Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının zarar talebinin incelenmesi; Davacının zarar talebi TBK'nın 35.maddesi uyarınca değerlendirilmelidir. Burada düzenlenen zarar sorumluluğu, sözleşme görüşmelerinden doğan (culpa in contrahendo) sorumluluktur. Sözleşmenin geçerli olarak kurulduğuna ve yerine getirileceğine duyulan güvenin boşa çıkmasından yani sözleşmenin yanılma sebebiyle iptal edilip, geçersiz olmasından doğan zarara, "menfi zarar" denir. Menfi zarar, sözleşmenin geçerli olacağı, yerine getirileceği düşüncesiyle yapılan masrafları kapsar. Bu zararın tazminiyle karşı taraf, geçersiz hale getirilen sözleşme yapılmamış olsaydı, ekonomik yönde hangi durumda bulunacak idiyse o duruma sokulur. Ayrıca sözleşmenin geçerli bir şekilde kurulmuş olmasına duyulan güven sebebiyle kaçırılmış bulunan fırsatlardan doğan zarar da menfi zararın kapsamına girer. Diğer taraftan, hakim hakkaniyet gerektiriyorsa, daha fazla zararın ve özellikle menfi zararı aşan müspet zararın giderilmesine de karar verebilir....

    Davacının zarar talebinin incelenmesi; Davacının zarar talebi TBK'nın 35.maddesi uyarınca değerlendirilmelidir. Burada düzenlenen zarar sorumluluğu, sözleşme görüşmelerinden doğan (culpa in contrahendo) sorumluluktur. Sözleşmenin geçerli olarak kurulduğuna ve yerine getirileceğine duyulan güvenin boşa çıkmasından yani sözleşmenin yanılma sebebiyle iptal edilip, geçersiz olmasından doğan zarara, "menfi zarar" denir. Menfi zarar, sözleşmenin geçerli olacağı, yerine getirileceği düşüncesiyle yapılan masrafları kapsar. Bu zararın tazminiyle karşı taraf, geçersiz hale getirilen sözleşme yapılmamış olsaydı, ekonomik yönde hangi durumda bulunacak idiyse o duruma sokulur. Ayrıca sözleşmenin geçerli bir şekilde kurulmuş olmasına duyulan güven sebebiyle kaçırılmış bulunan fırsatlardan doğan zarar da menfi zararın kapsamına girer. Diğer taraftan, hakim hakkaniyet gerektiriyorsa, daha fazla zararın ve özellikle menfi zararı aşan müspet zararın giderilmesine de karar verebilir....

    TL, 5684 Sigortacılık Kanununun 23. maddesinin 15-16. fıkrası uyarınca kaynaklanan alacak haklarına istinaden 3.000,00 TL tazminat, teminat mektubunun haksız ve dayanıksız bir şekilde davalı şirket tarafından nakde çevrilerek irat kaydedilmesinden kaynaklanan zarar bakımından 3.000,00 TL olmak üzere toplamda şimdilik 9.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      K sayılı ilamı zararın ispatı için sunulmuş ise de karara konu maske üretimine ilişkin sözleşmenin davalının hatalı üretimi nedeniyle yapıldığı hususunu ispatlamadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca davacı tarafça Almanya'daki firma ile bir milyon adet sözleşme yapıldığı iddia edilmiş ise de bu hususta da herhangi bir ispat vasıtası sunulmamıştır. Ezcümle davacı tarafça basiretli tacir gibi davranılarak sözleşme yapılmadığı ve davalı taraf ile imzalanan 07/05/2020 tarihli sözleşmenin davalı tarafça yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat talep edilmiş ise de tazminatı gerektriecek sözleşmeye aykırılık ve zarar ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Kısa kararda sehven davacının 10.000,00-tl maddi tazminat ve 50.000,00-tl manevi tazminat talepli sübut bulmayan davasının reddine yazılmış olup davacının 5.000,00 TL tazminat, 10.000 TL menfi zarar ve 50.000,00 TL manevi tazminat talebinin tamamının reddine karar verilmiştir.)...

