"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/05/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında, davacı tarafından açıldığı anlaşılan Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/118 esasında kayıtlı menfi tespit dosyasına rastlanılmamıştır. Belirtilen menfi tespit dosyasının incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....
Dairemizin 2019/125 Esas, 2021/732 Karar sayılı kararı ile, menfi tespit davası yönünden istinaf talebi reddedilmiş ve bu yönden karar miktar itibariyle kesin olmakla kesinleşmiş, maddi ve manevi tazminat yönünden Harçlar Kanunu 30- 32.madde gereğince harçların tamamlatılması ve usul hükümlerine uygun olarak karar verilmesi için dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. Davacı erkek vekili 10.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, Bakırköy 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 1.074,76 TL bedelli takibin borçlusu olunmadığının tespiti ile 5.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece menfi tespit davasının kabulü, manevi tazminat davasının kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İş Mahkemesi'nin 2010/32 Esas ve 2011/310 Karar sayılı kararı ile müvekkillerinin adı geçen senede ilişkin borçlu olmadıklarının tespit edildiğini bildirerek, icra takibi nedeniyle uğradıkları manevi zararın tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece menfi tespit davası sırasında davalının hala haciz ve tahsil yönünde açık gayretlerinin bulunduğu, verilen ve kesinleşmiş karara göre bedelsiz senedin tahsiline çalışıldığı, açıklanan şekliyle davacıların manevi olarak zarara uğradıkları gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacılar davalı tarafından yapılan takibe karşı ... 2. İş Mahkemesi'nin 2010/32 Esas ve 2011/310 Karar sayılı dosyasında menfi tespit ve kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece senedin teminat senedi olduğu kabul edilerek borçlu olmadıklarının tespitine %40 kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının menfi tespit davasında verilen karardan çok sonra alacağını alması nedeniyle müvekkilinden tazminat talep edemeyeceğini, maddi ve manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maaşından fazladan yapılan kesintilerin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 1.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararı ile gönderilen davanın görüldüğü mahkemece; 18/11/2009 tarihinde davalı bankadan kullanılan 3.750 TL tutarındaki Tüketici Kredi Sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı ve dava konusu olan kredinin davacı tarafından çekilmediği ancak davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak bir durumun söz konusu olmadığı, manevi tazminata hükmedilmesinin olanaklı bulunmadığı gerekçesiyle; menfi tespit talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı banka tarafından düzenlenen 28/12/2009 tarihli teftiş raporunda kredinin başkası tarafından kullanıldığı ve imzaların davacıya ait olmadığı tespit edilmiş olmasına rağmen, davacıya 28/04/2015 ve 04/06/2015 tarihli muaccaliyet ihtarnamelerinin gönderildiği anlaşılmaktadır....
az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiş ayrıca haksız haciz nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı, menfi tespit isteminin yanı sıra manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Mahkemece, sadece menfi tespit talebine ilişkin bir hüküm kurulmuş, manevi tazminat talebi yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, bir hüküm de tesis edilmemiştir. Keza, menfi tespit talebine ilişkin kabul kararı verildiğine göre, mobilyaların iadesi yönünde de bir karar verilmediği görülmektedir. Kararın, açıklanan bu nedenlerle az yukarıda değinilen düzenlemelere aykırılılık oluşturulduğu görülmektedir. Karar bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, menfi tespit ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
Davacı toplam 11.000-TL harca esas değer üzerinden dava açmış, icra dosyasında talep edilen 6.000,00 TL asıl alacak ve 836,00 TL faiz yönünden menfi tespit isteminde ve 5.000,00 TL bakımından manevi tazminat talebinde bulunmuş, 17.04.2014 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunmuştur. HUMK’un değişik 440/III-1. maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Davacı tarafından menfi tespit ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu, taleplerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenlerle davalı vekilinin hükme bağlanan 6.836,00 TL ve 5.000,00 TL ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir....