Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirkete teslim edilen kumaşların ürünlerin talep edilen kalitede olmadığını, müşteri firma tarafından malların onaylanmadığını, malın ayıplı olduğununu, taraflar arasındaki 06.03.2018-26.03.2018 tarihleri arasında yapılan yazışmalardan da anlaşılacağı üzere davacıya malların ayıplı olduğu ve iade edileceği bildirilmesine rağmen malların teslim alınmadığını, davacıya iade faturası düzenlendiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalının ayıplı mal iddiasında bulunmuş ise de, TTK'nın 23/c maddesinde ''malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

    Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir....

    Tüketici bu seçimlilik haklardan biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahip olacağı” belirtilmiştir. Anılan bu yasa maddesi hükmünden de açıkça anlaşılacağı gibi tüketici, kendisine tanınan seçimlik haklardan sadece birini kullanabilecek, başka bir anlatımla terditli olarak talepte bulunamayacaktır. Hal böyle olunca davacıdan talebinin davaya konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine mi yoksa bedele mi yönelik olduğu yönünde açıklanma istenmeli, sonucuna uygun hüküm kurulmalıdır. Bu hususların gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-B.K.nun 101.maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacının dava açılmadan önce davalıları ihtar çekerek mütemerrit duruma düşürdüğü iddia ve ispat edilmemiştir....

      Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır(Yargıtay HGK'nın 24.05.2017 tarih, 2017/19- 1633 E.- 2017/1013 K. Sayılı kararı). Ayıba karşı tekeffül borcu ise, satılan şeyde satıcı tarafından zikir ve vaat edilen vasıfların bulunmamasından veya satılan şeyin değerini yahut akit gereğince ondan beklenen faydaları azaltan veya kaldıran noksanları bulunmasından satıcının sorumlu tutulmasını ifade eder....

      Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır(Yargıtay HGK'nın 24.05.2017 tarih, 2017/19-1633 E.- 2017/1013 K. Sayılı kararı). Ayıba karşı tekeffül borcu ise, satılan şeyde satıcı tarafından zikir ve vaat edilen vasıfların bulunmamasından veya satılan şeyin değerini yahut akit gereğince ondan beklenen faydaları azaltan veya kaldıran noksanları bulunmasından satıcının sorumlu tutulmasını ifade eder....

        DELİLLER : Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, satıma konu fatura, 11/01/2017 tarihli belge, keşif bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı şirket temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında zemin döşemesinde kullanılan granit alım-satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu hususu tarafların kabulünde olup, ihtilaf davalı tarafından davacıya satılan malların ayıplı olup olmadığı ve davalının bir sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

        Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

        Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olmakla,buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; satıma konu ürünün ayıplı çıkması sebebiyle aynı özelliklere sahip ayıpsız bir misliyle değiştirilmesine yönelik ticari satıma konu malın iadesine ilişkin tazminat davasıdır. Taraflar arasında; ticari satıma konu TVnin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı niteliğinde olduğu, söz konusu arızasının kullanıcı hatasından meydana gelip gelmediği, söz konusu ürün ayıplı ise ürünün ayıpsız bir misliyle değiştirilme koşullarını oluşup oluşmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunduğu belirlenmiştir. TBK' nın 219 ve devamı maddelerinde taşınır satışında ayıptan sorumluluk durumları düzenlenmiştir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, araçtaki gizli ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’nun 8/1. maddesi: Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’nun 11 maddesi: (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....

            UYAP Entegrasyonu