ın da kalan senet bedelinden sorumlu tutulamayacağı, davacı taraf 11.09.2019 tarihli dilekçesi ile 600.000,00 TL maddi tazminat ile 60.000,00 TL manevi tazminat talep ettiğini bildirmişse de; ilk dava dilekçesinde manevi tazminat talebinin bulunmadığı, manevi tazminat yönünden fazlaya dair haklarını saklı tuttuğunu bildirdiği, bu nedenle manevi tazminat yönünden açılan bir davanın bulunmadığı gerekçesiyle davacının aracın iadesi ve satışına ilişkin sözleşmenin feshi ile davacı adına tesciline karar verilmesi yönündeki talebinin reddine, davacının maddi alacak talebinin davalılardan ... ve ... yönünden kısmen kabulü ile 580.000,00 TL'nin bu davalılardan dava tarihi olan 31.07.2007'den itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, bu davalılar yönünden fazlaya dair alacak talebinin reddine, davalı ... Keskün yönünden davanın usulden reddine, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Mahkemece davalı yanın alacağının dayanağı olan fatura tarihlerinden önce 02.02.2004 tarihinde davacının davalı şirkete başvurarak sözleşmenin iptali ve tesisatın sökülmesini istediği, buna rağmen davalının herhangi bir işlem yapmadığı, hal böyle olunca menfi tespit talebinin yerinde olduğu, şahsiyet hakkına saldırı olmadığı için manevi tazminat isteminin yerinde bulunmadığı gerekçeleri ile 7.631.15 YTL miktarlı faturalardan dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, manevi tazminat davası sübut bulmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının dayanağı yasal düzenlemeler ile sözleşmenin sona ermesi tarihinde ihale bedelinin %80'i oranında işin görülmemesi halinde sona erme tarihinde doğan hak ediş ile sözleşme tutarının %80'ine tekabül eden kısım arasındaki farkın %5'lik kısmının davacıya tazminat olarak ödeneceğinin düzenlendiği, bu düzenleme karşısında dosyada mevcut 23.05.2019 havale tarihli mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere; Sözleşmenin sona erme tarihindeki 2.757.178,42 TL hak ediş ile sözleşme tutarının %80'lik kısmına tekabül eden 6.818.166,38 TL arasındaki fark 4.060.987,96 TL üzerinden %5 karşılığı 203.049,40 TL tazminat ödenmesi gerektiği, açık yasal düzenleme karşısında alacağın likit ve hesaplanabilir olduğu sabit olduğundan, itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasala aykırı bir yön bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 01.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.06.2011 günü mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademedeki istek ise yükleniciye yapılan ödeme tutarı 30.000 TL nin tahsili istemlerine ilişkindir....
İtirazın iptali davasında icra takibinde talep konusu yapılan alacağın mevcut olup olmadığı incelenir ve takip tarihi itibari ile talep edilen alacak mevcut ise itirazın iptaline karar verilir. Davacı sözleşmenin 5.3. 2. maddesindeki cezai şartı talep etmesine rağmen, mahkemece sözleşmenin bu maddesinde belirlenen cezai şartın oluşmadığı saptanıp, sözleşmenin 5.3. 1. maddesine göre cezai şarta hükmedilmesi karşısında davacı tarafından icra takibinin talep edilen ve bu davanın konusu olan cezai şartın talep şartlarının gerçekleşmediğine göre icra takibindeki cezai şarta ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, icra takibinde ve işbu itirazın iptali davasının konusu olmayan taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. 1. paragrafındaki cezai şarta dayalı olarak itirazın kısmen iptali kararı doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir....
Davacının maddi tazminat talebi yönünden sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi sebebiyle uğradığını iddia ettiği zarara yönelik bir delil sunmadığı, ticari defterler üzerinden de bu yönde bir tespitin yapılamadığı ve davacının bilirkişi raporuna bu yönüyle bir itirazının da olmadığı anlaşılmakla ispat olunamayan maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Manevi tazminat talebi yönünden ise, sözleşmenin haksız feshinin doğrudan davacının ticari itibarını zedelediğinin söylenemeyeceği, davacı tarafça iddianın ileri sürülüş şekli ile davacı tanıklarının beyanlarından davacı şirketin ticari itibarından ziyade şirket sahibinin yaşadığı üzüntü ve sıkıntılı süreç nedeniyle manevi zarar iddiasında bulunulduğunun anlaşıldığı, davacı şirketin manevi yönden zarara uğradığına dair somut başkaca bir delil de bulunmadığından ispat edilemeyen manevi tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Asıl davada davalılar vekili sözleşmenin ifa edilememesinin davacının kusurundan kaynaklandığını savunarak asıl davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacılar vekili, sözleşmenin davalının kusurundan dolayı feshedilmesi nedeniyle müvekkillerinin zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30,000 TL'nin sözleşmenin feshedildiği 06.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, birleşen davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ödenmeyen aylar kira bedeli ve kira sözleşmesinden doğan tazminat alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, sözleşmenin özel bölüm 11. maddesindeki koşulların gerçekleşmediğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Davacı, davalıların murisi ... ile 10.05.2001 tarihinde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 696 sayılı parseldeki hissesini satın aldığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescili, olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL nin yasal faizi ile birlikte tahsili isteminde bulunmuştur. Davalılar zamanaşımı ve kesin hüküm savunmasında bulunmuş, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olması sebebiyle sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız feshinin iptali ile tazminat istemini içermektedir. 13.07.2005 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince davacı şirketin davalı mensuplarına ve bakmakla yükümlü oldukları yakınlarına gözlük camı ve çerçevesi verdiği, 30.10.2006 tarihli yazı ile davalı kurumun davacı ile imzalanan sözleşmeyi teftiş raporuna dayanarak ... belgesi verilmemesi ve başka firmadan verilen gözlük cam ve çerçevelerinin davacı tarafından kuruma fatura edilmesi nedenleri ile feshettiği anlaşılmaktadır. Fesih gerekçesi olan ... belgesi verilmesine ilişkin sözleşmenin 8/2 maddesinde ... belgesi verilmemesi halinde sözleşmenin feshedilmesini yazılı uyarı şartına bağlamış olup,davalı kurum davacıyı bu konuda yazılı olarak uyardığını iddia ve ispat edememiştir. Bu durumda bu sebeple yapılan fesih işlemi haksızdır....