Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin, davalıya davacı şirketin çevresi hakkında bilgi edinme imkanı sağladığı, nitekim tanık beyanlarının da bu durumu doğruladığı, davalının davacının müşterilerine ulaştığını ve müşterilerini aldığını sosyal medya hesabında beyan ettiği, taraflar arasındaki Rekabet Yasağı Taahhüdünün, TBK m.445/l'e uygun olarak yazılı şekilde yapıldığı ve rekabet etmeme süresinin 2 yıl ile sınırlandırıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının taraflar arasındaki "Rekabet Yasağı Taahhüdü''’ne aykırı davrandığı, böylelikle davanın kabulü gerektiği, taraflar arasındaki Rekabet Yasağı sözleşmesinde, davalının son brüt ücretinin 24 katı cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalının brüt ücretinin 3.681,17 TL olduğu dikkate alındığında cezai şart tutarı 3.681,17 x 24 = 88.344 TL olduğu, davacının davayı 50.000 TL üzerinden açtığı ve 88.344 TL üzerinden ıslah ettiği, her ne kadar davalı ...'...

    Davalı vekili, müvekkilinin işten ayrılmaya mecbur bırakıldığını, ailesini geçindirmek için yeni bir işe girdiğini, bu sebeple kusurunun bulunmadığını, rekabet etmeme borcu doğuran hükümlerin belli bir iş, yer ve süre ile sınırlandırılmış olması ve rekabet etmeme borcunun işçinin iktisadi geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye sokmaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, rekabet yasağının geçerli olabilmesi için zaman ve faaliyet alanı dışında yer sınırlamasının da mevcut olması ayrıca tek geçim kaynağı emeği olan işçinin iktisadi geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye sokmaması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmede rekabet yasağı için hüküm mevcut ise de sadece iş kolu ile zaman sınırlaması getirildiği, yer sınırlamasının bulunmadığı, geçerli olmayan rekabet yasağı hükmü gereğince de tazminat talep edilmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

      "Somut olayda, davacı vekili taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesi kapsamında davalının 22/09/2015 tarihinden 25/10/2017 tarihine kadar müvekkili şirket nezdinde Satış Danışmanı/Müşteri Temsilcisi olarak çalıştığını, davalının müvekkili şirket ile olan hizmet ilişkisi nedeniyle müşteri çevresi ve yaptığı işler hakkında bilgi edindiğini, bu bilgilerin kullanılmasının müvekkilinin zararına sebep olacak nitelikte olduğunu, bu nedenle taraflar arasında 22/09/2015 tarihli Rekabet Etmeme Sözleşmesi imzalandığını, yine bu sözleşme ile 1 yıl süre ile rekabet etmemeyi kabul ve taahhüt ettiğini aykırılık halinde 20.000,00 TL cezai şart ödemeyi kayıtsız ve şartsız kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalının müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra rekabet yasağı süresi sona ermeden aynı iş kolunda faaliyet gösteren ..............

        İşçi, işe alındığı andan işten çıkarılacağı ana kadar işverene karşı rekabet yapamaz. Zira söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabet, sadakat borcuna aykırılık oluşturur. İşçinin İş Kanunu’nun 25/II- b, d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu hâlde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş akdinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine dair bir hükmün iş akdine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler....

          İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Yargıtay 9. ve 22....

            Hukuk Dairesi’nin 2018/1193 Esas, 2019 /802 Karar sayılı Kararının da bu yönde olduğunu, rekabet yasağına ilişkin getirilen sınırlamaların (yer,zaman ve tür) açık şekilde sözleşmede yer alması gerektiğini, davalının iş sözleşmesinin 4.maddesinde yer alan rekabet yasağı düzenlemesinde zorunlu unsur olan “yer” açısından bir sınır bulunmadığını, Kanunda geniş coğrafi alan veya uzun süre içeren rekabet yasağı maddelerinde mahkemeye coğrafi alan veya süreyi makul sınırlara çekebilme yetkisi tanıdığını, mahkemenin bu madde içeriğinde bulunmayan coğrafi alan unsurunu varmış gibi kabul etmesinin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, rekabet yasağı maddesi yer-coğrafi alan açısından sınırlama içermediğinden geçersiz olduğunu, iş akdininin işverenin kusuru ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin de tespit edilmesi gerektiğini, işverenin kusurunun tespiti halinde rekabet yasağı maddesinin uygulanmasının zaten mümkün olmayacağını, yer unsuru açısından rekabet yasağı maddesinin incelenmesi ile diğer savunma...

            İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

              KARŞI OY Dava, rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir....

                geçersiz olduğu sonucuna varıldığını, rekabet yasağına dair davalı imzalarına havi sözleşmelerin geçerli olduklarını, hem rekabet yasağı hükümlerinin tamamen geçerli, hem de davalıların eylemlerinin tipik bir haksız rekabet örneği olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesinin hukuka aykırı şekilde davayı reddettiğini, rekabet yasağına dair sözleşmelerin eski Borçlar Kanunu döneminde akdedildiğinin gözden kaçırıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

                  Rekabet yasağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444–447.maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları ---- ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur....

                    UYAP Entegrasyonu