Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, SGK aleyhine açılan davanın reddine, Davacı lehine 48.808,82 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden faiziyle davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4.maddesine göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. O halde, davacının maddi ve manevi tazminat istemi nedeniyle ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maddi ve manevi tazminat olarak hükmedilen miktarın tamamı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, yukarda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

    Davalı vekili, overbook uygulamasının tüm havayolu şirketlerinde olduğunu, ücretsiz olarak Atatürk Havalimanı’na taşınıp 11.00 uçağı ile Ankara’ya gönderildiğini, davacının maddi zararı olmadığını ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda alına bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının maddi zararının ispatlanamadığı, uçuştaki gecikme ve bu süreçte yaşadığı endişe nedeniyle manevi zararının doğduğu gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 13/04/2007-22/06/2009 gününde verilen dilekçelerle ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat istemleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat istemlerinin reddine dair verilen 13/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...

        Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesinde hem maddi hem de manevi tazminat istemlerini belirsiz alacak olarak niteleyerek 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL de manevi tazminat talebinde bulunduğu, daha sonra birleşen dava dilekçesi ile de asıl davada sehven manevi tazminat talebinde bulunduğunu, manevi zararın yukarıda yapılan açıklamalarda olduğu gibi belirsiz alacak davası olarak talep edilemeyeceğini belirttiği ve davaya konu iş kazası nedeniyle 26.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Mahkemece davacının maddi tazminat talebinin tamamı, manevi tazminat talebinin bir kısmı reddedilmiş olmakla, reddedilen maddi ve manevi tazminat tutarı yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'ye göre davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi hususu doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca, aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Davacı, davalının kendisini darp etmesi nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının haksız eylemi ile davacının yaralandığı ve bir süre çalışamadığı kabul edilerek hesaplanan maddi tazminat tutarı ile manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiş, taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/4. maddesi uyarınca davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin bir bölümü kabul edilmiş olduğundan kabul edilen maddi ve manevi tazminat tutarları üzerinden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK nun 438/son maddesi uyarınca davacı yararına takdir edilen vekalet ücreti tutarlarının ......

              Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine, davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminatın karşılanması isteminden ibarettir. 1-Davacı vekilinin reddedilen 500 TL manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2012 yılı için 1.690,00 TL'dir....

                Dava, birden ziyade davalı yönünden maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların kasten öldürmeye teşebbüs eylemleri nedeniyle müvekkili için her bir davalıdan ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talep etmiş, maddi tazminatın kapsamı hususunda açıklama yapmamıştır. Mahkemece ise yukarıda açıklanan kanuni düzenleme gözetilmeksizin davacının maddi tazminat isteminin toplamının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Şu durumda; mahkemece, dava dilekçesinde maddi tazminatın her bir davalıdan ayrı ayrı talep edildiği ancak kapsamının açık olmadığı gözetilerek davacının maddi tazminat isteminin ne kadarını iş göremezlik gideri, ne kadarını tedavi gideri olarak talep ettiği hususu açıklattırılarak mevcut deliller de değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik tahkikata dayalı hüküm kurulması doğru değildir....

                  Dava, birden ziyade davalı yönünden maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların kasten öldürmeye teşebbüs eylemleri nedeniyle müvekkili için her bir davalıdan ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talep etmiş, maddi tazminatın kapsamı hususunda açıklama yapmamıştır. Mahkemece ise yukarıda açıklanan kanuni düzenleme gözetilmeksizin davacının maddi tazminat isteminin toplamının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Şu durumda; mahkemece, dava dilekçesinde maddi tazminatın her bir davalıdan ayrı ayrı talep edildiği ancak kapsamının açık olmadığı gözetilerek davacının maddi tazminat isteminin ne kadarını iş göremezlik gideri, ne kadarını tedavi gideri olarak talep ettiği hususu açıklattırılarak mevcut deliller de değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik tahkikata dayalı hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

                    K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere verilen kararın bozma kararına uygun olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 12.12.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 43,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının maddi zararı sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat yönünden ise bozma öncesi kurulan hükmün manevi tazminat yönünden temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bahisle manevi tazminat yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu