-TL değer kaybı oluşacağının belirlendiği, belirlenen değer kaybı tutarının ise; davadan önce davacı yana ödendiğinden davacı yanın değer kaybına ilişkin maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı yanca her ne kadar aracın kullanılamamasından kaynaklı kazanç kaybı talep edilmişse de; davalı yan, zarara neden olan dava dışı sigortalısına ait aracın trafik sigortacısı olduğu, genel şartlar hükümlerine göre; davalı ... şirketinin gerçek zarar kapsamında olmayan dolaylı zararlardan sayılan kazanç kaybı bedelinden sorumlu olmadığı, davacıya ait aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle talep edilen kazanç kaybı bedelinin zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kaldığından davacı yanın buna ilişki maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerektiği anlaşılmış olup; buna ilişkin, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
önlenmesini, bu şekerlemelere ait ambalaj, etiket ve kolilerin toplatılmasını ve imhasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000,00 TL yoksun kalınan kazanç ile müvekkili şirketin markasının itibarının zedelenmesi nedeniyle 40.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava etmiş, 02...2011 tarihinde maddi tazminat talebini 215.689,......
Mahkemece, davalı şirketin taraflar arasında bağıtlanan sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğine ilişkin davacı iddiasının kanıtlanamadığı, buna bağlı olarak feshedilen sözleşmeden dolayı cezai şart istenemeyeceği, davacının iddia edilen zararı ile davalının eylemi arasında illiyet bağı kurulamadığından kar kaybı isteminin de yerinde olmadığı, davalı şirketin haksız eylemi ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü iddiasının kanıtlanamamış olması nedeniyle manevi tazminat isteminin de reddi gerektiği sonucuna varılarak, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.09.2014 tarihli kararı ile onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin taraflar arasında bağıtlanan sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğine ilişkin davacı iddiasının kanıtlanamadığı, buna bağlı olarak feshedilen sözleşmeden dolayı cezai şart istenemeyeceği, davacının iddia edilen zararı ile davalının eylemi arasında illiyet bağı kurulamadığından kar kaybı isteminin de yerinde olmadığı, davalı şirketin haksız eylemi ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü iddiasının kanıtlanamamış olması nedeniyle manevi tazminat isteminin de reddi gerektiği sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı vekili, dosya kapsamında alınan 19/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda, "davalıca yapılan üretim ve satış nedeniyle davacının markasının itibarının zedelendiğine ilişkin bir bulgunun saptanamadığı" şeklinde açıklama yapıldığını, yapılan bu tespitle davacı tarafın herhangi bir şekilde itibar kaybı yaşamadığının ve manevi tazminat talep hakkının olmadığının ortaya çıktığını, davacının manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın, yoksun kalınan karını talep edebilmesi için yoksun kaldığı kar ile müvekkili eylemleri arasında illiyet bağı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, ancak davacının lisans geliri yoksunluğu ile müvekkili eylemleri arasında illiyet bağının olmadığının bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, bu nedenlerle davacının lisans geliri yoksunluğu ve yoksun kalınan kar talebine itibar edilemeyeceğini, müvekkili bünyesindeki ... ve ... markalarının oldukça büyük bir sermaye ve ciroya sahip, sektörün ilklerinden olan markalar olduğunu, davacının marka...
Mahkemece, davaya konu aracın gümrük beyannamesi tescil tarihinin 29.07.2009 ve trafikte ilk tescil tarihinin 03.08.2009 olduğu, dava konusu aracın tescil edildiği tarihteki tebliğe göre model yılının 2010 yılı olduğu, davacının davaya konu aracın modelinin 2009 yılı olduğu gerekçesiyle model farkı nedeniyle tazminat talebinin yerinde görülmediği, değer kaybı yönünden ise davacının bilgi ve onayı ile tamir edilen sol ön çamurluk ve sağ arka kapı ile ilgili tazminat talebinin yerinde olmadığı, sağ ön kapı ile sağ arka çamurluğun onarılması ve boyanması nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğu, ancak bu işlemlerin davalı şirkete ait serviste yapıldığını ispatlayan belgelerin davacı tarafça dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/271 Esas KARAR NO : 2022/128 DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 25/02/2021 KARAR TARİHİ : 27/10/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirket 2008 yılından itibaren Türkiye çapında spor tesisi ve SPA işletmeciliği sektöründe faaliyet gösterdiğini, Türkiye genelinde yaklaşık 100 şubesi ile spor salonu işletmeciliği dahilinde hizmet veren en köklü ve en büyük şirketi ve akla gelen tek marka olduğunu, davalıların marka hakkında tecavüzün teşkil eden eylemleri, davalılar müvekkil şirkete ait tescilli markaları birebir aynı hali ile ve müvekkil şirket ile aynı sektörde kullanmakta olduğunu, dava konusu kullanım herhangi bir marka...
İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/271 Esas KARAR NO : 2022/128 DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 25/02/2021 KARAR TARİHİ : 27/10/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirket 2008 yılından itibaren Türkiye çapında spor tesisi ve SPA işletmeciliği sektöründe faaliyet gösterdiğini, Türkiye genelinde yaklaşık 100 şubesi ile spor salonu işletmeciliği dahilinde hizmet veren en köklü ve en büyük şirketi ve akla gelen tek marka olduğunu, davalıların marka hakkında tecavüzün teşkil eden eylemleri, davalılar müvekkil şirkete ait tescilli markaları birebir aynı hali ile ve müvekkil şirket ile aynı sektörde kullanmakta olduğunu, dava konusu kullanım herhangi bir marka...
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO:2021/231 Esas KARAR NO:2023/110 DAVA: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ:30/12/2021 KARAR TARİHİ:30/05/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM/Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının ------ adresindeki ----unvanlı iş yerini işlettiğini, ---- tarihinde marka başvurusunda bulunduğunu, davalının imtiyaz sahibi olduğunu iddia ettiği ----- adlı internet sitesinde davacının iş yerine --- ortak olduğuna dair haber yayınlanarak----- davacıya ait iş yerinin çeşitli yolsuzluklar içerisine girdiklerinin sık sık dile getirildiğini, bu durumun davacının kişilik haklarına, ticari hayatına ve marka değerine zarar verdiğini, davacıya ait iş yerinin------ ait olduğu, ------ bu iş yerine özel torpil yapıldığının iddia edildiğini, çevresinin asfaltlandığını, ruhsatının yasalara uygun olmadığı, kamuya ait olan yerleri işgal ettiği, haksız kazanç...
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; Uyuşmazlık sözleşmenin feshi nedeniyle davacının müspet zarar, menfi zarar, kar kaybı ve denkleştirme tazminatı ile manevi tazminat alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında sözleşmenin feshedildiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan ...tarihli sözleşmenin 1-h ve 8....