Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. (4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1085 Esas KARAR NO : 2021/391 DAVA : Alacak (Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 07/04/2017 KARAR TARİHİ : 11/03/2021 BİRLEŞEN DAVA----------- DAVA : Alacak (Davalı Adına Ödenen Kira Bedeli Alacağı ve Kar Kaybı Alacağı) - Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 01/07/2020 KARAR TARİHİ : 11/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle) davasının ve birleşen Alacak (Davalı Adına Ödenen Kira Bedeli Alacağı ve Kar Kaybı Alacağı) - Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında, davalının------menkullerin, ön şartın gerçekleşmesi halinde devri hususunda anlaştıklarını ve ----- tarihli prensip anlaşmasının akdedildiğini; taraflar arasında akdedilen prensip anlaşmasının şartları gerçekleşmeden önce, davalının ihtiyacı nedeniyle müvekkili tarafından davalıya ----------- ödeme yapıldığını; prensip anlaşmasının ilgili...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki-alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ipoteğin fekki ve alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        AŞ aleyhine 12/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 17/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin serbest elektrik mühendisi olarak çalıştığını, 2012 yılında S.S. ... ......

          in....tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu ... plaka sayılı, ... model, ... şasi numaralı, .... marka aracın güncel rapor tarihli fiyatının 299.000,00 TL, dava tarihli fiyatının 257.485,00 TL, kaza tarihli fiyatının 116.078,00 TL olarak bulunduğu, dava konusu ... plaka sayılı,... model, ... şasi numaralı, ...marka aracın tamir masraflarının 26.961,22 TL olduğu, tamir edilen ... plaka sayılı, ..model, ... şasi numaralı,... marka aracın kaza tarihine göre (değer kaybı: 1.984,93 TL, olduğu, dava tarihine göre: 4.403,00 TL (Dört bin dört yüz üç lira) olduğu, tamir edilen... plaka sayılı, 2016 model, ...şasi numaralı, ...marka aracın ve araç sürücüsünün karışmış olduğu kazada herhangi bir kusuru olmadığı kanaatinde olduğunu, ekspertiz raporunda da belirtildiği gibi "Mezkur kaza nedeniyle ... plaka sayılı araç üzerinde tarafımızca yapılan tetkikler neticesi tespit edilen ve değerlendirmeye alınan hasarın ihbar edilen tutanakta belirtilen hadiseye uygun olduğu kanaatine varılmıştır." ifadesine...

            Davalılar vekili ise, davacıya ait aracın 5 yaşında olduğunu, aracın hasar gören parçalarının orjinalleri ile değiştirildiğini, bu durumda araçta değer kaybı değil, değer artışı olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davanın kısmen kabulü ile kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından dolayı 1.750,00 TL maddi tazminat ile kazanç kaybı için 800,00 TL olmak üzere toplam 2.550,00 TL nın kaza tarihi olan 24.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu davacıya ait araçta oluşan değer kaybı ve kazanç kaybı zararının ödetilmesi istemine ilişkindir....

              Esas sayılı davanın haksız bir dava olmadığını, davalının ... markalı ürünlerinin etiketleri üzerindeki lot no/parti no gibi ürünün dağıtım zincirinde takibine yarayan önemli ve zorunlu etiket bilgilerinin tahrif edilmiş olması nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebiyle açıldığını, neticeten davada etiket bilgilerinin değiştirilmiş olmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespiti yönünde kısmen kabulüne karar verildiği, davacı hem haksız fiil hem de zarar şartlarını ispat edemediğini, davacının yerleşim yeri ..., davalının yurtdışı, dava konusu ürünlerin tedbiren el konulduğu yer ... olmakla mahkemenin yetkili olmadığını, görev, yetki ve zaman aşımı itirazları bulunduğunu, tazminat davası şartları ve hukuka aykırılık koşullarının oluşmadığını, davacının uğradığını iddia ettiği zarar miktarını somut delillerle ispatlamadığını, tüzel kişiliğin manevi kişilik hakları bulunmadığından manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, tedbir talep edildiği...

                Bilirkişilerin --------- tarihli raporunda; Davacının, satılan cihazın ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönme ve menfi zararının tazminini talep etme hakkını haiz olduğunu, sözleşmeden dönülmüş olması sebebiyle davacının elindeki cihazı iade etmesini, davalının ise aldığı bedelleri iade etmesi gerektiği; henüz ifa edilmeyen edimlerin ifasına yer olmadığını, davacının incelenen ---- ticari defterlerinin İşletme defteri olması nedeniyle davacının taraflar arasındaki ---- tutarındaki sözleşme çerçevesinde davalıya --- ödemede bulunduğu, ---------adet senedi ödemediğini, davacının işletme defterinde davaya konu cihazın ayıplı olması ve onarılamaması nedeniyle Müşterilerine hizmet vermek için üçüncü kişilerden kiraladığı cihazlar için şirketlere toplam-----ödemede bulunduğunun görüldüğünü tespit etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olmasından dolayı, sözleşmeden dönme ile istirdat, menfi tespit ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

                  DAVA KONUSU : Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) Marka (Maddi Tazminat İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 193763 sayı ile tescilli "HAYAL KAHVESİ" markasını 24.12.2013'te (dava dışı) Hasan Fehmi Yaşar'dan devraldığını, davalının "HAYAL KAHVESİ" markasını izinsiz ve haksız olarak kullandığının saptandığını ve davalıya Hasan Fehmi Yaşar vekili ile 07.03.2012 ve 24.04.2013 tarihlerinde noter marifetiyle ihtarname gönderildiğini, ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve davalı hakkında İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi'nde 2014/115 Esas sayılı kamu davası açıldığını, davacının franchise sözleşmeleri ile şube açtığı ve davalının davacı ile franchise sözleşmesi yapmaksızın haksız bir şekilde marka kullanımı nedeniyle davacının franchise sözleşmesi emsal bedelinden...

                  Dolayısıyla marka hukuku mevzuatından kaynaklı bir uyuşmazlık söz konusu olmayıp, davalının tescilli bir markası bulunmamakta, dava dışı yabancı uyruklu müştekinin marka hakkından kaynaklı olarak arama talebi üzerine davacının işyerinde bir arama yapılması nedeniyle davacının bu eylem nedeniyle ticari itibarının zedelenmesi ve el konulan ürünleri satamadığından kaynaklı olarak tazminat talep ettiği anlaşıldığından söz konusu iddia edilen uyuşmazlıkta 6769 sayılı SMK hükümlerinin uygulanmasına imkan olmayıp, görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla pasif husumet ehliyetinin de görevli mahkemece dikkate alınması gereklidir. 6100 sayılı HMK'nın 1/(1) maddesinde "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir....

                    UYAP Entegrasyonu