"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde saklı pay oranında tenkis isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...
Mahkemece; 2008/116 Esas sayılı, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin asıl dava ile birleşen 2008/206 ve 2008/335 Esas sayılı vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis istemli davaların reddine, birleşen 2008/220 Esas sayılı, vasiyetnamenin tenfizi istemli davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacıları tarafından asıl davada verilen ret kararına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların ortak mirasbırakanı 1919 doğumlu, .....'nun 02/02/2008 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları.. ve ... bıraktığı, murisin kızı..ve oğlu....'nun davacı, kızı . ... ve damadı ..'nin de davalı oldukları mirasbırakının, 525 ada, 2 parsel sayılı taşınmazını 26/08/2004 tarihinde damadı ..ye, 198 parsel sayılı taşınmazdaki 300/5560 payını da 17/01/2006 tarihinde davalı kızı ...'...
Kabule göre de, davadaki asıl istek olan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil iddiasına yönelik gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın terditli talep olan tenkis isteği bakımından ara kararı ile zamanaşımından ret kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, murislerin ölüm tarihlerindeki Türk Medeni Kanunu hükümleri gözetilmeden gerekçede yeniden tenkis isteği bakımından zamanaşımından ret kararı verilmiş olması da isabetsizdir.” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 30/06/2021 tarihli ve 2017/461 E., 2021/209 K. sayılı kararıyla; muris ...'nın çocuğu olmayacağını düşünerek kendisi öldükten sonra kardeşlerine miras kalmaması amacıyla muvazaalı devir yaptığının ispatlanamadığı, muris ... ile davalı arasındaki akdin de bakım amacıyla yapıldığı, bakımın yerine getirildiği, tenkis talepleri yönünden; asıl davada davacıların muris ...'in kardeşi ve kardeşinin çocukları olduğu, muris ...'...
İddianın ileri sürülüş biçimine göre müteveffanın sağlığında kendisine ait taşınmazların satılarak satış bedeli ile davalı adına muvazaalı şekilde taşınmaz alındığı iddiası ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına konu edilen ve uygulamada muris muvazaası olarak adlandırılan hukuksal nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemli davalar ile tenkis davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleşen davalar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis veya bedel isteğine ilişkindir. Asıl davada davacılar, mirasbırakan ...'nın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 4236 ada 6 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi ...'ya satış göstermek sureti ile temlik ettiğini, onun da taşınmazı yeğeni davalıya ölünceye kadar bakma akti ile devrettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptaline ve miras payları oranında adlarına tescile, olmadığı taktirde tenkise, o da olmadığı taktirde 50.000,00 TL bedelin faizi ile tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlardır. Birleşen davada davacı, mirasbırakan ...'...
ın kendilerinden mal kaçırma amacıyla ikinci eşi olan davacıya yapılan satışın muris muvazaası nedeniyle geçersiz olduğunu, davanın reddini savunmuşlar; birleştirilen 2014/126 Esas sayılı dosyada ise mirasçılardan ...,... 30.04.2014 tarihli dilekçe ile muris muvazaası nedeniyle 04.04.2003 tarih 04167 yevmiye nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptalini, mümkün olmadığı takdirde mirasta iade ve tenkis istemişlerdir. Mahkemece, muris ...'ın davacı ... ile sonradan evlendiği, 20 yıllık ikinci eşi olduğu, yıllarca kanser hastası olan eşine en iyi şekilde baktığı, ayrıca, murisin işlerinin ve maddi durumunun kötüye gitmesi nedeniyle davacı ...'ın kendisine ait taşınmazı satarak parasını verdiği, bunların karşılığında muris ...'...
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, tazminat; olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir. Davacı ..., muris babası...n 6 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını ikinci eşinden olma kızı davalı ...'a, 21 parsel sayılı taşınmazını da ikinci eşinden olma oğlu davalı ...'ye satış yoluyla temlik ettiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde yapıldığını; davalı ...'nin daha sonra 21 sayılı parselin 1/4 payını dava dışı üçüncü kişiye sattığını ileri sürerek, davalılar üzerindeki paylar bakımından miras payı oranında tapu iptali-tescile, 21 sayılı parselin üçüncü kişiye satılan 1/4 payı bakımından da miras payı oranında tazminata karar verilmesini; taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise tenkise hükmedilmesini istemiştir. Davalılar ... satışların gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL- TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın maliki olduğu 142 ada 2, 144 ada 1 ve 105 ada 67 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakana hacca gitmesi için ödünç para verdiğini, satış işlemlerinin gerçek olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak, dava konusu 1915 ada 19 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu dükkan vasıflı bağımsız bölüm yönünden pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis ile ecrimisil, dava konusu 106 ada 4 parsel (eski 624 parsel) sayılı taşınmaz yönünden tenkis isteklerine ilişkin olup; dava konusu 106 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden harcın tamamlanmamış olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, dava konusu 1915 ada 19 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu dükkan vasıflı bağımsız bölüm yönünden temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacılar tarafından istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince, dava konusu 106 ada 4 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak hükmün istinaf edilmediği, dava konusu 1 no’lu dükkan yönünden ise temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
-KARAR- Dava ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 1- Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur....