WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, İlk Derece Mahkemesince muris muvazaası, Bölge Adliye Mahkemesince taraf muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ise de; davacıların 27/05/2019 tarihli istinaf dilekçelerinde ve 29/06/2021 tarihli temyiz dilekçelerinde yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak dava açtıklarını belirtmiş olmaları nedeniyle eldeki davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak açılmış pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    Muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği sapma göstermeyen yargısal içtihatlar ve aynı yöndeki öğreti görüşü ile benimsenmiştir. Başka bir anlatımla, muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hâle gelmez. Muris muvazaasının herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği kuralının istisnası mirasbırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi hâlidir. Ölümün kadastro tespitinden önce gerçekleşmesi halinde mirasçılar tarafından açılacak davanın kadastro tespitinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması zorunludur....

      Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istenebileceği gibi, tazminat istenebileceğinde de kuşku yoktur. Satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı kuşkusuzdur. Semenin bir başka ifade ile malın bedelinin ise mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet ya da emek de olabileceği kabul edilmelidir. (HGK.'nun 29.4.2009 gün 2009/1- 130 S.K.) Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. (Bknz. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2015/12919 Esas, 2018/11494 Karar sayılı kararı, Yargıtay 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI PAY ORANINDA İPTAL-TESCİL Taraflar arasında görülen muris muvazaası pay oranda iptal-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup; davacı, muris halasının çekişme konusu taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalıya devrettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının saklı pay mirasçısı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davanın “muris muvazaası” hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı anlaşılmaktadır....

        Davacı taraf dava dilekçesinde ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuş ancak, 18.12.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında isteğini muris muvazaası hukuksal nedenine hasretmiştir. Bu nedenle 6100 sayılı HMK.nun 140/3. maddesi gereğince ehliyetsizlik iddiası bakımından bir inceleme yapılmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

          nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, davalıların işlem tarihinde ehliyetsiz olduğu ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakanları ...'ın 10 parsel sayılı taşınmazını, 25.09.2001 tarihinde davalı oğulları ... ve ...'a satış suretiyle temlik ettiğini, işlem tarihinde davalıların ehliyetsiz olduğu gibi temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini istemişlerdir. Davalılar, devir tarihinde hukuki işlem ehliyetlerinin bulunduğunu, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ehliyetsizlik iddiasına dayalı davaların tereke adına açılması gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'...

            Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davacı tarafından dava konusu 971 ve 2019 parsel sayılı taşınmazların muris tarafından davalı ...’e devredilmesi nedeniyle davalıdan muris muvazaasına dayalı tazminat istendiği, terekeye yönelik haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası davalarının zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği, ne var ki mahkemece bu husus gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile anılan taşınmazlar yönünden de tenkis istendiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca, dava konusu 971 ve 2019 parsel sayılı taşınmazların muris tarafından davalı ...’a devrinin muvazaalı olup olmadığının araştırılması, taraf delillerinin toplanması, murisin iradesinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

              HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinden verilen 11/02/2021 tarihli ve 2019/463 Esas - 2021/207 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı yapılan istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'...

                Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 günlü 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. Muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK 190.madde ve TMK.6 madde gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir....

                Öncelikle davacı tarafın ilk talebi olan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının asıl dayanağı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıdır. Bu içtihadı birleştirme kararı ancak, “Bir kimsenin kendi üzerine tapuda kayıtlı olan taşınmazını satım veya ölünceye kadar bakma akdi ile devretmesi durumunda” uygulanabilecektir. Satım veya ölünceye kadar bakma akdi ile bir kimsenin tapuda kayıtlı taşınmazını devretmesi hali dışında muris muvazaası hukuki nedenine dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılamaz. Tabiidir ki muvazaanın varlığı ve bu davanın açılabilmesi için asıl niyetin bağış olması gerekmektedir. Eğer görünürdeki işlem zaten bağış ise, bu sözleşme tenkise tabi sağlararası bir hukuki muamele niteliğinde olduğundan mirasçılar tarafından şartları var ise, tenkis ettirilebilir....

                UYAP Entegrasyonu