İhtisas Dairesince düzenlenen 27.02.2019 tarihli raporda sağ önkol sinovit ve tenosinovit meslek hastalığı nedeniyle E cetveline göre (23.02.2018 tarihinden itibaren) %8.0 (yüzdesekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, meslek hastalığının başlangıç tarihinin 29.04.2015 olduğu, %8.0 oranındaki maluliyetinin başlangıç tarihinin 23.02.2018 olduğunun belirtildiği, buna göre davacıda meslek hastalığı bulunduğunun gerek Adli Tıp Kurumu Raporu gerekse kesinleşen tespit davası ile belirlendiği, davalı vekili, Adli Tıp Kurumu tarafından hastalık başlangıç tarihinin kurum sağlık kurulu raporunda belirtilen tarihten farklı olarak 29.04.2015; maluliyet başlangıç tarihinin de 23.02.2018 olarak belirlenmiş olması nedeniyle tespit davasındaki tespitlerin bu dava için geçerli olmadığını savunmuş ise de Adli Tıp Kurumu tarafından 29.04.2015 tarihinin Meslek Hastalıkları Hastanesince düzenlenen davacıda meslek hastalığı olduğuna ilişkin son ve kesin raporun esas alındığı...
04/01/2018 tarih, 104614/01/IR/01 sayılı müfettiş raporu ile davacının hastalığının meslek hastalığı kabul edilerek Park Termik ......
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45. maddesinde sürekli iş göremezlik gelirinin iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen ... hizmeti sunucularının ... kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum ... Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacağı bildirilmiştir....
Davacının davalı şirkette 27.05.2013- 30.12.2016 tarihleri arasında çalışmış olduğu, işçi olarak çalıştığı, maluliyet ve meslek hastalığı yönünden Meslek Hastalıkları Hastanesi, YSK, ATK İhtisas Dairesinden alınan raporlarda davacının maluliyetinin olmadığının tespit edildiği, davacıda meslek hastalığı olduğunun belirtildiği, maluliyeti olmayan davacının maddi zararından bahsedilemeyeceği, maddi tazminat talebinin reddinde hata olmadığı, işverenin %90, işçinin % 10 oranında kusurlu olduğuna dair kusur raporunun oluşa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır. 6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceğinin öngörüldüğü, manevi zarar nedeniyle hükmedilecek miktarın adalete uygun ve zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak nitelikte olması gerektiği, manevi tazminatın ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin...
İş Mahkemesi TARİHİ : 27/05/2015 NUMARASI : 2014/1015-2015/384 Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava nitelikçe; meslek hastalığına bağlı olarak %24 oranındaki sürekli iş göremezliğinin 14.09.2004 tarihinde artarak %31 oranına yükselmesi nedeniyle %7 oranındaki fark maluliyet için maddi tazminat istemine yöneliktir....
Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....
Dava, meslek hastalığına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde ise meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır. Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır....
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacının davalı kurumda maden işçisi olarak çalıştığı ve meslek hastalığına yakalandığı , Ankara Kocatepe SSGM'nin raporu ile davacının meslek hastalığına bağlı malüliyetinin % 12,3 olarak belirlendiği , davacı tarafından itiraz üzerine YSK'ca düzenlenen rapor ile davacının malüliyet oranının % 19 olduğuna kontrol muayenesi gerekmediğine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından aynı davalıya karşı açılan Zonguldak 1. İş Mahkemesinin 2012/125 Esas sayılı meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminat davası neticesinde, davacının maluliyetinin %19,2 olarak tespit edildiği kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği belirlenmiştir....
Meslek hastalığı ise 5510 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinde tanımlanmış olup Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. 5....
Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesinin 11.08.2005 tarihli raporuna göre davacıda pnömokonyoz meslek hastalığı nedeniyle nedeniyle % 13,2 sürekli işgöremezlik tespit edildiği, hastalığın zamanla artan seyri sonrasında Adli Tıp Genel Kurulu'nun 19.8.2009 tarihli kararına göre davacının sürekli işgöremezlik oranının % 60'a yükseldiği anlaşılmakla sürekli işgöremezlik oranı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü gözönüne alındığında mahkemenin 24.06.2010 tarihli kararı ile belirlenen 42.000,00 TL manevi tazminat miktarı yerinde ve Dairemizin içtihatlarına uygun olup,Dairemizce tazminat miktarı yönünden bir bozma da yapılmamıştır.Mahkemenin 10.03.2011 tarihli kararında HUMK'nun 388/3. maddesine aykırı bir biçimde gerekçe belirtmeden ve karar yerinde tartışmadan manevi tazminat miktarını % 13,2 sürekli işgöremezlik nedeniyle 9.240,00 TL ve % 46,8 fark işgöremezlik nedeniyle 35.000,00 TL belirlemek suretiyle toplam manevi tazminat miktarını...