Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira, salt sözleşmeye aykırı davranış manevi tazminat isteminin kabulü için yeterli olmayıp sözleşmeye aykırı davranışın haksız bir eylem olarak nitelendirilebilmesi sonucunda kişilik hakkı ihlâl edilebileceğinden nedensellik bağı bu durumda kurulabilmektedir. 17. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda borca aykırılıktan doğan sorumluluk nedeniyle manevi tazminat ödeneceğine dair bir hüküm olmaması nedeniyle Kanun'un 114/2 maddesi delaletiyle 58. maddesinin olaya uygulanması gerekecektir. 18. 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesi ile ilgili açıklamalarda bulunmadan önce 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 24. maddesine değinmekte yarar vardır. Bu maddede; “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir....

    A.Ş. ile davalı Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. arasında akdedildiği, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği bu sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin sözleşmeye taraf şirketler bakımından dava edilebileceği, bu yönüyle işbu sözleşmeden kaynaklanan davalarda, dava açma hak ve yetkisinin sözleşmeye taraf şirketlerde olduğu, bu sözleşmeden kaynaklanan ve sözleşmenin tarafı şirketlere ait hak ve yetkilerin şirket ortakları dahil 3. kişilerce kullanılamayacağı, dava dışı ...Motorlu Araçlar İş Tur. Özel Eğitim İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin haksız feshi, davalının, Mermot ... A.Ş. ile haksız rekabet içinde olduğu iddia olunan Öğütler .... A.Ş. ile aynı nitelikte sözleşme akdetmiş olması nedeniyle oluşan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açma hakkının Mermot ... A.Ş.'ye ait olduğu gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      hukuki niteliği konusunda tartışmalar sona erdirilmiş, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan ölüme ve vücut bütünlüğünün zedelenmesine veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmininde sözleşmeden doğan sorumluluk hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/143 Esas KARAR NO : 2022/165 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/02/2022 KARAR TARİHİ : 03/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu hakkında davalının mal varlığına öncelikle teminatsız koşullarının değerlendirilmek suretiyle ve ivedilikle ihtiyati haciz/ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir kararı uygulanmasına, iş bu dava dosyasının aradaki hukuki bağlantı nedeniyle, ... 20.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. sayılı dosyası ile dosya üzerinden tensip ile birleştirilmesine, davalı tarafından hisse devrine ilişkin edimlerin yerine getirilmediğinden, müvekkili tarafından davalı ...'...

          Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 332. maddesinin karşılığı olarak çağdaş bir yaklaşımla düzenlenen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 417. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür" hükmü ile, 4857 sayılı İş Kanunu'nun mülga 77/1. maddesiyle bütünlük sağlandığı gibi 3. fıkrasındaki "İşverenin yukarıdaki hükümler dahil kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir" hükmü ile de hizmet sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğun hukuki niteliği konusundaki tartışmalar sona erdirilmiş, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan ölüme ve vücut bütünlüğünün zedelenmesine veya kişilik haklarının ihlâline bağlı zararların...

            Bu sebeple davacı iş sahibinin teknik personel bulundurmama cezası kesmesinde sözleşmeye ve kanuna aykırılıktan bahsedilemeyeceği halde, mahkemece teknik personel bulundurulmama ile ilgili ceza talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının mahkemenin 22.11.2018 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile ek kararın ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              " hükmü ile de hizmet sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğun hukuki niteliği konusunda tartışmalar sona erdirilmiş, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan ölüme ve vücut bütünlüğünün zedelenmesine veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmininde sözleşmeden doğan sorumluluk hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür....

                KARAR Davacı,25.12.1996 tarihli noter gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 425 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan hisselerini 50.000,00 TL (eski TL) karşılığında davalıların satmayı taahhüt ettiklerini,davalılara güvenerek bugüne kadar devir ve tescil için davalıların müşterek mülkiyete geçişini ve intikallerini yapmalarını beklediğini,fakat davaya konu taşınmaz hakkında kamulaştırmasız el atma nedeniyle davalılarca dava açıldığını ve davaların da sonuçlandığını öğrendiğini,taşınmazın devir ve tescilini talep etme imkanının kalmadığını ileri sürerek, davalıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle uğramış olduğu menfi ve müspet zararın tazmini kabilinden,satış vaadine konu hisselere ait kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik dava değeri olan 10.000,00 TL'lik kısmının kamulaştırma tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılarca ödenmesine,aksi halde sözleşmeye aykırılıktan dolayı uğradığı tüm...

                  Dosya kapsamından, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmadığından ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi uyarınca Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan hukuk davalarının tarafların sıfatlarına bakılmaksızın ticari dava olduğu kabul edilmişse de taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklandığından; Kooperatifler Kanununun anılan hükmünün somut olayda uygulama yeri olmadığı gibi eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu bakımdan, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    Somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup davada, 1479 ve 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu'nun 96. ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu