Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, müvekkiller murisinin ölümü nedeniyle davalı şirket yetkilisi Hüseyin DİNÇ hakkında açılan ceza davasında "Taksirle Ölüme Neden Olma" suçundan mahkumiyet kararı verildiğini, müvekkiller murisi Nasuh Karatay'ın davalının kusurundan kaynaklanan meslek hastalığı nedeniyle ölmesi sonucunda ortaya çıkan maddi ve manevi zararların giderilmesini, müvekkil T3 için destekten yoksun kalması nedeniyle ortaya çıkan zararlarının karşılığı olarak hesap edilecek tutardan şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ile toplam 100.000....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/1240 ESAS - 2021/375 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin iş yerinde 01.04.2003- 31.07.2003 ve 23.03.2004- 04.04.2007 tarihleri arasında kum rodeo bölümünde kot ürünlerinin kumlama yöntemi ile renginin açılması, ağartılması, yumuşatılması amacıyla yüksek oranda silisyum içeren kum partiküllerinin basınçlı hava verilerek kumaş üzerine püskürtülmesi işinde usta olarak çalıştığını, iş yerinde tedavisi bulunmayan bir meslek hastalığı olan silikozis hastalığına yakalandığını, Bakırköy 11....

Tarafların kabul edilen kusur oranı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, işgöremezlik oranı, davacının yaşı, meslek hastalığı tarihi dikkate alındığında mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı dosya kapsamına uygundur....

Tüzükte sayılmayan bir hastalığın meslek hastalığı sayılabilmesi için, işyeri şartlarından doğduğunun kesin olarak tespiti gerekir....

(HGK 23/06/2004, 13/291- 370) Davacının talep ettiği manevi tazminat yönünden dosyamız değerlendirildiğinde; meslek hastalığının meydana gelmesinde işverene yüklenen kusur oranı, dosya kapsamına alınan davacının sosyo ekonomik durumuna ilişkin kolluk araştırması, davacının meslek hastalığına yakalandığı tarihteki yaşı, paranın satın alma gücü ve davacının meslek hastalığı nedeniyle uğradığı maluliyet oranı ile meslek hastalığı başlangıç tarihi hep birlikte değerlendirilerek; davacı lehine 15.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin Yargıtay yerleşik içtihatlarına, dosya içeriğine ve hak ve nesafet kurallarına uygun olacağı anlaşılmış olup, davacının manevi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile manevi tazminat davasının meslek hastalığı başlangıç tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesiyle hüküm verildiği anlaşılmaktadır....

Meslek hastalığı,işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işyerinde işin yürütüm şartları yüzünden ortaya çıkan ve sigortalıyı geçici veya sürekli şekilde hasta, sakat veya ruhen arızalı bırakan bir olgu olup, işveren bu konuda her türlü tedbiri almış olsa bile, işin ve işyerinin niteliği sebebiyle bu hastalığın ortaya çıkması muhtemel olduğundan, belli orandaki bir kaçınılmazlıktan söz edilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Bu sebeple meslek hastalığındaki kaçınılmazlık kavramı ile, iş kazasında söz konusu olabilen kaçınılmazlık birbirinden farklı olup, buna ilişkin bilirkişi incelemesi de farklıdır. Eldeki davada, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakta ise de, bu kararın eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır....

    Dava konusu olayda davacının 03.07.2000 tarihinde tespit edilen meslek hastalığı nedeniyle %83,50 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı ve 04.08.2000 tarihinden başlamak üzere 21.10.2002 onay tarihli gelir bağlandığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacıya sürekli iş göremezlik tayinine esas alınan meslek hastalığı bakımından değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı, Meslek hastalıklarında zaman aşımının meslek hastalığının tespit tarihinden başlayacağı açıktır. Bu duruma göre meslek hastalığının tespit tarihi dikkate alındığında 14.11.2015 ek dava tarihinde yasanın öngördüğü 10 yıllık sürenin geçtiği açıktır....

      Tazminat faizi gördüğü işlev ve hukuki nitelik bakımından gecikme faizidir.Meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davalarında eğer talep var ise faizin zararın bulunduğunu (meslek hastalığının bulunduğunu)belirleyen tıbbi rapor tarihinden itibaren yürütüleceği,bu tarihten itibaren zarar verenin temerrüde düşeçeğinin kabulü gerek Dairemizin gerekse Yargıtayın yerleşik uygulamasıdır. Davacının meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremez duruma geldiği SSK Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesince 10.08.2000 tarihinde düzenlenen raporla tespit edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu tespite göre davacı için hükmedilen manevi tazminatın faiz başlangıcının da davacıda ilk olarak meslek hastalığına bağlı sürekli iş göremezlik oranının tespit edildiği 10.08.2000 tarihi olmalıdır.Mahkemece dava tarihinden gecerli olmak üzere faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Yargılama sırasında vefat eden davacı T5'ın davalı bünyesinde kazancı kaloriferci olarak çalıştığı, maruz kaldığı kömür tozu nedeniyle rahatsızlandığı rahatsızlığının meslek hastalığı olduğu ve itiraz olmaması nedeniyle %17,2 maluliyetten meslek hastalığı nedeniyle iş göremezlik geliri bağlandığı anlaşılmıştır. Yargılama sırasında maluliyet yönünden ATK 3. Üst Kurulundan alınan raporda meslek hastalığı maluliyeti %40,2, meslek hastalığının başlangıcı 03/12/2015 olarak belirlenmiştir....

        UYAP Entegrasyonu