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kusuru nedeniyle sözleşmenin feshine neden olan davacının erken tahliye nedeniyle uğradığı zararı, yani taşınmaza yaptığı masrafları talep edip edemeyeceği ile ilgilidir. Burada BK 96. maddesinin irdelenmesi gerekmektedir. BK 96. md gereğince, alacaklının borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için alacaklının bu yüzden bir zarara uğraması gerekmektedir, sözleşmeden kaynaklanan bu zarar olumlu -müspet- zarar olabileceği gibi, olumsuz-menfi- zarar da olabilir. Olumlu zarar; borçlu edimini gereği gibi ve süresinde yerine getirmiş olsa idi alacaklının malvarlığı ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark olumlu-müspet- zarardır. Bu sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarardır. Olumsuz zarar ise; sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak zarardır....

          K A R A R Davacı, davalı kulüp ile aralarında 22.06.2009 başlangıç, 31.05.2012 bitiş tarihli Profosyonel Futbolcu Transfer Sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında hakedilen alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle de sözleşmeyi haklı nedenle tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek; fazlaya dair haklar saklı tutulmak suretiyle, ödenmeyen 63.520 EURO'nun ve sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar miktarı olan 1.000 EURO'nun tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile ödenmeyen alacak miktarını 75.928 EURO'ya, uğranılan zarar miktarını ise 180.620 EURO'ya artırmıştır. Davalı, dava konusu edilen ücret alacaklarının ödendiğini, sözleşmenin feshinin haklı bir nedene dayanmadığını, fesih nedeniyle tazminat isteminin belirsiz alacak davası olarak ikamesinin mümkün olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur....

            Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, 6098 Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. ...12/10/2017 Tarih ve ......

              İdare Mahkemesi'nin kararları uyarınca Kamu İhale Kurumu'nun ihalelerinin iptaline karar verildiği bu nedenle de davalı idare tarafından sözleşmelerin 14/03/2019 tarihinde feshine karar verildiği, hukuki takdir ve değerlendirmesi Mahkemeye ait olmak üzere Hizmet Alım Sözleşmelerine konu ihalelerin iptal kararını ilgili yasal mevzuat gereğince yerine getirmek zorunda olan davalı idarenin sözleşmelerin feshinde kusurunun olmadığı, davacıların müspet zarar kapsamındaki kar kaybının sözleşmenin ifa olunacağına güvenerek 3. kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan zararlarının davalı idareden talep edilemeyeceği ancak noter masrafları, damga vergisi, teminat mektubu için yapılan masraf, faiz ve komisyonları, damga vergisine konu menfi zararının davalıdan talep edebileceği, buna göre maddi zarar toplamının 505.440,38 TL olduğu bildirilmiştir....

                Menfi zarar kapsamına; sözleşme yapılmasına güvenilerek başka bir sözleşme fırsatının kaçırılmasından doğan zarar, sözleşme giderleri, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar ve dava masrafları girer. Olaydaki menfi zararın hesabında izlenecek yol ise, yukarıdan beri yapılan açıklamaların ışığında; idarenin sözleşmeyi feshettiği 10.4.1995 tarihine ikinci ihale yapılması için geçecek makul süre ilavesiyle ikinci ihale o tarihte yapılsaydı ikinci ihale tarihindeki sözleşme fiyatlarının bulunmasıyla 12.11.1993 tarihli sözleşme fiyatları arasındaki farkı bulmak olmalıdır. Başka bir anlatımla, BK.nun 108. maddesindeki davacı idarenin menfi zararı budur....

                  Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak davalı şirketçe feshedildiği, davacının sözleşmenin feshinde kusurunun bulunmadığı, haksız feshe bağlı olarak davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 11.2 maddesi uyarınca hem cezai şart hem de davalının temerrüdüne dayalı zararını talep edebileceği, davacının sözleşmenin haksız feshine dayalı olarak sözleşmenin kalan süresi için kar kaybını talep ettiği, söz konusu kar kaybı talebinin TBK'nın 125/2 maddesi gereği sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesi olduğunun kabulü gerektiği, alınan 01/03/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile davacının sözleşmenin feshinden sonrasına ilişkin zararının 1 ay süre için hesaplandığı, mahkememizce yapılan değerlendirmede de 1 aylık sürenin makul kabul edildiği, zira davacının sözleşmenin feshinden sonra 1 aylık sürede yeni bir sözleşme yaparak elindeki gübreleri satabileceği, öte yandan davacının sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin...

                    UYAP Entegrasyonu