Davalı Cevabının Özeti: Davalı sendika vekili, davacının hiçbir tarihte Türk Telekomünikasyon A.Ş. işçisi olmadığını, dolayısıyla davacının üye olduğu tarihten üyeliğinin bildirildiği tarihe kadar sendika ile Türk Telekomünikasyon A.Ş. arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceğini iddia etmenin mümkün olmadığını, öte yandan işçi sendikalarının, sendikal politikaları gereğince üyelik fişlerini hangi tarihte göndereceklerine kendilerinin karar vereceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının üyeliğinin makul süre içinde bildirilmediği ancak alacakların bir kısmının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraflar temyiz etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: Dava, sendika üyeliğinin işverene geç bildirilmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın kaynağı maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 2....
Davacı işyerinde ... yetkili olup sendika üyeliği bulunmakta iken, davalı işveren tarafından davacının bulunduğu pozisyon sebebi ile kapsamdışı personel olduğundan sendika üyesi olamayacağının bildirildiğini, sendika üyeliğinden istifa etmesinin sağlandığını, sendika ile yaptığı görüşmede sendikaya üye olabileceğini öğrenmesi üzerine yeniden sendika üyesi olduğunu belirtmiş, ayrıca davalı işyerinde yoğun işçi çıkışlarının sendikanın yetki sürecine denk gelmesi, 2014 Nisan ayından sonra işyerinde yetkili sendikadan 4450 sendika üyesinin istifa ettirilmiş olması, sendika üyesi olmayan ve sendikadan istifa eden hiç bir banka personelinin iş sözleşmesinin performans sebebi ile feshedilmemiş olması, davacının üye olduktan sonra istifa ettirilmesi, istifadan sonra tekrar üye olmasının ardından iş sözleşmesinin "performans" gibi soyut ve genel bir sebeple feshedilmesi, ... 28....
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı şirket vekili ; Davacının taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına tabi olup hak düşürücü süre geçtiğinden tüm alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kendi isteği ile istifa dilekçesi yazarak karşılıklı iş akdi tasfiye protokolü tanzim edilerek 08.05.2012 tarihli fesih bildirimi ile de davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi de yapılarak iş akdinin feshedildiğini, iş akdinin sendika üyeliği ile feshedilmiş olmadığını, sendikal tazminata hak kazanamayacağını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; İş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem, ihbar tazminatı ve sendikal tazminat ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsili talebine ilişkindir. Davacının feragat dilekçesi doğrultusunda sendikal tazminat talebi dışındaki tüm alacak talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; "Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı ... sözleşmesinin feshi halinde ise, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümleri uygulanır. Ancak, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz." denilmektedir. Dosya içeriğine göre fesih için geçerli bir sebebin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir....