayanak belgelerinin ilgili ...'nden istenildikten sonra, Alınacak cevapla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ./1981 yılında iktisap ettiğini, ... tarafından müvekkiline tapu iptali davası ikame edilmiş olup ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/307 E. - 1998/67 K. sayılı kararıyla bu taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verildiğini, ancak buna mukabil müvekkiline hiçbir bedel ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik ....000,00.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece idari eylemlerden kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda görüleceği, bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, davacı vekilin temyizi üzerine bu karar Yargıtay .... Hukuk Dairesinin 2009/7089 E. - 2009/9322 K. sayılı ve .../07/2009 tarihli ilamı ile; "tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından TMK'nın 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan ötürü devletin doğrudan sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığı, davalı idarenin husumet ehliyeti olmadığı, orman vasfında olduğu için taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı, zararla tazminat miktarı arasında illiyet bağı bulunmadığı, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği ve böyle bir davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacıların da hissedarı olduğu taşınmazın tamamının tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır....

      Bu nedenle eldeki davada tapu sicilinin tutulmasından doğduğu iddia edilen zararın tazmini istendiğine ve bu tazmini alacakla ilgili kanunda aksine bir hüküm bulunmadığına göre bu zarar alacağının da 6098 sayılı TBK'nın 146. maddesinde (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesinde) öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tâbi olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan tapu işlemleri kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, kadastro kayıtlarından kaynaklanan hatalardan da TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Zira kesinleşen kadastro işlemi sonrasında bu işlem esas alınarak tapu sicili oluşturulmaktadır. Bu itibarla tapu sicili kavramı geniş anlamda kadastro işlemlerini de kapsamaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/36 E.- 2011/93 K ilamı ile taşınmazın davacı murisi adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle TMK'nın 1007. maddesi kapsamında oluşan zararının tazmini için Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/41E sayılı dosyası ile ... ile Maliye Hazinesi'ne karşı açmış olduğu davada, davalı ... hakkında açılan davanın tefrik edilerek iş bu dosya esasına kaydedildiği ve hakkında açılan davanın yasal hasım olmadığından usulden reddedildiği anlaşılmıştır. TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan tazminat davalarında husumet Hazine'ye yönetilmelidir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı, Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

        Bu nedenle, Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna dayanılarak açılan davalarda, bu sorumluluk hallerine ilişkin olarak düzenlenen zamanaşımı, munzam zarar ve hakkaniyet indirimi ya da makul indirim kurallarının uygulanma imkanı yoktur. T.M.K.nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

        Hukuk Mahkemesinin 02.11.1994 gün ve 1994/38-443 sayılı kararı ile tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle tesciline karar verildiği, ancak hâlen tapu sicilinde infazının yapılmadığı belirtilerek yeniden adına tescili, aksi takdirde Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemli olarak terditli dava açıldığı, taşınmazın mülkiyetinin Türk Medenî Kanununun 705. maddesi uyarınca kesinleşen mahkeme kararı sonucunda tapu sicilinden önce kazanılması nedeniyle kuru mülkiyeti Hazine, kullanım hakkı Orman Yönetimine geçtiğinden ve tapu sicilinin tutulmasından dolayı Devletin objektif sorumluluğunun bulunduğundan, husumetin Orman Yönetimi ve Hazineye yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların delilleri toplandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi ...”] gereğine değinilerek bozulmuştur....

          İlk derece mahkemesince kaldırma/gönderme ilamından sonra dosya yeni esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonunda yeniden karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücû eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Somut olayın incelenmesinde, Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/125 Esas 2016/370 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, mahkeme kararının 2017 yılında kesinleştiği anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu