Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

′ya intikal eden payların ... tarafından davalı Şirkete temlik edilmesi nedeniyle ileri sürdükleri muris muvazaası hukuksal nedeni bakımından aktif dava ehliyetini ve taraf sıfatını haiz oldukları kuşkusuzdur Diğer taraftan, 1459 ada 40, 41 ve 42 sayılı parsellerdeki ...′dan davacılara intikal eden payların davacılar adına anne ve babaları tarafından velayeten hareket edilerek yetkili kılınan vekil aracılığıyla davalı şirkete temlik edildiği olgusu karşısında, anılan temlik bakımından velayet yetkisinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca; 1459 ada 40, 41 ve 42 sayılı parsellerdeki ...′dan eşi ...′ya intikal eden ve ... tarafından da davalı Şirkete temlik edilen paylar yönünden muris muvazaası hukuksal nedeni çerçevesinde; aynı parsellerdeki ......

    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak isimlendirilen muvazaa türünün Türk Hukukunda büyük yeri ve önemi vardır. Muvazaa davalarının büyük bölümü muris muvazaasına ilişkin bulunmaktadır. Muris muvazaası da taraf muvazaası gibi pozitif hukukumuzda ayrıntılı biçimde düzenlenmemiş, sadece Borçlar Kanununun 18.maddesinde nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa olarak soyut bir şekilde hükme bağlanmıştır. Ancak bu yönde pek çok davaların bulunması, toplumun gereksinmeleri ve zorlamaları ile, muris muvazaası gerek öğretide ve gerekse uygulamada geniş boyutları ile ele alınmış, bu yönde görüş ve kurallar geliştirilmiştir. Muris muvazaasında, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Başka bir anlatımla, miras bırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak temlik istenmektedir....

      Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalı ... tarafından satın alındığı,ancak davalının yurt dışında olması nedeniyle mirasbırakan anneleri adına tescil edildiği,daha sonra gerçek malik ...’e devredildiği, muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, kooperatif payının temlikinin bağış niteliğinde olduğu ve bu haliyle, 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında bulunmadığı tazminat isteği yönünden de iddiaların kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90.TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/372 ESAS, 2020/308 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekilince yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris muvazaası nedeniyle dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ve muris terekesine iadesine ve nihayet payları oranında mirasçılar adına tesciline; bu talep kabul edilmediği takdirde dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle tespit edilecek rayiç bedelinin davalılardan tahsil edilerek yine muris terekesine iadesine ve nihayet payları oranında...

          Yukarıda değinilen Yargıtay uygulamaları ve ilk derece mahkemesi kararı gerekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dilekçesinde, muris ile davalı Fatma Uslu'nun boşanmalarına ilişkin davanın muvazaalı bir dava olduğu, anlaşmalı boşanma davasının sırf babalık davası sonucunda mirasçı statüsüne dahil olan Selma Naz isimli küçük çocuğa herhangi bir mal varlığının kalmaması için yapılan danışıklı bir işlem olduğu beyanları karşısında, davanın, muris muvazaası hukuksal nedenine dayandığının kabulüne imkan bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacıların taraf muvazaası hukuksal nedenine dayandıkları anlaşılmaktadır....

          Dosyaya ibraz edilen veraset ilamından, muris ... ... 26.12.2009 tarihinde ölünce, geride mirasçıları olarak eşi, 6 oğlu ve 8 kızının kaldığı; murisin 6 oğlundan biri olan ... da muristen sonra öldüğü ve iki çocuğunun kaldığı görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, gerek mahkemece yapılan değerlendirmeden gerekse tarafların karşılıklı beyanlarından; davadaki uyuşmazlığın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğinden kaynaklandığının, ancak yargılama sırasında isteğin tazminata dönüştürüldüğünün mahkemece kabul edildiği ve bu hususun taraflarca da benimsendiği sonucuna varılmaktadır. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

            DAİREMİZCE YENİDEN YAPILAN YARGILAMA SONUCUNDA, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muris Muvazaası ve Vekaletin Kötüye Kullanılması Nedeniyle Tazminat, Olmazsa Tenkis istemine ilişkindir....

            Sulh Hukuk Mahkemesince, toplam tazminat miktarına göre görev belirleneceği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, Zile Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2010 tarih ve 2010/12 esas sayılı kararı ile iş ve güçten kalma (Geçici iş göremezlik) nedenli maddi ve manevi tazminat istemli davanın kesin hüküm nedeni ile reddine ve meslekten kazanma gücünü (sürekli iş göremezlik) kaybetme nedenli maddi tazminat istemine ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş,davanın değeri 5.000,00 TL olarak gösterilerek açılan, meslekten kazanma gücünü (sürekli iş göremezlik) kaybetme nedenli maddi tazminat istemine ilişkin olan söz konusu iş bu davaya devam edilmiştir Bu durumda, dava tarihi itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı değer miktarı 7.230,00 TL. olduğuna göre, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

              Somut olayda; iddianın içeriğine göre davadaki istek, miras bırakanın ölüme bağlı olarak gerçekleştirdiği tasarrufun iptali ile ilgili olmayıp, hukuksal dayanağını Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesi (mülga Borçlar Kanunu'nun (BK) 18. maddesi) ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararından alan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacaktır. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

                UYAP Entegrasyonu