Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, yayla tahsis kararı olmadığı, imar planı bulunmadığı, orman vasfında olan bölgede orman kadastro çalışması yapılmadığı, Dörtyol Orman İşletme Müdürlüğü kayıtlarında orman arazisinin izinsiz kullanıldığından bahisle suç duyurusu yapıldığına dair herhangi bir evrak kaydı bulunmadığı bilgisine yer verildiği görülmektedir....

    Somut olayda, TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasının açılabilmesi için taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün tahdit sınırları içinde olması yeterli olup, taşınmazın tapu kaydında mülkiyet hakkını kısıtlayıcı orman şerhinin bulunmasına gerek olmadığından, mahkemece, davacıların hukukî yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de dosya içerisinde bulunan belgelerden çekişmeli 122 ada 8 sayılı parselin, gerek içinde bulunduğu ..... köyü gerekse komşu Şükriye köyünde yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları dışında bırakıldığı, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere komşu Şükriye köyünde yapılan orman kadastrosu sırasında tamamı orman sınırları içinde bırakılmış olsaydı dahi bu köyde yapılan orman kadastrosu çalışmaları taşınmazın bulunduğu ..... köyünde ilan edilmediğinden çekişmeli taşınmaz yönünden bağlayıcı bir tahdidin varlığından söz edilemeyeceğine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2018/438 ESAS, 2019/530 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi adına kayıtlı, Yalova İli, Çınarcık İlçesi, Ortaburun Köyü, 540 parsel(yenileme ile 107 ada 70) sayılı taşınmaz ile Orman İşletme Müdürlüğü tarafından taşınmazın tamamının orman olduğu iddiası ile davacılar aleyhine dava açıldığını, yapılan yargılama sonucu taşınmazın tapu kaydı, eylemli orman olduğu gerekçesi ile iptal dilerek Orman vasfıyla Hazine adına kayıt tesciline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, mahkeme kararı ile taşınmazın tamamının orman vasfında olduğu ve kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığının tespit edildiğini, daha önce yapılan kadastro tespitinde...

      Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 22/12/2006 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...'ün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kurum zararından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; ......

        Bu nedenle mülkiyet hakkından yoksun bırakılma iddiası, dosya kapsamı ile uyuşmadığından mülkiyet hakkından bedelsiz yoksun bırakıldığına ilişkin iddia ve buna mukabil taşınmazın rayiç bedeli kadar tazminat verilmesi yerinde değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tapunun orman olduğu gerekçesi ile iptal edilmesi durumunda hiçbir bedel ödenmemesini hak ihlali kabul etmiş, makul bir tazminat ödenmesi gereğine değinmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, makul tazminat miktarını, taşınmazın rayiç bedeli olarak kabul etmektedir (29.09.2010 tarih 2010/ 14-386 Esas 2010/427 Kararı)....

          Maddesine istinaden Hazine aleyhine tazminata hükmolunduğunu, dava konusu Eyüpsultan ilçesi Pirinççi köyünde bulunan 202 parsel no lu 79.238,50 m2 yüzölçümlü taşınmazın, 14.05.2019 tarihinde orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescil edildiğini, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabul hükmü hukuka aykırı olduğunu, Orman İdaresinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davası neticesinde, Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazın malikleri tarafından açılan tazminat davalarının, Türk Medeni Kanununda yerini bulan tapu sicilinin tutulmasından doğan tazminat davaları ile benzer nitelikte olmadığı açık olup söz konusu davanın, Orman Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu olayda Devletin sorumluluğunu gerektirecek uygun illiyet bağı bulunmadığını, illiyet bağı kesildiğini, TMK 1007. maddesinde hüküm altına alınan, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlarından devletin sorumlu olacağı ilkesinin şartları iş bu davada gerçekleşmediğini, huzurdaki...

          Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

          Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/01/2015 gününde verilen dilekçe ile Orman Kanunu'na muhalefetten kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2) Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefetten kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....

            ve kabule göre de 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan tazminat davalarında sorumluluğun Hazineye ait olmasına rağmen mahkemece hükmedilen tazminatın Hazine ile birlikte Orman Yönetiminden tahsiline ve kabul ve red oranında davalı ......

              Davacı idare vekili; davalının yaktığı ateş sonucunda orman yangını meydana geldiğini, yangına davalının kusuru ile sebep olduğunu, davalı hakkında taksirle orman yangınına sebep olmak suçundan kamu davası açıldığını belirterek oluşan maddi zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, meydana gelen yangında kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve orman tazminat raporu benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının talep ettiği tazminat miktarı, orman yangınına müdahale eden uçak ve helikoptere ilişkin giderleri de kapsamaktadır. Dava konusu olayda, uçak ve helikopterin yangının söndürülmesi sırasında kullanıldığı sabittir. İdarenin sadece dava konusu yangın nedeniyle helikopter ve uçak kullanım bedeli ödeyip ödemediği ise dosya kapsamından anlaşılmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu