Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca 27/11/2019 tarihli İş Sözleşmesi akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır. Davacı tarafça, hem iş akdinde düzenlenen rekabet yasağına aykırı davranışta bulunulduğu iddiasıyla hem de işten ayrıldıktan sonra haksız rekabet teşkil eden eylemlerin varlığı dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle eldeki dava açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1- a. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK'nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir....
GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği ve yeni iş yerinde haksız rekabet teşkil eden faaliyetlerde bulunduğu iddialarına dayalı olarak tazminat talebi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca 27/11/2019 tarihli İş Sözleşmesi akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır....
Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Buna göre, dava, iş akdinin devamı süresinde haksız rekabet yasağı iddiasına dayalı olduğu ve uyuşmazlığın kaynağının da iş sözleşmesi olduğu Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak iş kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olduğu ortadadır....
Zira, söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabet, sadakat borcuna aykırılık oluşturur. İşçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. b, d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu halde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş sözleşmesinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler....
nun 444/1.maddesinde öngörülen "rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz" şeklindeki hükme aykırı olduğu, bu kapsamda rekabet yasağı ve gizliliğe ilişkin sözleşme şartının geçersiz olduğu, iş sözleşmesininin işe iade etmeme tazminatını ödeme riski söz konusu iken bu riski azaltmak amacıyla davacı işçi ile ikale sözleşmesi akdederek sona erdirildiği, davacı işveren tarafından davalı işçiye ödenen dava konusu 100.129,14-TL ilave menfaat ödemesinin rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesinin karşılığı olmayıp, ihbar tazminatı ve muhtemel işe iade etmeme hususundaki tazminatın işçiye ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğu, davacı işverenin bu suretle makul yarar sağladığı, hal böyle olunca rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağı ve ilave menfaat ödemesinin iadesine ilişkin davacı...
Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Buna göre, dava, iş akdinin devamı süresinde haksız rekabet yasağı iddiasına dayalı olduğu ve uyuşmazlığın kaynağının da iş sözleşmesi olduğu Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak iş kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olduğu ortadadır....
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E : Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı ve davalı ... arasında imzalanan 09/06/2016 tarihli belirsiz süreli hizmet akdinin 12.2. Maddesinde de rekabet yasağı düzenlemesi yapılmış ise de davacının dayanağı bu sözleşme değil 14/03/2019 tarihli rekabet yasağı sözleşmesidir. Sözleşme: Davacı ile davalı arasında imzalanan 14.03.2019 tarihli ikale sözleşmesinin "REKABET YASAĞI" başlıklı 4. Maddesi davalıya işten ayrıldıktan sonra birtakım rekabet etmeme yükümlülükleri getirmiştir. Bu maddeye göre "Her ne sebeple olursa olsun çalışan, bu anlaşmanın imzalanma tarihinden itibaren 2 yıl süreyle ...sınırları dahilinde İşverenle rekabet etmeyecektir. Bu rekabet yasağı kapsamında, çalışan veya şirketi, işverene rakip bir işletmede İşveren bünyesinde yapmış olduğu nitelikte bir işi yapamaz ve işverene rakip bir işletmeyle farklı türde bir menfaat ilişkisine giremez....
Rekabet etmeme borcunun işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan olmadığı, iş sözleşmesinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülük olduğu buna karşılık, tarafların iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabileceği, iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcunun ancak böyle bir yükümlülük sözleşmesi ile kararlaştırıldığı takdirde sözkonusu olduğu, iş sözleşmesinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesi olduğu ancak iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde, bu tür davaların ticaret mahkemesinde incelenip karara bağlanması gerektiği yönünde...
Başka bir anlatımla rekabet yasağı sözleşmesinin hizmet sözleşmesi içerisinde ayrı bir başlık altında yahut ayrı bir sözleşme metni içerisinde düzenlenmiş olmasından bağımsız olarak rekabet yasağına aykırılık hâlinde sadece işçi aleyhine öngörülen ceza koşulu, TBK’nın 420/1 inci maddesi gereğince geçersiz olacaktır. Somut olayda taraflar arasında 18.08.2011 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi, bu sözleşmedeki iş ilişkisine ilişkin olarak da 03.09.2011 tarihinde ise rekabet yasağı sözleşmesi niteliğinde ve ayrı bir metin hâlinde “Gizlilik Anlaşması” akdedilmiştir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesi, davalının 17.05.2014 tarihindeki istifası ile sona ermiştir. Bunun yanında taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinde rekabet yasağına aykırılık durumunda sadece davalı aleyhine 150.000 USD ceza koşulu öngörülmüştür....
Davacı ile dava dışı davalı işçinin çalıştığı firmaya ait kayıtlar celp edilerek dosya rekabet hukuku konusunda uzman hukukçu bilirkişisine tevdi edilerek, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi hükümleri, TBKnun rekabet yasağına ilişkin maddeleri değerlendirilerek, davalının davacı şirkette çalıştığı konum itibariyle davacıya ait ticari sırlara, üretim teknolojisine, özel üretim biçimi gibi üretim sırları ya da müşteri çevresine erişebilme imkan ve ihtimalinin bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacı işverene zarar verme ihtimal ve riskinin olup olmadığı, dava dışı firmanın faaliyet alanları da incelenerek, rakip firma olup olmadığı da raporda açıklanarak, davacının rekabet yasağı sözleşmesi kapsamında alacağına ilişkin rapor düzenlenmesi talep edilmiştir. Bilirkişi tarafından mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: davalının 13.09.2019 -27.12.2019 tarihleri arasında davacı şirkette (... A.Ş....