Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olan ilk munzam zarar dosyasında bu talep yönünden müvekkili şirket lehine karar verildiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın munzam zarar talebi soyut iddialara dayanmakta olup başvuranın aşkın zarara uğradığı ispat edilmediğinden talebin reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak kaydıyla söz konusu davanın haksız fiile dayanması sebebiyle uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    Şu durumda, mahkemece taraf delilleri eksiksiz olarak toplanarak davacı tarafından munzam zararın varlığının ispatlanması durumunda; davacıların murisi tarafından 19/04/1988 tarihinde davalı hesabına ödenen 2.322,000 TL'nin davalı tarafından 21/08/2000 tarihinde 8.479,147 TL olarak iade edildiği gözetilerek, ödenen meblağın iade tarihindeki güncelenmiş değeri esas alınarak zarar kapsamı belirlenmelidir. Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir....

        dilekçeyle dava dilekçesinde menfi zarar olarak talep ettikleri tutarın munzam zarar hukuki nitelemesiyle ıslah etmiştir....

          İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve esasa aykırı olduğunu, dava konusu olayda munzam zarar şartlarının oluşmadığını ve bunun da davacı tarafından ispat edilemediğini, mahkemece davacı lehine hükmedilen avans temerrüt faizi ile davacının zararını tahsil ettiğinden aşkın zararının bulunmadığını, mahkemece eksik yargılama ile hukuki olmayan teknik konularda bilirkişi incelemesi yapılmadan hatalı karar verildiğinden bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak davacının davasının reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aşkın zarar iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

            İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve esasa aykırı olduğunu, dava konusu olayda munzam zarar şartlarının oluşmadığını ve bunun da davacı tarafından ispat edilemediğini, mahkemece davacı lehine hükmedilen avans temerrüt faizi ile davacının zararını tahsil ettiğinden aşkın zararının bulunmadığını, mahkemece eksik yargılama ile hukuki olmayan teknik konularda bilirkişi incelemesi yapılmadan hatalı karar verildiğinden bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak davacının davasının reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aşkın zarar iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir....

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacıların kamulaştırmasız el atma bedelini davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği, davalıların kişisel kusuruna dayalı olarak talep edilen munzam zararın gerçekleştiğinin ispatlanıp ispatlanmadığı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, mahkeme ilamının yerine getirilmemesi ve munzam zarar nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              Davacı ileri sürdüğü munzam zararını somut olgularla kanıtlamadıkça zarar miktarının saptanması gerçekçi olmayıp varsayımsal kalacaktır.Somut olayda davacı taraf, ıslah beyanı ile enflasyonun olumsuz etkisi sonucu paranın satın alma gücündeki düşüş nedeniyle munzam zararı oluştuğunu, aktifinin eridiğini belirterek zararın hesaplanmasını ileri sürmüş ise de, davacı tarafın iddiası bu haliyle, muhtemel kâr kaybına ve farz edilen gelire ilişkin olup, munzam zarar niteliğinde olmadığı gibi, soyut iddia olarak ileri sürülen bu hususlar somut ispat vasıtası olarak dikkate alınması da mümkün olmadığından (Yargıtay ----- Hukuk Dairesi'nin 04/03/2020 tarih, ----Esas, ---- Karar sayılı; 23/01/2018 tarih, ----- Esas,-----Karar sayılı; 16/12/2014 tarih, ----Esas,---- Karar sayılı ilamları,---- Bam ----- HD, -----, zararın ne şekilde oluştuğunu konusunda ispat külfeti üzerinde olan davacının munzam zararın varlığını somut deliler ile ispatlayamadığı, kendine özgü şekilde açık ve somut bir zararın...

                Zarar kanıtlandığı takdirde borçlu, ödemenin geç yapılmasında kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlaması halinde bu zararı ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.1996 gün ve ----esas ------karar sayılı kararında da değinildiği üzere; bu konuda kanıtlanması gereken, belli paranın gününde ödenmemesinden doğan zarardır. Alacaklı, borcun kendisine geç ödenmesi yüzünden uğradığı zararın ne olduğunu ve miktarını kanıtlamak durumundadır. Doğaldır ki bu zarar paranın zamanında ödenmemesinden dolayı mahrum kalınan olası (muhtemel) kar ya da varsayılan (farzedilen) gelir değildir....

                  UYAP Entegrasyonu