Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Dairemizin önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla,yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından, talep edilen cezai şart bedeli tam olarak belirlenebilir nitelikte olduğundan işbu davanın belirsiz alacak veya kısmi dava şeklinde açılması mümkün olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu sebeple, işbu davanın esasa girilmeksizin usulden reddinin gerektiğini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin sona erdiğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin ihlal edilmediğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’ndeki cezai şart hükmünün geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, cezai şart miktarının tenkisini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini...

      A.Ş. nezdinde çalışmaya başlaması nedeniyle; taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesini ihlal edip etmediği; bu kapsamda sözleşmedeki cezai şart koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması, noktalarında toplanmaktadır. Kural olarak; 6098 sayılı TBK.nun. 444. ve 445.maddeleri uyarınca, işverenin yer, zaman ve işlerin türü bakımından hakkaniyete aykırı olmamak koşulu ile işçisi ile diğer koşullarda ayrı bulunmak koşulu ile rekabet yasağı sözleşmesi imzalamasında hukuka aykırılık bulunmadığı; süre bakımından ise 2 yılı aşmayan rekabet yasağının hukuka uygun olarak görülmesi gerektiği; kaldı ki TBK.m. 445/2 gereğince rekabet yasağının süresi uzun olsa dahi hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağı koşullarını serbestçe değerlendirerek hakkaniyete uygun biçimde kapsam ve süre bakımından sınırlandırabilecektir....

        sona eren ve henüz parasal hakları kendisine ödenmemiş olan ve söz konusu baskının etkisinde kalan müvekkilinin, söz konusu belgeyi içeriğine vakıf olmadan daha önce davacı şirket yetkililerine de söylediği doğrultuda “muayene hizmetleri, hardbanding, omuz tahsisi işleri yapacağı” yönünde kayıt düşerek imzalamak zorunda kaldığını, dava konusu rekabet sözleşmesi geçersiz olup, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, aynı alanda iş yapan kişilerin birbirleri ile hukuka aykırı olarak yarışa girememesi, belirli kişilerin birbirleri ile rekabet etmesinin yasaklanmasına rekabet yasağı denilmekte olup; rekabet yasağı sözleşmesi ise; iş sözleşmesi devam ederken veya sona erdikten sonra işçinin, işverenin sürdürdüğü faaliyet alanında belirli bir yerde ve belirli bir zaman süresince, işverenin müşterilerine ya da iş sırlarına vakıf olmaya dayalı olarak işverenle rekabet edememe şartına bağlı sözleşme olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 444....

          Ancak, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi 818 sayılı BK döneminde akdedilmiş ise de, 6101 sayılı Kanun'un 1.ve 3. maddeleri gözetildiğinde, iş akdinin sona erdiği ve davalı açısından rekabet yasağının başladığı tarih itibariyle uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK 445. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Somut olayda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde yer olan rekabet yasağı düzenlenmesinde coğrafi alana yönelik kısıtlama belirtilmemiş ise de TBK'nin 445/2 maddesinde mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından, hakimin aşırı nitelikteki rekabet yasağını bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirerek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde gözönünde tutmak suretiyle sınırlandırabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme doğrultusunda coğrafi alan bakımından mahkemece bir sınırlama getirilmesi gerekirken, rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğuna dair hüküm tesisi yerinde değildir....

            sonra rekabet yasağı taahhütnamesinin 1.2.maddesi gereğince hangi şirketlerde hangi sürelerde hangi bölgelerde çalışmayacağını taahhüt ettiğini, davalının iş sözleşmesi sona erdikten sonra müvekkili şirketin güvenini sarsmış, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ederek müvekkili şirketten ayrıldıktan hemen sonra......

              Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2008 tarih ve 9–517–566 sayılı kararında da vurgulandığı üzere Borçlar Kanununun 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Borçlar kanununun 348 ve devamı maddelerine dayalı olarak iş Kanunu kapsamında işçi ve işveren sayılan kişiler arasında yapılan rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

                Rekabet Yasağı Kaydına İlişkin Değerlendirme; Bir işçinin, iş ilişkisi içerisinde işverenin müşterilerine nüfuz etmesi yahut iş sırlarını öğrenmesi nedeniyle iş sözleşmesi sona erdikten sonra, belirli bir faaliyet alanında, belirli bir coğrafi bölgede ve belirli bir zaman dilimi içerisinde işverenle rekabet teşkil eden davranış içerisine girmesini yasaklayan sözleşmelere rekabet yasağı sözleşmesi denir. İşçinin çalışması esnasında elde ettiği bazı bilgileri iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra kullanması işverenin menfaatlerine zarar verebilir. Buna karşılık. Anayasamızın 48. maddesi; işçinin çalışma ve sözleşme hürriyetini güvence altına almaktadır. Rekabet yasağı sözleşmelerinde bu iki menfaat arasındaki dengenin gözetilmesi gerekir. Bu denge TBK m.444 vd. hükümleri ile sağlanmaktadır. TBK m.444 vd. hükümlere göre rekabet yasağı sözleşmesi belli koşullar altında yapılması kaydıyla geçerli olacaktır....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili; 16/01/2009 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesiyle TBK'nın aradığı şartlara uygun olarak rekabet yasağı tesis edildiğini, mahkemece sözleşmenin kelepçeleme sözleşmesi olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğunu, işçinin işverenle ilişkide olan müşterileri tanımasının ve görülmekte olan işin bütün ayrıntılarına ulaşılabilmesi imkanının olduğu hallerde iş sözleşmesin sona ermesinin ardından iş verenle rekabet oluşturacak şekilde faaliyette bulunmasının önüne geçilebilmesi için rekabet yasağı sözleşmesi yapılmasının mümkün olduğunu, rekabet yasağı konulan sözleşmenin ilgili maddesinde davalı işçinin müvekkili şirketin yazılı iznini almaksızın herhangi bir ticari faaliyette bizzat ve dolaylı olarak bulunmasının mümkün olmadığını, müvekkili tarafından davalıya verilen yazılı bir izin bulunmadığını, bu nedenle mahkemece müvekkinin davalının faaliyetlerinden haberdar olduğunun kabul edilmesinin doğru olmadığını, mahkemece tanıkların dinlenmeden karar verildiğini...

                    Rekabet etmeme borcu, iş akdinin sonuçlarından olan; işçinin, işverene sadakat borcunun olumsuz yönünü ifade eder. TBK m.444'te düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer'i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. Bu yasak taraflar arasındaki hizmet ilişkisi sona erdikten sonra hükümlerini doğuran bir borçtur. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. Rekabet yasağı sözleşmesi, işçinin iş sözleşmesi devam ederken işverenin müşterilerini tanıması ya da iş sırlarını öğrenmesi sebebiyle, iş ilişkisi sona erdikten sonra belirli bir faaliyet alanında, belirli bir coğrafi alanda ve belirli bir zaman diliminde işverenle rekabet teşkil edebilecek herhangi bir faaliyette bulunmaması hususunu içeren sözleşmedir....

                      UYAP Entegrasyonu