Eser sözleşmesi kapsamındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan yüklenici, sözleşme gereğince yapımını yüklendiği inşaattaki bağımsız bölümleri arsa sahibi veya sahiplerine teslim etmemesi; başka bir anlatımla, “teslimde temerrüdünün” gerçekleşmesi durumunda ve sözleşmenin geriye etkili feshi halinde sözleşme konusu bağımsız bölüm ya da bölümler için istenen gecikme tazminatı kapsamındaki kira tazminatı “olumlu zarar”dır ve sözleşmenin geriye etkili feshinde belirtilen olumlu zarar istenemez. Mahkemece, dava konusu maddi tazminatın, bu nitelikte olumlu zarar olduğunun nitelendirilmesi doğru olmamıştır. Çünkü, yukarıda açıklandığı şekilde; dava konusu maddi tazminat, menfi zarar niteliğindedir. Bu sebeplerle, taleple bağlı kalınarak, 5.000,00 TL menfi zarar niteliğindeki maddi tazminatın davalıdan alınarak, davacılara verilmesi gerekirken; mahkemece, yazılı gerekçelerle buna ilişkin davanın reddine de karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Somut olayda davacının isminin gerekçeli karar başlığında hatalı olarak " Türkiye Cumhuriyeti ... ... " şeklinde gösterilmesi doğru görülmemiştir. 2- Sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarar olarak tanımlanabilecek menfi zarar kapsamına; sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan masraflar ile daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından kaynaklanan zarar girer. Sözleşmede bu halde hesaplamanın nasıl yapılacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır....
Yüklenici sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı zararını talep ederken emlakçıya vermiş olduğu ücret ile yapılan noter masraflarını istemiştir. Sözleşmenin haksız feshinde davacı taraf yapmış olduğu masrafları ve mahrum kaldığı karı talep edebilmektir. Bu durumda sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı hususu önem kazanmaktadır. Mahkemece feshin haklı olup olmadığı tartışılarak bu husus belirlendikten sonra davacının talep ettiği tazminat kalemlerinin menfi zarar mı yoksa müspet zarar mı olduğu konusunda HMK’nın 31. maddesine göre davacıdan açıklama talep edilerek davacı talepleri doğrultusunda inceleme yapılması suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, feshin haklı olup olmadığı tartışılmaksızın sözleşmede yazılı olan cezai şartın yarısına hükmedilerek karar verilmesi doğru olmamıştır....
bünyesinde zararına konu mühendis, teknik ressamı çalıştırması gerektiğinden davacının menfi zarar talep edemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir....
Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar. Bu husus, Borçlar Kanununun 108.maddesindeki düzenlemeden- bilahare de Türk Borçlar Kanununun 125.maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü, sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi nedeniyle kaçırılan fırsat menfi zararın ve teminat güncelleme fark bedellerinin ödetilmesi; karşı dava sözleşmenin feshinden kaynaklanan zararların ödetilmesi ve alacak istemlerine ilişkindir....
Şti. vekilinin sözleşmenin feshinden sonra piyasaya sürülen bu albüm ve CD bedellerinin davalıya peşin ödendiğini savunması üzerine davalılar vekilinin 06/03/2012 tarihli duruşmada 22.000 USD ödeme yapıldığını kabul ettiği, sözleşmenin feshinden önce alınan bandrol miktarına göre davalıya ödenmesi gereken meblağın 21.445.200 TL hesaplandığı, ödenen 22.000 USD’nin ödeme tarihindeki karşılığı 19.391.300.084 TL olduğundan davacının ödemediği meblağın 2.053.899.916 TL olduğu, sözleşmenin feshinden sonra davacının piyasaya sürdüğü CD ve albüm miktarı tespit edilemediğinden karşı davacıların talep ettiği tazminatın somut verilere göre hesaplanamadığı, bu durumda BK’nın 42. 43. maddeleri dikkate alınarak tazminat belirlenmesi gerektiği, sözleşmenin feshi sonrası satılan albüm miktarı bilinmemekle beraber sözleşmeye göre davalının 2.053.89 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından zararın bu meblağı aştığı da kanıtlanamadığından bu miktar üzerinden maddi tazminat talebinin kabulünün uygun görüldüğü, davalı...
Menfi zarar kavramına şunların gireceği kabul edilmektedir (Tandoğan, age., s. 427-428):Sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler: Harçlar, posta giderleri, noter ücreti gibi; Sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar; Sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar: gönderilen şeyin yolda kaybolması gibi; sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar; hükümsüz sayılan sözleşmeyle satın alınan şey, örneğin o zaman başkasından 100 liraya alınabilirken şimdi 120 liraya alınabilmesi; başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar; dava masrafları. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar: sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Baskı, s.482)....
(Muhalif) MUHALEFET ŞERHİ Taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, yüklenicinin kusuruna istinaden feshedildiği kabul edildiğine göre, arsa sahibi sözleşmenin geriye etkili feshinden dolayı menfi zararını talep edebilir. Menfi zarardan maksat: Sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve malvarlığını eksilten harcama ve giderler ile başka bir yüklenici ile daha elverişli sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından dolayı ortaya çıkan zararların tamamına denir. Bir başka değişle, arsa sahibi, “geriye etkili feshedilen sözleşmeyi” yapmasaydı malvarlığından eksilmeyecek miktar, menfi zararıdır. Menfi zarar, fiili zarar ve yoksun kalınan kardan oluşur. Yoksun kalınan kardan maksat, arsa sahibinin daha iyi koşullarda sözleşme yapma fırsatını kaçırmaktan kaynaklanan karıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan maddi tazminat taleplerine ilişkindir....