Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçi işe alındığı andan işten çıkarılacağı ana kadar işverene karşı rekabet yapamaz. Zira, söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabet, sadakat borcuna aykırılık oluşturur. İşçinin İş Kanunu’nun 25./II. b,d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu halde işverenin iş sözleşmesini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş sözleşmesinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler....

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı işçinin imzaladığı “Rekabet Yasağı Sözleşmesi”ne aykırı olarak davacı yanındaki işinden ayrıldıktan sonra davacı ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren dava dışı şirkette satın alma uzmanı olarak çalıştığı, rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ettiği, rekabet yasağı sözleşmesinin koşullarına uygun olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu, ancak TBK'nın 445. maddesine göre belirlenen cezai şartın 2.100,00 TL net maaş alan davalı için fahiş olduğu, davacının rekabet yasağı sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle davacının herhangi bir zarar gördüğünün sabit olmadığı hususu da dikkate alınarak cezai şartın takdiren 1/2 oranında indirilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 25.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

      taklit edilerek ve kopyalarının üretildiğini, ürünlerin üretilmesine yarar özel kalıpların kopyalandığı, bu taklit ürünlerin piyasaya arz edildiği, tescilli faydalı model ve endüstriyel tasarımdan kaynaklı haklarına tecavüz edildiğini, taraflar arasında 25.04.2011 tarihinde Gizlilik ve Rekabet Etmeme Sözleşmesi akdedildiğini, rekabet yasağı sözleşmesini ihlal eden davalıların uğradığı zararı karşılaması gerektiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davalı için şimdilik 2000 TL maddi tazminat ile 5000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2008 tarih ve 2008/9- 517 E. - 2008/566 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere Borçlar Kanununun 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. Bu açıklamalar ve yukarıda anılan düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır....

        Ticaret Anonim Şirketinde elektrik elektronik sistem mühendisliği müdürü unvanıyla çalışmaya başladığını, davalının iş sözleşmesi kapsamında üstlendiği iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia etmekte ve rekabet etmeme yasağının ihlalinden kaynaklı cezai şart, maddi ve manevi tazminat talep etmekte; davalı ise rekabet etmeme yasağına aykırılık iddialarını kabul etmemektedir. Mahkememizce Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin güncel 01/06/2021 tarih, 2020/3076 Esas, 2021/9789 Karar sayılı kararı sonrası görev hususu yeniden incelenmiştir....

          Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Buna göre, dava, iş akdinin devamı süresinde haksız rekabet yasağı iddiasına dayalı olduğu ve uyuşmazlığın kaynağının da iş sözleşmesi olduğu Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak iş kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olduğu ortadadır....

            GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği ve yeni iş yerinde haksız rekabet teşkil eden faaliyetlerde bulunduğu iddialarına dayalı olarak tazminat talebi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca 27/11/2019 tarihli İş Sözleşmesi akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır....

              Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca 27/11/2019 tarihli İş Sözleşmesi akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır. Davacı tarafça, hem iş akdinde düzenlenen rekabet yasağına aykırı davranışta bulunulduğu iddiasıyla hem de işten ayrıldıktan sonra haksız rekabet teşkil eden eylemlerin varlığı dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle eldeki dava açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1- a. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK'nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir....

              nun 444/1.maddesinde öngörülen "rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz" şeklindeki hükme aykırı olduğu, bu kapsamda rekabet yasağı ve gizliliğe ilişkin sözleşme şartının geçersiz olduğu, iş sözleşmesininin işe iade etmeme tazminatını ödeme riski söz konusu iken bu riski azaltmak amacıyla davacı işçi ile ikale sözleşmesi akdederek sona erdirildiği, davacı işveren tarafından davalı işçiye ödenen dava konusu 100.129,14-TL ilave menfaat ödemesinin rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesinin karşılığı olmayıp, ihbar tazminatı ve muhtemel işe iade etmeme hususundaki tazminatın işçiye ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğu, davacı işverenin bu suretle makul yarar sağladığı, hal böyle olunca rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağı ve ilave menfaat ödemesinin iadesine ilişkin davacı...

                Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Buna göre, dava, iş akdinin devamı süresinde haksız rekabet yasağı iddiasına dayalı olduğu ve uyuşmazlığın kaynağının da iş sözleşmesi olduğu Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak iş kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olduğu ortadadır....

                  UYAP Entegrasyonu