Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.08.2022 Tarihli ve 2022/209 Esas, 2022/263 Karar Sayılı Kararı Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istenen taşınmazın Ankara ili, ... ilçesi ... Mahallesi kapsamında kalan ... Caddesi No:50 adresinde 170 ada 10 parselde bulunan taşınmaz olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 8....

    Asıl dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, terditli bedel; birleştirilen dava ise, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında bedel isteğine ilişkin olup, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda, davacılar ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Dosya içeriğine göre asıl davada dava konusu edilen 8 no.lu bağımsız bölümün dava tarihindeki keşfen saptanan toplam değeri 230.000,00 TL olup, taşınmazda davalı ... 1/4, davalı ... 3/4 paydaş olduğundan her bir davalının taşınmazdaki payına karşılık gelen değerden asıl davada davacı ...'in miras payına sırasıyla 28.750,00 TL ve 86.250,00 TL isabet etmektedir....

      -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında iptal-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ...’in tapuda kayıt maliki olmaması nedeniyle davacı tarafın adı geçen davalı aleyhine açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı ... yönünden açılan davada ise muris muvazaası iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı yapılan istinaf başvurusu Samsın Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 72.070.00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır....

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacı tarafça muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak istekte bulunulduğuna, dava açma hakkı miras bırakanın ölümü ile doğduğuna, somut olayda miras bırakanın kadastro tespitinden sonra öldüğü gözetildiğinde kadastro sonrası nedene dayanıldığına, dolayısıyla 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 12/3.maddesinin uygulama yeri bulunmadığına; ne varki, sunulan ve toplanılan deliller murismuvazaası iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığına, müdahil davacının ise gerekli harcı yatırmadığı ve usulüne uygun müdahale isteminde bulunmadığı belirlendiğine göre; davacılar ve müdahil davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          -KARAR- Dava tapu iptali tescil isteğine ilişkin olup mahkemece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların saklı pay sahibi mirasçılar tarafından açılabileceği, olmayanlar tarafından açılamayacağı, kaldı ki yazılı delil de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere maddi vakıayı bildirmek taraflara hukuki nitelemeyi yapıp olayı çözümlemek hakime aittir. İddianın içeriğinden ve ileriye sürülüş biçiminden muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır....

            Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileriye sürülüş biçiminden, eldeki davanın taraf muvazaası ( şahsi haktan kaynaklanan inançlı işleme dayalı ) hukuksal nedenine dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nın 303. maddesi uyarınca kesin hükümden söz edilebilmesi için her iki davanın taraflarının, konusunun ve hukuki sebebinin aynı olması gerekir. Somut olayda, eldeki davanın "taraf muvazaası" hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı; kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen ...... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.01.2011 tarih ve 2010/536 E 2011/27 K sayılı davada ise " muris muvazaası " hukuksal nedenine dayanıldığı, böylece her iki davanın hukuki sebeplerinin farklı olduğu gözetildiğinde, kesin hükümden söz edilemiyeceği açıktır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, kesin hükümden bahisle davanın reddedilmesi isabetsizdir....

              Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK). . Ayrıca muris taşınmazı yararına mal kaçırmak istediği mirasçına doğrudan temlik etmeyip aracı emanetçi kullanmak suretiyle de devretmek isteyebilir.Bu durumda da dava açılarak muvazaa her türlü delille ispat edilebilir.Ayrıca muris muvazaası iddiasına dayalı davalar terekeye karşı yapılan haksız fiil nedeniyle yolsuz tescil niteliğinde olduğundan zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi değildir. Zira bu muvazaalı işlemin hükümsüz olmasının doğal sonucudur. Muris muvazaasına ilişkin belirlenen yukarıdaki ilkelere göre miras bırakanın kayden hiç malik olmadığı taşınmaz bakımından muris muvazaası hükümleri uygulanamaz.(Y.1.HD 2014/7816- 17199 sayılı kararı)....

              Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesi içeriği ve dosya kapsamındaki beyanlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, bedel isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece, muris muvazaası üzerinde durulmadan hatalı hukuksal neden (inançlı işlem) takdir edilerek sonuca gidildiği anlaşılmıştır. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

                Ancak, asıl ve birleştirilen davalardaki dava dilekçelerinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacının muris muvazaası hukuksal nedenine de dayandığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece muris muvazaası hukuksal nedeni yönünden bir araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca, muris muvazaası hukuksal nedeni yönünden gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması, taraf delillerinin toplanması, miras bırakanın temlikteki gerçek iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak nitelikte ortaya konması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT VE TENKİS Taraflar arasında görülen tazminat ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece, tazminat isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş daha sonra duruşma talebinden vazgeçilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak miras payına karşılık gelen bedelin tahsili isteğine ilişkin olup, mahkemece çekişme konusu 117 (yeni 197 ada 20 ) parsel sayılı taşınmazın davalı ...’e satış şeklindeki temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm yalnız davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu