Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; basit rücu hakkına dayanan tazminat davasında, ilk peşin sermaye değerli gelirin Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunlu olup; meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalının, muhtemel aktif yaşam sonu olarak öngörülen 60 yaşını aşmış olduğu ve pasif dönem güvencesini oluşturan yaşlılık aylığından...

    tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı davalı Hopa Limited Şirketinden alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, 2- Davacılar murisinin %22,00 meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle hesaplanan 3.288,43 TL (taleple bağlı kalınarak) maddi tazminatın meslek hastalığı tespit tarihi olan 17.07.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı davalı Zontaş A.Ş'den alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, B-Davacıların (73- 22) %51 fark maluliyet için talep ettikleri maddi tazminat talebinin kabulü ile, 1- Davacılar murisinin %51,00 meslek hastalığı fark maluliyeti nedeniyle hesaplanan 18.053,24 TL maddi tazminatın meslek hastalığı tespit tarihi olan 19.04.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı davalı Hopa Limited Şirketinden alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, 2- Davacılar murisinin %51,00 meslek hastalığı fark maluliyeti nedeniyle hesaplanan 6.571,02 TL maddi tazminatın meslek hastalığı tespit...

    İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " ....Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Sami Temirtaş'ın davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 32,2 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 1991 tarihindeki maluliyet oranının %11,71 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 41,84 kusurlu olduğu ve sigortalının 1950 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2019 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında...

    Dolayısıyla, maddede tarifini bulan meslek hastalığı kavramı ile iş kazası kavramı birbirinden farklılık arzeder. Meslek hastalığı, farklı olarak bütünüyle mesleksel niteliklidir ve belirgin olarak bir meslek mensubu olmanın sonucudur. Eldeki davada, meslek hastalığına dayalı rücuan tazminat davalarında teselsül hükümlerine dayanılamayacağı gözetilip, her işverenin, sadece kendi kusuru oranındaki maddi zarar miktarından sorumlu tutulması gerektiği göz önünde bulundurulmaksızın, aynı nitelikte başka işyerlerinde çalışma nedeniyle, davalının rücu alacağından sorumluluğunun teselsüle dayalı olarak belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

      Üst Kurulu'ndan alınan 09/06/2020 tarihli raporda, davacıda pnömokonyoz meslek hastalığı olduğu, meslek hastalığı başlangıç tarihinin 20/07/2016 tarihi olduğu, hastalığın progrese ettiği, % 26,2 oranındaki maluliyet başlangıç tarihinin 03/05/2018 olduğuna karar verildiği, dosyada alınan 09/10/2020 tarihli kusur raporunda davacının % 26,20 meslek hastalığı maluliyet oranına göre davalı işveren T3 % 68,05 oranında kusurlu olduğu, kaçınılmazlık oranının ise % 31,95 olduğunun belirtildiği, davacının meslek hastalığı nedeniyle kendisine bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan sorulduğu, %38,20 maluliyet oranı üzerinden gelir bağlandığı gerekçesiyle bu oran üzerinden peşin sermaye değerinin bildirildiği, davacının % 26,2 maluliyet oranına ilişkin maddi zararı için hesap raporu aldırıldığı, 25/0112021 tarihli raporda maddi zararın 24.400,37 TL olarak hesaplandığı, davacı vekilinin hesap raporuna karşı süresinde itiraz etmemesi nedeniyle TRH2010 yönünden ek rapor...

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2019/101 Esas - 2020/136 Karar DAVA KONUSU : Meslek Hastalığı Sürekli İş göremezlik Derecesinin Tespiti KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T5 2011 yılında davacı şirkete ait iş yerinden ayrıldığını, ayrıldıktan sonra başkaca işverenler nezdinde çalıştığını, davalının çalışmış olduğu dönemde sağlık raporlarının alındığını, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alındığını, davalıya pnömokonyoz meslek hastalığı nedeni ile %28,2 oranında sürekli iş göremezlik oranı verildiğini, bu oranın gerçeği yansıtmadığını, maddi ve manevi tazminat istemli Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 2018/524 Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu belirterek davalı T5 meslek hastalığı sürekli iş göremezlik derecesinin yeniden tespiti ile meslek hastalığı sürekli iş göremezliğinin olmadığı veya %28,2 oranından az olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "...Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Dursun Öztamur'un davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 26,2 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 1993 tarihindeki maluliyet oranının %11,39 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 36,17 kusurlu olduğu ve sigortalının 1946 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2019 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında olması ve 1993 yılından...

      Hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı, maluliyet oranı, kaçınılmazlık oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ekonomik şartlar, davacının yaşı, meslek hastalığı tespit tarihi dikkate alındığında; manevi tazminat miktarı mahkemece doğru şekilde hakkaniyete uygun olarak tespit edilmekle tarafların bu yöne ilişkin itirazları haklı değildir....

      Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ve yapılan açıklamalar çerçevesinde; mahkemece Kurum sigortalısı tarafından işveren aleyhine meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davası olup olmadığı araştırılarak var ise tazminat davasında düzenlenen kusur raporlarının da dosya içerisine alınarak değerlendirilmesi ve anılan meslek hastalığında çalışmanın mahiyeti gereği 32 yıl formülünün uygulanmayacağı gözetilmek sureti ile göğüs hastalıkları uzmanı hekim, kimya mühendisi ve işçi sağlığı ve güvenliği uzmanı kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan; sigortalı tarafından davalı işveren aleyhine meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davasında alınan kusur raporları da irdelenerek; sigortalının yaptığı işin özelliklerinin, yakalandığı meslek hastalığına yol açan etkenlerin, hastalığın önlenebilmesi için alınması gereken önlemlerin, bunların gerçekleştirilme ve önlemlere uyum durumları ile kaçınılmazlık faktörünün de değerlendirilmesi suretiyle, işçi sağlığı ve iş güvenliği...

      İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....

      UYAP Entegrasyonu