İcra Mdnün dosyasında takibe konu edildiği, yine takibe konu kararın incelenmesinde '' aynı krokide yeşil renk ile taralı merdiven ile mavi x işareti ile işaretli kırmızı renk ile çizilen duvarların davacı tarafından eski hale getirilmesine '' şeklinde hüküm oluşturulduğu, takibe konu ilamda takip borçlusu aleyhine eski hale getirme tazminatına hükmedildiği, ancak ilamda takip borçlusu aleyhine eski haline getirmeye ilişkin bir edim bulunmadığı, eski hale getirmenin takip alacaklısı tarafından yerine getirilmesinin öngörüldüğü, bu nedenle mahkeme ilamına aykırı olarak şikayetçi borçlu aleyhine eski hale getirilme istemli takip başlatılması yasaya uygun olmayıp ancak takibe dayanak mahkeme kararının incelenmesinde ilamın hüküm kısmında davalı T1 ''77,70m2 yüzölçümünde gösterilen depoya vaki el atmasının önlenmesinde '' şeklinde hüküm kurulduğu, her ne kadar takip borçlusu T1 aleyhine takibe dayanak ilamda eski hale getirilmeye yönelik bir hüküm bulunmasa da takip borçlusu aleyhine el...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.2.2002 gününde verilen dilekçe ile eski hale getirme bedeli istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 5.5.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 67 ada 1 ve 69 ada 4 parsel sayılı mera nitelikli taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemleri ile açılmıştır. Mahkemece taşınmazların mera vasfının davalıdan önce bu yerleri kullanan kişiler tarafından bozulduğu eylemin davalı tarafından yapıldığı kanıtlanamadığından istem reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Gerek 67 ada 1 parsel ve gerekse 69 ada 4 parsel sayılı taşınmazların mera niteliğinde olduğu tartışmasızdır....
Ayrıca eski hale getirme istemi açısından yapılacak projelerin o bölgedeki taşınmazların doğal yapısının bozulmasına ve gölet rezervuar sahasının olumsuz etkilenmesine neden olacağından eski hale getirmenin mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir....
Öte yandan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir (bkz. Y. 5. HD'nin 2019/5189 E ve 2020/10982 K sayılı ilamı)....
(HMK m.26/1) Somut olaya gelince; her ne kadar davanın kabulü ile suya elatmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporlarında eski hale getirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmediği gibi mahkemece de eski hale getirmenin ne şekilde yapılacağı hükümde açık ve net bir biçimde gösterilmemiştir. O halde mahkemece, suyun eski haline getirilmesi için alınacak önlemler ve yapılması gereken işler hususunda önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılmak suretiyle yeni bir rapor aldırılarak infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Maddesi uyarınca tahsis amacı değiştirilen dava konusu taşınmazın eski vasıf ve kapasitesine getirilmesi nin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. İdarenin tespit raporları ile mahallinde yapılan keşif ile de meranın eski hale getirilmediğinin tespit edildiği, davalı tarafça dosyaya sunulan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 30/01/2019 tarihli yazısının meranın eski hale getirilip getirilmediğini tespit etmediği, işletme güvenliği açısından tedbirlerin alındığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan; eski hale getirme bedeli, vasfı bozulan meranın ıslah edilmek suretiyle mera vasfının kazandırılması için boş olan arazide yapılacak masraflardır. Ancak burada talep edilebilecek eski hale getirme bedeli, meralık niteliği bozulan taşınmazın tekrar mera niteliğini kazanması için yapılması gereken masraflardan ibarettir....
Ancak; Anayapının projesine uygun eski hale getirilmesi bağlamında davalılar tarafından yapılmasına karar verilen işler için davalılara Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi gerektiğinin dikkate alınmamış olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin ikinci paragrafında yer alan "çatının projeye uygun eski hale getirilmesine" tümcesinden sonra gelmek üzere "bu iş için davalılara 30 gün süre verilmesine" tümcesinin metne eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 25.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
getirilmediği taktirde bu kez davacı tarafından eski hale getirilmesine ve bilirkişi tarafından belirlenen 1.000,00 TL bedeli geçmemek kaydı ile eski hale getirme bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2011 gününde verilen dilekçe ile meranın eski hale getirilmesi bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, 66 sayılı parselde kayıtlı bulunan ve ... adına 11.05.2009 tarihinde mera olarak tescil edilen alanın, davalı ... tarafından amaç dışı kullanılarak mera vasfının bozulduğunu, eski haline getirilmesini istemiştir. Daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile eski hale getirme bedelinin yapay mera tesis maliyeti ve taşınmazdan elde edilemeyen gelir toplamından ibaret olduğunu ileri sürerek davasını miktar itibarıyla ıslah etmiştir....
hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....