DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi nedeniyle sözleşmede yer aldığı ileri sürülen gizlilik ve rekabet yasağı hükümlerinin ihlali sebebiyle sözleşmeden kaynaklı cezai şart tazminatı ile manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkindir.Davada, öncelikle Mahkememizin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Şti'nde çalıştığı, davacı tarafça her ne kadar rekabet yasağı sözleşmesi uyarınca zarara uğradığını iddia etmiş ise de; Türk Borçlar Kanunun 444/2.maddesi uyarınca; ''.......
Tüm dosyanın incelenmesinden; davalının davacı şirkette çalışırken bu şirketten istifa ettiği ve---- çalışmaya başladığı, davacı ile davalı arasında akdedilen iş -----maddesinde rekabet yasağının düzenlendiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında akdedilen-----maddesinde düzenlenen rekabet yasağının genel işlem şartı teşkil edip etmediği, davalının sözleşme hürriyetini tahdit edici nitelikte kelepçe sözleşmesi olup olmadığı, bu kapsamda rekabet yasağı düzenlemesinin geçerli olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. TBK'nun 444.maddesinde işçi ile işveren arasında yapılacak rekabet yasağı sözleşmesinin sınırları özel olarak düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesi’nin 2018/1193 Esas, 2019 /802 Karar sayılı Kararının da bu yönde olduğunu, rekabet yasağına ilişkin getirilen sınırlamaların (yer,zaman ve tür) açık şekilde sözleşmede yer alması gerektiğini, davalının iş sözleşmesinin 4.maddesinde yer alan rekabet yasağı düzenlemesinde zorunlu unsur olan “yer” açısından bir sınır bulunmadığını, Kanunda geniş coğrafi alan veya uzun süre içeren rekabet yasağı maddelerinde mahkemeye coğrafi alan veya süreyi makul sınırlara çekebilme yetkisi tanıdığını, mahkemenin bu madde içeriğinde bulunmayan coğrafi alan unsurunu varmış gibi kabul etmesinin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, rekabet yasağı maddesi yer-coğrafi alan açısından sınırlama içermediğinden geçersiz olduğunu, iş akdininin işverenin kusuru ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin de tespit edilmesi gerektiğini, işverenin kusurunun tespiti halinde rekabet yasağı maddesinin uygulanmasının zaten mümkün olmayacağını, yer unsuru açısından rekabet yasağı maddesinin incelenmesi ile diğer savunma...
TBK 447/2 maddesi: ''Rekabet yasağı, taraflar arasındaki iş Sözleşmesi, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir sebeple işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.'' şeklinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda bakıldığında, davalının iş akdinin davacı işveren tarafından neden bildirilmeden feshedildiği, haklı bir feshin varlığının davacı tarafından iddia ve ispat edilmediği dolayısı ile, TBK 447/2 maddesi uyarınca iş akdinin haksız feshi halinde rekabet yasağı sona ereceğinden somut olay bakımından rekabet yasağının sona erdiği ve sona eren rekabet yasağı sözleşmesine dayalı cezai şart talep edilemeyceği kanaatine varılmıştır....
İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....
Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanunu'nun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, rekabet yasağına dayalı ceza-i şarta dayalı alacak talebine ilişkindir. Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle, davalının 23.11.2015 tarihinde çalışmaya başladığı, 10.03.2017 tarihinde istifa ile iş akdini fesih ettiğini, taraflar arasında rekabet yasağı ve sır saklama yükümü sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 2.2 maddesinde rekabet yasağının düzenlendiğini, iş sözleşmesinin IX. Özel şartlar başlığı altında 10. Maddesinde rekabet yasağına aykırı davranmayacağını taahhüt ettiğini, davacı ile dava dışı ....... şirketinin faaliyet konusu ve iş ürünleri arasında benzerlik bulunduğunu, davalının ...... Otomotiv ve Sanayi Ticaret A.Ş.'...
yi şube müdürü olarak ataması dikkate alındığında; davalının haksız rekabet eyleminde bulunduğunun kabulünün gerektiği, TTK. m. 56/1-e hükmü uyarınca, maddi tazminat olarak, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verilebileceği, TBK. m. 50 hükmü uyarınca mahkemece de uğranılan diğer zararlarla ilgili olarak maddi bir tazminat tayin edilebileceği, ticari defterlerden davacının talep edebileceği zarar miktarının oluşmadığı" görüş ve kanaatinde olduklarını 28/02/2022 tarihinde rapor etmişlerdir....
Müvekkil şirket bu hususta maddi tazminat talep etme hakkını saklı tutmaktadır. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; " Rekabet Yasağı düzenlemesi; dürüstlük kuralına, Anayasada düzenlenen temel hak ve özgürlüklere ve güncel Yargıtay içtihatları ile getirilmiş geçerlilik koşullarına tamamen aykırı olmakla hukuken geçersizdir. Eş söyleyişle; müvekkilimizden, hukuken geçersiz bir yasak ile bağlı olması beklenemez. Rekabet Yasağı düzenlemesinin de bulunduğu Hizmet Sözleşmesi, müvekkilimizce haklı nedenle feshedilmiş olduğundan, her halükarda Rekabet Etmeme yükümlülüğü sona ermiştir....