Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, faturalı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm reddedilen tazminat talebine ilişkin olarak davacı vekilince temyiz edilmiştir. Alım- satım sözleşmesinden kaynaklanan faturaya bağlanmış alacağın likit (bilinebilir-belirlenebilir) olduğu gözetilmeden mahkemece yanılgılı gerekçelerle icra inkar tazminatı talebinin reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu tanımlara göre taşınmaz satım sözleşmesinin tüketici işlemi sayılması için tüketici tarafından konut veya tatil amaçlı taşınmaz mal satın alınması gerekir. Bu amacı aşan boyuttaki işlemlerde ticari ve mesleki amaç olmasa da taşınmazı satın alan kişi tüketici sayılmaz. Eser sözleşmeleri de bu yasa kapsamına alınmış ancak hangi eser sözleşmelerinin tüketici işlemi sayılacağına açıklık getirilmemiştir. Satım sözleşmesinde konulan bu sınırın eser sözleşmeleri yönünden de kıyasen uygulanması gerekir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibinin sözleşme yapmaktaki asıl amacı bizzat oturmak amacıyla arsasına bina yaptırmak olmayıp taşınmazını değerlendirmektir. Salt kişisel ihtiyaçlar için kullanma amacını aşan saikler ön plandadır. Öncelikli amaç mülkiyet hakkından doğan getirilerin daha rantabl hale getirilmesidir. Bu sözleşme bedeli karşılığı hizmet alınmasından ibaret dar kapsamlı bir sözleşme değildir....

      Dava; araç satım sözleşmesi nedeniyle aracın ayıplı olmasından kaynaklı ayıp giderim bedelinin davalılardan tahsili talebinden ibarettir. Taraflar arasında söz konusu aracın gizli ayıplı olup olmadığı, araçtaki ayıbın satım sözleşmesinden önce var olup olmadığı, araçtaki ayıbın kullanımdan kaynaklı meydana gelip gelmediği, araç satım sırasındaki ekspertiz incelemesinde ayıbın tespit edilip edilemeyeceği taraflar arasında ihtilaflıdır. Alınan kök ve ek raporlar denetime açık mevzuata uygun olmakla hükme esas alınmıştır....

        Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesinde davanın hakkın kötüye kullanılması sonucu açıldığını savunmuş ise de buna dair somut delil sunamamış olup noter aracılığıyla yapılan resmi satış sözleşmesinde araç satım bedelinin 180.000- TL olduğu açık olup aradaki fark bedelin davacıya ödendiği ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca davacının talebiyle bağlı kalınarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 41.000- TL 'nin davacıya ödenmesinin" gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir....

        Bilindiği üzere satım sözleşmesinde satıcı, alıcının hiçbir kusuru olmaksızın üçüncü kişiler tarafından zapt olması durumunda TBK 214.maddesine göre bu zapttan sorumludur. Davalı taraf zapttı ortadan kaldırmak için bir ödeme yapmış ve zapt ancak bu suretle kalkabilmiştir. Dolayısıyla TBK 214.maddesi bağlamında davacı tarafından yapılan bu ödemenin satıcı davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiği..." gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2022/5113 Esas, 2022/6499 Karar sayılı ilamında, " ... 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 207. maddesine göre; satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Taşınır sözleşmesinde satıcının taşınırı teslim etmek ve mülkiyeti alıcının üzerine geçirmek gibi asıl borcu yanında satılan malı saklama ve gerektiğinde taşıma masraflarını ödeme borcu gibi tali nitelikte borçları da bulunmaktadır....

        Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada varolan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur. Aynı kanunun 217. maddesinde "satılanın tamamı alıcının elinden alındıysa satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş sayılır ve alıcı satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir: 1- satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini..." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacının 27.7.2010 tarihli araç satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığı aracın çalıntı araç olması nedeniyle 31.12.2012 tarihinde mahkeme kararı ile zapt edildiği uyuşmazlık konusu değildir....

          Dava, tacirler arası alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifaya dayalı alacak istemine ilişkindir. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 7035 sayılı kanun İle değişik 35. maddesi uyarınca, ceza ve hukuk dairelerinin numaraları İle aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 06.07.2020 tarih 6102 sayılı kararı gereğince, Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen hüküm ve kararlara yönelik istinaf kanun yolu başvurularını İnceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12,13,14 ve 43. Hukuk Dairesine verilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/583 KARAR NO : 2022/228 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/09/2021 KARAR TARİHİ : 11/03/2022 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi....

              İNCELEME VE GEREKÇE Asıl dava ,satım sözlemesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili; birleşen dava ise satım sözleşmesinin ayıp nedeniyle feshi ile satılanan iadesi, ödenen satım bedeli ve ayıplı emtia teslimi nedeniyle uğranılan zararların tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, birleşen davada davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen yazılı satım sözleşmesinde, nitelikleri belirlenen bir adet makinenin, davacı tarafından sözleşmede belirlenen bedelle davalıya satışı kararlaştırılmıştır....

              Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne 23.750,00-TL'nin 15/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta sözleşmesinde beyana aykırılık klozu başlığı adı altında ‘‘...Şirketimiz kısa veya uzun süreli kiralık araçları, sürücü kursu araçlarını, taksi/dolmuş olarak kullanılan araçları sigorta etmemektedir....

                UYAP Entegrasyonu