Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin tarafı olan davacıyı bağlayıcı nitelikteki bu madde gereğince, sözleşmenin feshinden sonraki dönem için büfeyi işletememekten kaynaklanan zarar istenemez. O halde, mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    K ) Somut olayda, davacının eşya zararının oluşması manevi tazminat istemesini haklı kılmaz. İlk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi yerindedir." şeklinde karar verilmiştir. Dolayısı ile huzurdaki davada da davacı vekili sözleşmenin haksız feshinden dolayı manevi tazminat talep etmiş ise de, olayda manevi tazminat talep şartları davacı bakımından oluşmamış ve dahi davacının manevi tazminat talep hakkı ve bu talebini haklı kılacak olgular da ispatlanamamıştır. Bu nedenle manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 30.10.2013 tarihli temizlik hizmet alımı sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 31.12.2013 tarihinde davalı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin kâr kaybından dolayı düzenlenen fatura bedelinin davalı tarafça iade edilerek ödenmediğini ileri sürerek sözleşmenin erken feshinden kaynaklanan 32.139,00 TL’nin 22.01.2014 tarihinden işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Alınan ilk bilirkişi raporuyla davacının Ağustos 2014 ten önce iş bulamayacağı, sözleşmenin fesih tarihi olan 27/11/2013 ten sonraki sekiz buçuk ay iş bulabileceğinin öngörülemeyeceği belirtilmiş, ikinci bilirkişi raporuyla ise davacının dava dilekçesinde belirtilen nitelikleri ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden itibaren birkaç haftada kolaylıkla iş bulabileceği ifade edilmiştir....

          Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feshinden sonra, davacı acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden (portföyünden) davalı - şirketin yararlanmaya devam etmesi, davacı acentenin ise yararlanamaması nedeniyle; davacı acentenin uğradığı zararın (denkleştirme tazminatının) elde edemediği komisyon gelirinden ibaret olacağının kabul edilmesi halinde, davalının talep edebileceği zarar (Tazminat) miktarının da 22.891,00 TL olarak kabul edilebileceği (hesaplanan 22.891,00 TL komisyon tutarı, davacı şirketin sözleşmenin feshi nedeniyle, sözleşmenin feshinden sonraki 1 yıl içinde elde edemediği geliri (yani 1 yıllık zararı) olmaktadır) 5.)...

            Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce “davacı vekilinin bir kısım temyiz itirazlarının reddine, ancak, sözleşmenin feshinden sonra davalı tarafından 2 ay boyunca sektör dergilerinde davacının adını kullanarak reklam yapmaya devam etmesinin ve ayrıca sözleşmenin feshinden sonra satılan ürüne ait garanti belgesinde davacının distribütör olarak yer almasının haksız rekabet teşkil ettiği, bu nedenle davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tesbit ve men’ine karar verilmesi ve diğer istemlerin de buna göre değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne, 699.834,51 TL maddi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 13/07/2006 No : 2004/589-2006/399 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflararasında akdedilen bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmenin tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmekte iken davacının sözleşmeyi haksız ve mesnetsiz iddialarla feshettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının başka firma marka su sattığı hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından sunulan defter ve kayıtlara göre; sözleşmenin haksız feshinden ötürü bilirkişice belirlenmiş bulunan 155,35 TL'lik aylık yoksun kaldığı kar miktarının 12 ile çarpılması sonucunda 1.864,27 'lik yoksun kaldığı karın davalıdan tahsilini talep edebileceği, ancak yoksun kalınan kar yönünden talebin 1.000,00 TL olduğu, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise sözleşmenin haksız olarak fesih edilmesinin mutlak olarak davacı tüzel kişiliğinin ticari itibar ve piyasadaki imajına zarar verdiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/730 Esas KARAR NO : 2022/336 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında en son 01/01/2018 tarihinde yenilenen ----- bir zamandır yoğun bir ekonomik bağımlılığın söz konusu olduğunu, taraflarca akdedilen mezkur sözleşmeyi davalının hak ve nefasete aykırı olacak bir şekilde tek taraflı olarak feshettiğini, feshe ilişkin olarak akli, mantıki ve hukuki olarak tek bir gerekçe sunmadığını, müvekkilinin ------yılında --- yüklü miktarda siparişte bulunduğunu, bu olaydan hemen sonra davalının feshe ilişkin ihtarname gönderdiğini ve ----- hiç de makul olmayan sürede fesih işleminin gerçekleştiğini, ----müvekkilinin eksik olan --- talep ettiğini, bu cihazların gayet kasti bir şekilde...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada İstanbul 13. Asliye Ticaret ve 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, bayilik/franchising sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince,davanın franchise sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart taleplerine ilişkin olduğu,uyuşmazlık konusu franchise sözleşmesi ile ilgili Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu