"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 383 ada 53 parsel sayılı taşınmazına komşu 54 nolu parselde bulunan davalılara ait binanın taşkın olduğunu, bu nedenle kendisine ait 53 nolu parseldeki bina inşaatının da taşılan bölüm kadar içeriye çekilmek zorunda kalındığını, binadaki bu daralma nedeni ile küçülen dairelerin fiyatlarının ve kira gelirlerinin de azalmasından kaynaklanan zararının ortaya çıktığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, yıkım ve uğranılan zarar nedeniyle tazminat istemiş, yargılama sırasında davalı ... dışındaki davalılar hakkındaki davasını ve yıkım talebiyle ilgili davasını takip etmediğini bildirmiştir. Davalılar ..., ... vasisi, ... ve ... Yersiz ve haksız açılan davanın reddini savunmuşlardır....
Her davada hakim muhik tazminat (uygun bedel) olarak salt temlik edilecek arsanın bedelini değil,gerektiğinde taşınmazının bir kısmını terk etmek zorunda kalan malikin özverisini düşünerek uzman bilirkişiden dava tarihine göre devredilen arsa bedeli yanında, geride kalan kısmın uğradığı değer kaybı varsa taşınmaz malikinin öteki zararları gibi konularda da rapor almak suretiyle TMK'nin 4, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50. maddeleri uyarınca ve aynı zamanda sebepsiz zenginleşmeyi de önleyecek biçimde en uygun bedeli tayin ve takdir etmeli, bu bedel karşılığında tecavüzün şekline, taşkın yapının ve taşınmazların niteliğine göre, taşılan yerin mülkiyetinin devrine veya üzerinde irtifak hakkı kurulmasına karar vermelidir.Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır....
Mahkemece tüm dosya kapsamı beraber değerlendirildiğinde; maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporuyla satış tarihi itibarı ile belirlenen piyasa rayiç değeri 27.000,00 TL olan traktörün satış bedeli de kendisine verilmeyen davacının haksız hacizden kaynaklı tazminat alacağı olduğu kanaatine varılmış, ayrıca haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında faizin haksız fiil tarihinden itibaren olması gerektiği de göz önüne alındığında faiz başlangıcı olarak 05/03/2008 olması gerekirken talep ile bağlı kalınarak 06/03/2008 tarihinden itibaren faiz işlemesine karar verilmiştir....
Mahkemece; davanın, komşuluk ilişkisinden kaynaklanan zararın tazmini davası olduğu, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerin, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde kullanılabileceği, malikin, yetkilerini kullanırken, yine mülkiyet hakkından doğan ödevlere de uymak mecburiyetinde olduğu, MK. md. 737 ve 738 hükümlerinin malike, kaçınma ödevi yüklemiş bulunduğu, malikin komşularına zarar verecek her türlü taşkın eylemlerden kaçınmakla ödevli kılındığı, komşular arasında iyi ilişki kurulması, iyi geçinilmesi ve zarar verici davranışlardan kaçınılması amacıyla TMK'nın 737/1. maddesinde “Herkes taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetlerini sürdürürken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.” şeklindeki hükmün düzenlenmiş olduğunu, komşulara zarar verecek nitelikte taşkın etkiler meydana getiren eylemlerden kaçınmanın zorunlu olduğunu, somut olayda davalıya ait dairede meydana gelen su sızıntısının bir alt katta bulunan...
Buna göre, maddi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK'nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekir. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede;Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.11.2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın idari yargı görevi olduğundan görevsizliğine dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların 1304 ada 146 sayılı parselin maliki olduklarını, belediyeden verilen ruhsatla davalı ... tarafından bina inşa edildiğini, bu nedenle davacılara ait binanın önünün tamamen kapatıldığını, ......
Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de TMK'nin 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
İnceleme konusu karar, haksız hacizden kaynaklanan tazminat alacağının tahsili talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6644 sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 10/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) - K A R A R - Dava, yükleniciden haricen satın almaya dayalı şahsi hak temlikinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkin olup davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen hükmün kesinleşmesi sonrasında, dava dışı ihtiyati hacizden menfaati ihlal edilenler vekilince taşınmazlar üzerindeki ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırılması istemi üzere, talebin reddine ilişkin mahkemece verilen 06.04.2021 tarihli ek karar temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK 341/1. maddesinde ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzere verilen kararlara karşı ilgili bölge adliye mahkemesinde istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 11/02/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/10/2017 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun reddine dair verilen 02/05/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....