Bunun dışında, işçilerin iş kazası ve meslek hastalıklarından kaynaklanan zararlarının SGK'nca karşılanmasını müteakip bu kurumun işverene rücu etmesi mümkün olan hallerde, yine özel işveren sorumluluk sigortası ile işyerinin ödemesi gereken tazminat miktarı karşılanmaktadır. Dolayısıyla işveren sorumluluk sigortası hem işçinin, hem de işverenin zararlarını karşılama gibi iki fonksiyonu mevcuttur. İşveren sorumluluk sigortası poliçesi genel şartları da bu sigortanın kapsamını, işyerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda işverene terettüp edecek hukuki sorumluluk nedeniyle işverene bir hizmet akdiyle bağlı ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek SGK'nın sağladığı yardımların üstündeki ve dolaylı ikame edilecek rücu davaları sonucunda ödenecek tazminat miktarını, poliçede yazılı meblağlara kadar temin eder, şeklinde saptanmıştır....
Diğer taraftan, 3 Temmuz 1944 tarihli ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararına göre de "Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir." şeklindedir. Somut olayda; Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı zarar görene ZMMS sigortası olmadığı için yaptığı tazminat ödemesini davalı zarar verenden tahsili için eldeki davayı açmıştır. Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanmamaktadır. Bu durumda, zarar veren ile zarar gören arasındaki ilişkiye bakılması gerekir. Haksız fiilden kaynaklanan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle, Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....
Diğer taraftan, 3 Temmuz 1944 tarihli ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararına göre de "Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir." şeklindedir. Somut olayda; Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı zarar görene ZMMS sigortası olmadığı için yaptığı tazminat ödemesini davalı zarar verenden tahsili için eldeki davayı açmıştır. Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanmamaktadır. Bu durumda, zarar veren ile zarar gören arasındaki ilişkiye bakılması gerekir. Haksız fiilden kaynaklanan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle, Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizilik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. ... Asliye Ticaret Mahkemesince, davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahı ve haksız fiilin gerçekleştiği ... Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ise davalının icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmediği için icra müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiği, eldeki davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle takibin yapıldığı yerdeki mahkemede görülebileceği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Trafik Sigortası Genel Şartları gereği rücu davasının T5 yöneltilmesi gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.395,65 TL'nin işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, mahkemece davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini, trafik sigortası yeni genel şartlarında sürücünün olay yerini terk etmesinin rücu sebebi olarak düzenlendiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar sebebiyle rücuen tazminat istemine ilişkindir....
Trafik Sigortası Genel Şartları gereği rücu davasının T5 yöneltilmesi gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.395,65 TL'nin işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, mahkemece davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini, trafik sigortası yeni genel şartlarında sürücünün olay yerini terk etmesinin rücu sebebi olarak düzenlendiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar sebebiyle rücuen tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, kasko poliçesinden kaynaklanan rücu tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1483/I. maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere, faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı yasanın 4/I-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir....
Mahkemece, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde zorunlu mali mesuliyet sigortası düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil, aracı takip etmektedir. Zorunlu mali mesuliyet sigortası işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır....
Dairesince Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 4/1 maddesinin yürütmesi 14/11/2013 tarihinde durdurulmuş ve 16/03/2016 tarih, 2013/7713 E. 2016/1779 K. sayılı kararı ile yönetmeliğin 4/1 maddesinde yer alan "...SUT hükümleri doğrultusunda..." ibaresi iptal edilerek, Yönetmeliğin "Trafik kazalarından kaynaklanan sağlık giderleri" başlıklı dördüncü maddesi "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır....