İlk Derece Mahkemesince;"....Davanın niteliği itibariyle haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olduğu, Mahkememizin davaya bakmakta görevli olmadığı , Asliye Hukuk Mahkemesi' nin görevli olduğu anlaşılmakla; Mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi' ne gönderilmesine... " karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin haklı alacağının tahsili amacıyla borçlu davacılar hakkında Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/207 D.İŞ sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı aldığından ve söz konusu ihtiyati haciz kararının konusunu da kıymetli evrak oluşturduğundan, ayrıca davacı borçlu taraf tacir olduğundan huzurdaki tazminat davasında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İİK'nun 257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken, 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Dava konusu olayda haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açık olup, kazanın meydana gelmesinde kusurun aidiyeti ve oranı çekişmelidir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir....
Somut olayda, dava sözleşmeden kaynaklanan alacak davası olup mutlak ticari dava olmadığı, nisbi ticari dava olması nedeniyle Ticaret Mahkemelerinin görevli olması için taraflarının her ikisinin de tacir olması gerektiği, ancak davacı oyuncu olup tacir değildir....
Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay'ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. ) 2-İhtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir....
Kaldırılan ihtiyati haciz kararında davalı da hasım gösterilmiş olmakla davanın tarafı olmaya ehil ise de, haciz kararı sadece borçlulardan ..... Marine Inc. aleyhine uygulanmıştır. Davalının malvarlığı aleyhine uygulanmış bir haciz yoktur. Haksız ihtiyati haciz sebebiyle bir alacak mevcutsa, bu tazminat alacağının talibi ancak geminin sahibi olan şirket olabilir. Ortaklardan birinin kendi adına tazminat talep etmesi kabul edilemez....
Sayılı karar ile 1.151.110,45-TL'lik teminat bedelinin dosyaya depo edilmesi halinde müvekkillerin taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile 3. şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine dair karar tesis etmiş, mezkur ihtiyati haciz kararına davacılar tarafından itiraz edilmiş, itiraz üzerine Bakırköy ....Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 20/10/2021 tarihinde yapılan duruşma neticesinde, yapılan itirazların kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, müvekkillere haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiğini, bunun üzerine haksız ihtiyati haciz sebebiyle müvekkillerin uğramış olduğu zararların maddi ve manevi zararlar için dosyanın bakırköy 5. asliye ticaret mahkemesine gönderilmesini, ihtiyati haciz kararının icrası için yatırılan teminat miktarı üzerine tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz/tedbir konulmasını, ... için; HMK'nın 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak haksız ihtiyati haciz...
Somut uyuşmazlıkta davacılar vekili trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 257'nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir....
Dava; haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Öncelikle davacı tarafından açılan davanın niteliğini belirlemek gerekir.Davacı haksız haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat talep etmiş olup kanuni dayanağı 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 259 maddesinde düzenlemesini bulmaktadır.2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır....
Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..." hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir....
Sayılı dosyasındaki tazminat miktarı göz önüne alındığında mahkemece manevi tazminata hükmedilmesi halinde davalıdan tahsili mümkün olamayacağını, tüm bu sebeplerle mahkemenin ihtiyati haciz taleplerinin yalnızca maddi tazminat yönünden kabulü kararına itiraz etmekle manevi tazminat yönünden de ihtiyati haciz talep ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Talep ise, manevi tazminat davasında ihtiyati haciz talebinin reddi kararına davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebine ilişkindir....