zararının olduğunun tespit edildiğini, davacının birikimlerini değerlendirmek amacıyla bankaya başvurduğunu, müvekkilleri dolandırılmasaydı birikimlerini başka bir bankada değerlendireceğini, dolandırmasaydılar bahsedilen tarihler arasında enflasyonun varlığından etkilenmemek için gerekli tedbirleri almış olacaklarını, munzam zarardan kaynaklanan tazminat borcunun doğması için aranan kusurun borçlu'nun asıl borcun ödenmesinde temerrüde düşmekteki kusuru olduğunu, borçlunun ancak temerrüdündeki kusursuzluğunu ispatlamakla sorumluluktan kurtulabileceğini, somut olayda davalının geri ödemeyi yapmakta neden geç kaldığını gösteremediğini, Anayasa Mahkemesi kararlarına göre munzam zararın ayrıca ve özellikle ispatını beklemenin katı bir yorum olduğunu, Yargıtay 11....
zarar taleplerine ilişkin huzurdaki davayı açma zaruretinin doğduğunu, ülkedeki enflasyon ve alım gücünün düşmesi durumu göz önüne alınarak müvekkil yararına munzam zarar olduğuna, bu zararın hesaplanması amacıyla dosyaya bilirkişi atanmasına, haklı davanın kabulüne karar verilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile; müvekkilin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL'sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/745 KARAR NO : 2023/997 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/09/2022 KARAR TARİHİ : 16/11/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 15/02/2019 tarihinde müvekkiline ait ----- plaka nolu araç ile davalı sigorta şirketine sigortalı ------ plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin davalı şirkete başvuru yaptığını ancak davalının 8 iş günü içerisinde ödemek zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, tahsil edilmesi gereken tazminatı yasal süresinde tahsil edemediklerini, davalı tarafça sigortalanan aracın kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, bunun üzerine 11/03/2021 tarihinde –----- sayılı dosyası ile değer kaybı bedeli tazminatı talep edildiğini, dosyanın 4/05/2021 tarihinde -----numarasıyla---- Sigortanın sorumluluğuna karşı karar verildiğini,...
Munzam zarar borcunun hukuki sebebi, asıl alacağın temerrüde uğraması ile oluşan hukuka aykırılıktır. O nedenle, borçlunun munzam zararı tazmin yükümlülüğü asıl borç ve temerrüt faizi yükümlülüğünden tamamen farklı, temerrüt ile oluşmaya başlayan asıl borcun ifasına kadar zaman içinde artarak devam eden, asıl borçtan tamamen bağımsız yeni bir borçtur. Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup munzam zarardan kaynaklanan tazminat borcunun doğması için aranan kusur, borçlunun temerrüde düşmekteki kusurudur. Bu minvalde taraflar arasında imza edilen 19/09/2017 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri ve taşınmazda henüz kat irtifakına geçilmemiş olduğu nazara alınmaksızın, tarafların sözleşme dahilinde hak ve yükümlülüklerinin neler olduğu, kusur, temerrüt şartı, öne sürülen zarar kalemlerinin var olup olmadığı usulünce tartışılmadan maddi tazminat isteminin de kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/768 KARAR NO : 2023/561 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/10/2022 KARAR TARİHİ : 22/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan tazminat (haksız fiilden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.09.2021 tarihinde davacıya ait ---- plakalı araç ile yine aynı mevkide seyir halinde olan davalı sigortalı şirket ile sigortalanmış-----plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, davalı tarafça sigortalanan %100 kusurlu bulunduğunu, davacıyı zarara uğratmak amacıyla herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafa bildirim yapıldığını, davacının borcu tahsil etmek amacıyla 23.09.2021 tarihide borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu 3.08.2022 tarihinde icra kanalı tahsil edebildiğini, davacının davalıdan talep ettiği Hasar tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücü de aynı olmayacağını...
Davalı tarafın sigorta poliçesinden kaynaklanan sorumluluğu olduğu bu sorumluluğunun mahkeme kararı ile tespit edildiği, kazaya sebebiyet verenlerin kusurlu olduğu ancak kazada ve kaza sebebi ile açılan tazminat davasında davalının kusuru olmadığı, tazminat davasının karara çıkmasından sonra icra takibi açıldığında davalının kararı istinaf etmediği, icra takibi açıldığında makul sürede mahkeme hükmü gereğince doğan borcunu ödediği, tespit edilmiştir. Davacının munzam zararına sebebiyet verenin bizatihi davalı sigorta şirketi olduğuna dair somut belge ve delil olmadığından davacının davalıdan talep edebileceği munzam zarar tazminat alacağı bulunmadığını beyan etmiştir....
Eş söyleyişle alacaklının, borçlu ile arasındaki hukukî ilişkiden doğan temerrüt faizinin akdi yahut yasal olması, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğine engel teşkil etmez. Burada önem arz eden husus alacaklının temerrüt faiziyle karşılanamayan zararının mevcudiyetinin ispatıdır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır. Zira aşkın (munzam) zarar sorumluluğu, temerrüt faizinden sorumluluktan farklı olarak kusur sorumluluğuna dayanmakta olup burada aranan kusur, borçlunun temerrüde düşmekteki kusurudur. Ancak aşkın (munzam) zarar iddiasının ileri sürüldüğü durumlarda sorumluluk için, diğer koşulların varlığı durumunda borçlunun temerrüde düşmedeki kusurunun varlığı asıldır. Başka bir anlatımla temerrüt sonrasında borçlunun temerrüde düşmedeki kusurunun alacaklı tarafından ispatı gerekmez. Aksine borçlu, temerrüde düşmede kusursuz olduğunu ispatlamadıkça ortaya çıkan aşkın (munzam) zarardan sorumludur....
Davalı her nekadar yeniden yargılama yapılması gerektiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığından munzam zararın istenemeyeceğini ileri sürmüş ise de, eldeki dava ek dava olup, ek davadan önce açılan kısmi davada davalının bilirkişi raporuna göre 509.295,11TL munzam zarardan sorumlu olduğu kabul edilerek taleple bağlı kalınarak 10.000,00TL üzerinden karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Bu durumda davalının munzam zarardan sorumlu olmadığına ve yeniden yargılama yapılması gerektiğine dair savunması kesinleşen mahkeme kararı gereğince yerinde görülmemiştir. Davalı, müvekkili idarenin harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine harca hükmedildiğini ileri sürmüştür. 28/04/2018 Tarih 7139 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile değiştirilen 6200 sayılı Kanun'un 49....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 03.07.2014 tarihinde davalı ... şirketine sigortalı motosikletin karıştığı kaza sonucunda motosiklette yolcu olan davacının malul kaldığını ve sürekli bakıma muhtaç olduğunu, müvekkilinin yolcu olması nedeniyle kusurunun olmadığını ve davalının zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalıya yapılan başvuru neticesinde 30.06.2015 tarihinde 127.119,00 TL ödeme yapıldığını ancak bunun gerçek zarar miktarını karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin alacak ile munzam zarar ve manevi tazminattan kaynaklanan alacak hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 40.050,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/794 Esas KARAR NO : 2023/469 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/10/2022 KARAR TARİHİ : 08/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 18/03/2019 tarihinde ----- plakalı araç ile------plakalı davalı sigorta şirketinin sigortalısı arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza çift taraflı olup, kazada------plakalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise işbu kazada kusuru bulunmadığını, müvekkilinin 26.03.2019 tarihinde davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödememiş, müvekkilinin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal etmiş olduğunu, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gidildiğini, müvekkilinin tahsil...