Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek yapılan incelemede; Dava, haksız ihtiyati tedbir sebebiyle maddi tazminat talebine ilişkindir. Öncelikle dava konusu taşınmazların ifrazlı (ayrı parsel numaraları verilerek oluşturulmuş) tapu kayıtlarının hukuka aykırı olduğu, bunların tevhid edilerek özel orman vasfıyla tek bir parsel numarasıyla davacılar adına tapuya kayıt edilmeleri gerektiği Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/67 esas 166 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu verilen kararla sübut bulmuştur. Yani davalı idarenin tapu iptali tescil davası açmakta kısmende olsa haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bu dava dolayısıyla tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir şerhi koydurmasında davacının tamamen haksız olduğunu söylemek mümkün değildir....

Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası ve posta çeki hesabı ve T.C dahilinde bankalar nezdindeki tüm hesaplarına teminatsız bir şekilde ihtiyati haciz koyulmasını talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan ihtiyati haciz isteyen davacılar vekili dilekçesinde özetle, yerel mahkemece verilen ihtiyati haczin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalarının trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, davalıların dava süresince adlarına kayıtlı bulunan menkul, gayrimenkul ve motorlu taşıtların 3. kişilere devrinin önlenmesi ve müvekkillerinin hak kaybına uğramaması için mahkemece verilen ret kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı....

nın mirasçıları tarafından davalı işverenler aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığı,SGK'nun 16.03.2015 tarihli inceleme raporunda olayın iş kazası olarak tespit edildiği ,mahkemece kusur raporu alındığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Somut olayda haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açıktır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup mahkemece ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunun kabulü yerindedir. Ne var ki ,davalı ......

    Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..." hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir....

    İlk derece mahkemesince, 27/09/2021 tarihli tensip zaptı 27 nolu ara karar doğrultusunda yazılan 29/09/2021 tarihli gerekçeli ara karar ile; uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, maddi ve manevi tazminat istemli davada ihtiyati tedbire yönelik geçici hukuki koruma talep edilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir istemi, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, manevi tazminatın hakimin takdirine göre belirlendiği, alacağı muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar koşulu sağlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz istemi reddedilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası sırasında talep edilen ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir....

      Başka bir anlatımla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir. Yargıtay'ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olması anlamındadır. Somut olayda, zararın haksız eylemden kaynaklandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminatın olayın gerçekleştiği tarihte, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olması anlamında muaccel hale geldiği kabul edilmektedir. Ancak trafik kazasından kaynaklanan araç mahrumiyet tazminatı davası yönünden zararın miktarı, araçta oluşan hasarın niteliği, hasarın ne kadar sürede giderilebileceği, kusur oranı gibi birçok ölçütün bir arada değerlendirilmesi sonucu saptanabilecektir....

      Yaklaşık ispat yeterlidir. 2-)Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay'ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2022 NUMARASI : 2022/286 ESAS - 2022/348 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, adli yardım taleplerinin kabulü ile davalının menkul gayrimenkul ve banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulması taleplerinin kabulünü, TBK madde 76 gereğince davacılara geçici ödeme yapılmasını, davacıların her biri için davalı şirketten uğradıkları zarara karşılık destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının tespit edilerek karar verilmesi talebinde bulunmuştur....

        İstinaf nedenleri; davacı vekili, Yargıtay içtihatları uyarınca haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak açılmasında zorunluluk bulunduğunu ve bunun ihtiyati haciz kararı verilmesine engel bir durum oluşturmadığını, müvekkilinin sağ bacağının diz altından kesildiğini ve uğradığı maddi zararının yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacağını, ihtiyati haciz talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek ara kararın kaldırılmasını ve davalı ...'ın malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.Dava konusu zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. (6098 sayılı TBK. m.117). Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yargılama sırasında ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş olup; bu aşamada, kusur oranının ve zarar miktarının tam olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyet ile bağdaşmaz....

          İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı olan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49'uncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK'nın 49'uncu maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Somut olayda, 28/02/2014 tarihli çekin keşidecisinin dava dışı .... şirketi olduğu, lehdarının ise davacı ... olduğu, çekin ciro yoluyla davalıya devredildiği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu