WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde meslek hastalığının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından öğrenmeden sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi Kurum'a bildirilmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esasların, Kurum...

    Dava, meslek hastalığına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde ise meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır. Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır....

    Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde meslek hastalığının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından öğrenmeden sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi Kurum'a bildirilmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esasların, Kurum...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığı, her ne kadar meslek hastalığı maluliyeti % 13,2'den % 26,2'ye yükselmiş ise de talebin davacının % 13,2 oranındaki meslek hastalığı maluliyetine ilişkin olduğu, bu maluliyet oranının ise konsey raporu ile sabit olduğu anlaşılmaktadır....

      Meslek Hastalığı ise 5510 sayılı Kanunun 14.maddesinde tanımlanmış olup, Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir....

        Bu açıklamalar doğrultusunda, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi yerinde ise de; bozma kapsamı dışında kalan meslek hastalığı nedeniyle maddi tazminat istemi hakkında red kararı yerine kısmen kabule karar verilmesi hatalı olmuştur. 3- Aynı zamanda davacının 28/01/2000 tarihinde gerçekleşen iş kazası ve 30/04/2002 tarihinde tespit edilen meslek hastalığı için 30/01/2003 tarihli dava dilekçesinde 2.000 TL maddi ve 7.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, talep açıklama dilekçesiyle maddi tazminat isteminin 500 TL’sinin meslek hastalığına 1.500 TL’sinin iş kazasına ilişkin olduğunu, manevi tazminat isteminin 2.000 TL’sinin meslek hastalığına 5.000 TL’sinin ise iş kazasına ilişkin olduğunun beyan edildiği, 24/05/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle 22/04/2011 tarihli hesap raporuna itibar edilerek iş kazası yönünden yapılan hesap dikkate alınmak suretiyle maddi tazminat istemini 5.043,26 TL’ye arttırdığı, davalı vekilinin...

          Davacının meslek hastalığı nedeniyle %69,8 sürekli iş görmezlik kaybına uğradığından bahisle manevi tazminat talebinde bulunduğu, davanın niteliği itibariyle davacıdaki hastalığın meslek hastalığı olup olmadığı ve meslek hastalığı ise meslekte kazanma güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği, dairemizce 2019/325 E., 2021/488 K. sayılı ve 28/04/2021 tarihli karar ile önceki kararın kaldırılarak eksik inceleme sebebiyle dosyanın mahkemesine gönderildiği, dava dilekçesinde manevi tazminatın meslek hastalığının anlaşıldığı tarih olan 20/05/2010 tarihinden geçerli faiz ile birlikte talep edildiği, davacıdaki maluliyet oranının 23/02/2017 tarihli ATK Genel Kurulu tarafından verilen ve davacının olay sebebiyle maluliyetinin %65 olduğuna ilişkin kararı ile kesinleşmiş olduğu ve hükme dayanak alınan 16/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ile işveren kusurunun %90 olduğuna ilişkin tespitin davacının yaptığı işin niteliği ve davalı işverenin meydana...

          İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddi tazminat hesabında BK 52. Madde gereğince hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, meslek hastalığı oluşumunda herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, farazi verilere göre hesaplama yapıldığını, maluliyete etki olabilecek diğer hususların araştırılmadığını, kusur ve hesap raporlarının hatalı olduğunu, hüküm tarihine en yakın tarihteki artışlar nazara alınarak bağlanan gelirin düşülmesi gerektiğini, SGK tarafından bağlanan gelir ve yapılan ödemeler nedeniyle mükerrer ödemenin söz konusu olduğunu, pasif dönem için zarar hesabı yapılamayacağını, hesaplamanın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE İşbu dava mürisin meslek hastalığı nedeniyle ölümü sonucu tazminat istemine ilişkindir....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE İşbu dava meslek hastalığı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Meslek hastalığından kaynaklı maluliyet nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından yukarıda özetlenen nedenlerle istinaf talebinde bulunulmuştur....

          Davacının 16/01/2014- 31/01/2017 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışma yaptığı, pnömokonyoz meslek hastalığı için toz maruziyetinde hastalığın meydana gelebilmesi için asgari 3 yıl çalışmasının gerekmesi nedeniyle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından meslek hastalığı olmadığına karar verildiği, ancak davacının iş akdini feshetmeden makul sayılacak süre öncesinde Ankara Meslek ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi'nde tedavi olduğu, 01/12/2016 tarihli raporunun tanzim edildiği ve davacıya silikozis p/p 1/1 tanısının konulduğu, davacının çalıştığı süre de dahil olmak üzere yapılan incelemede SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'nın 03/06/2015 tarih ve 8040485 sayılı inceleme raporunda işverenin meslek hastalığı nedeniyle %100 ağır kusurunun bulunduğunun anlaşıldığı, davacının iş akdinin sağlık sebepleriyle feshetmesinin haklı görülmesi için meslek hastalığı teşhisinin şart olmadığı, yaptığı işin sağlık durumunu doğrudan etkiler mahiyette olduğunun anlaşıldığı ve davacının iş akdini...

          UYAP Entegrasyonu