Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı işçi, meslek hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü kısmen yitirmiş olup pek tabii olarak manevi zarara da uğramıştır. 1966 tarih ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda belirtilen ölçütler ve tarafların sosyo-ekonomik durumu ile kusur oranları, maluliyet oranı, paranın satın alma gücü, olay tarihi (meslek hastalığı tespit tarihi) ve özellikle davacı işçinin yaşı (1984 doğumlu) gözetilerek 20.000,00 TL manevi tazminatın somut uyuşmazlığa uygun olduğu, haliyle yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarının az olduğu anlaşılmıştır. Davacı işçinin yerel mahkeme tarafından hükmedilen maddi tazminat tutarına ilişkin istinaf başvurusunun/sebebinin bulunmadığı anlaşılmıştır....

Anılan maddeye göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....

    Mahkemece davacının manevi tazminat isteminin kabulüne, maddi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı taraf vekilince temyiz edilmiştir. Davacının manevi tazminat isteminin ılımlı bulunduğu göz önüne alındığında yerel mahkemenin manevi tazminat ilişkin takdiri yerinde olmuştur. Maddi tazminata gelince; davacının yargılama sırasında emekli olduğunun göz ardı edilerek 60 yaşa kadar aktif devre hesabının iş yeri ücretleriyle yapıldığı hesap raporunun hükme esas alınması isabetsiz olmuştur. Dava meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Bu tür tazminat davalılarında zarar hesabında hangi ücretin esas alınacağı önem arz etmektedir. Bu nedenle zararların tazmininde ana ilke gerçeğe en yakın ücretin esas alınmasıdır. Bilinen ve fiilen çalışılan dönem hesabında bilinen ücretlerin alınması esastır....

      Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı kurum tarafından işletilen madende yeraltında çalıştığı ve Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu ve Adli Tıp Genel Kurulu raporuyla açıkça tespit edildiği üzere % 26,2 oranında meslek hastalığı maluliyetinin oluştuğu tartışmasızdır. Maden işi yapılan işin niteliği gereği riskler içermekte olup, işyerinde maruz kalınan kömür ve silis tozları meslek hastalığına yol açmaktadır....

      Davalı vekili başvuru dilekçesinde özetle; - İşverenin üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini, her türlü tedbiri aldığını, meslek hastalığının meydana gelmesinde her hangi bir kusur ya da ihmalinin bulunmadığını, - Kabul edilen manevi tazminat miktarının dosya kapsamına nazaran fazla olduğunu ileri sürmüştür. Değerlendirme/ Gerekçe: Dava, meslek hastalığı soncu iş göremezlik nedenli manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Somut olayda meslek hastalığı olduğu iddia olunan hastalığın ....na bildirilmediği ve dolayısı ile kurum içi prosedürler izlenerek maluliyet tespiti yapılmadığı anlaşılmış olup, söz konusu hüküm bu yönü ile usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş, davacının mirasçılarına meslek hatalığını ....na ihbarda bulunmak, hastalığın Kurumca meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi halinde ....na ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “meslek hastalığı tespit” davası açması için önel verilmesi, tespit davası, bu dava için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre; hastalığın Kurumca meslek hastalığı olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacı müteveffanın, hastalığına ilişkin tüm tıbbi evraklar temin edildikten sonra, usulüne uygun şekilde meslek hastalığından kaynaklanan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin rapor alınarak kesinleştirilmesi; itiraz halinde sırasıyla .... Yüksek Sağlık Kurulu'ndan ve Adli Tıp 3....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Meslek hastalığı nedeniyle % 10 oranındaki sürekli iş göremezlik nedeniyle manevi tazminat talebinin Zonguldak 1....

          Bu nedenle söz konusu gelir, işverenin genel hükümlere göre sorumlu olduğu "tazminat" kavramı içinde yer alır. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan zararın giderilmesi istemine ilişkin olarak açılan tazminat davaları nitelikçe sigortaca karşılanmayan zarann giderilmesi istemini amaçlamaktadır. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında zarar hesabının Sosyal Güvenlik Kurumunca bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan artışlar nazara alınarak hesaplanan tüm peşin sermaye değeri düşülmek suretiyle yapılması gerektiğinin kabulü gerekir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2022 NUMARASI : 2021/352 ESAS, 2022/206 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıya ait iş yerinde 2002 yılından itibaren yer altı maden baca ustası olarak çalışmaktayken, meslek hastalığı geçirdiğini, meslek hastalığı nedeniyle %15 oranında malul kaldığını, maluliyetinin kesinleştiğini, meslek hastalığının meydana gelmesinde kusurun tamamen davalıya ait olduğunu, işverenin ilgili mevzuaatta yer alan işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, maluliyete neden olan hastalığın iş yerindeki olumsuz çalışma koşulları nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin maluliyeti nedeniyle gündelik işleri dahi yaparken zorlandığını, müvekkilinin maluliyeti nedeniyle görev yerinin değiştiğini ve kazancının azaldığını, her ne kadar müvekkilinin meslekte kazanma gücü kayıp oranı SGK Yüksek Sağlık Kurulu tarafından %15 olarak...

            Davacı Kurum, 25.02.2011 tarihli iş kazasında sürekli iş göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ve yapılan masrafların rücuan tahsilini talep etmiş olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'dur. 5510 sayılı Kanun'un iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21'inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir...

              UYAP Entegrasyonu