Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle satıcı ve ithalatçı firma tarafından ayıpsız misli ile değişimi ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalılarca istinaf edilmiştir. Davacı tarafın talebinin, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve uğranılan maddi zararlar için tazminat verilmesi olduğu dikkate alındığında; dava yığılması söz konusu olup (HMK md. 110), her bir bağımsız talebin ayrı ayrı incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacının, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine yönelik hüküm tesis edilmiş ise de; aracın ayıplı olması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan maddi zararlarının ne olduğu hususu açıklattırılmadığı gibi maddi tazminat istemi konusunda bir karar da verilmemiştir. HMK'nın 26/1 maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, 6098 sayılı TBK'nun 219 vd. maddelerinde düzenlenen davacı tarafından satın alınan traktörün gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı TBK'nun 227 maddesindeki misli ile değişim ve traktörün kullanılamamasına dayalı tazminat talebine ilişkindir. Yargıtay 3....

Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı---- değişmiş olup olmadığı, sol ön kapı dışındaki diğer yerlerde ---- düzey boya bulunup bulunmadığı, sıfır km olarak alınan aracın ayıplı olup olmadığı, aracın ayıplı olması halinde aracın misli ile değiştirilip değiştirilemeyeceği veya bedel iadesinin olup olmadığı ayrıca manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının karıştığı trafik kazası bulunup bulunmadığı ve aracın bu sebeple boya işlemi görüp görmediği noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, ticari nitelikteki satım sözleşmesinde ayıp iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: 6098 sayılı TBK.nun 227. Maddesindeki; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2....

    Davalı vekili, davacının ayıplı kumaşların yerine temiz kumaş vermeyi taahhüt etmesine rağmen bunu yapmadığını, satılan kumaş bedellerinden mutabık kalınan miktarın tamamen ödendiğini, vade farkı talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre uyuşmazlığın vade farkı ve reklamasyon faturasından kaynaklandığını, vade farkı ile ilgili yazılı sözleşme ve uygulama bulunmadığı, davacının takip tarihi itibari ile kumaş bedeli 17.920.502.979. TL talep hakkı var ise de takipten sonra düzenlenen aynı tutarlı reklamasyon faturasının haklı olduğu ve borcu baştan itibaren sona erdirdiğinden davanın ve tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalının bedelden indirim istemi, malın geç teslim edilmesinden doğan zarar ve ayıp iddiasına dayalıdır....

      Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.'' denilmektedir. Dava konusu bağımsız bölümün satışına dair sözleşme, bağımsız bölümün teslim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve davada uygulanması gereken 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; malın ayıplı olması durumunda tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

        DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari satım ilişkisinden kaynaklı ayıplı ifa iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekilinin kanuni süresi içerisinde ibraz ettiği saptanan cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunması üzerine işbu itiraz HMK'nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır. Bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda; huzurdaki davada ticari satım ilişkisinden kaynaklı ayıplı ifa iddiasına dayalı tazminat isteminde bulunulduğu, yanların tacir olmakla Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, tacir olan taraflar arasında yetki şartını haiz yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafça yetki ilk itirazında HMK'nın 6 ve 19. maddeleri uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirtildiği görülmüştür....

          DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari satım ilişkisinden kaynaklı ayıplı ifa iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekilinin kanuni süresi içerisinde ibraz ettiği saptanan cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunması üzerine işbu itiraz HMK'nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır. Bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda; huzurdaki davada ticari satım ilişkisinden kaynaklı ayıplı ifa iddiasına dayalı tazminat isteminde bulunulduğu, yanların tacir olmakla Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, tacir olan taraflar arasında yetki şartını haiz yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafça yetki ilk itirazında HMK'nın 6 ve 19. maddeleri uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirtildiği görülmüştür....

            UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, davacının davalıdan satın aldığı malın ayıplı olup olmadığı, muayene ve ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....

              Dava, ayıplı araç satışına ilişkin semen tenzili davasıdır. Davacı, araç bedelinin 20.700,00 TL olduğunu ve aracın ayıplı olması nedeniyle ayıplı malın piyasa değerinin tespit edilip buna göre bedel iadesine karar verilmesini istemiş, davalı aracın gerçek satış bedelinin daha düşük olduğunu savunmuştur....

                Davada , ayıp iddiasına dayalı nispi ile değişim, terditli olarak bedel iadesi talep edilmiştir. Mahkeme, davacının aracının kaza sonucu servise gittiği, araçta ayıp olduğu hususunun davacı tarafça ileri sürülmediği , aracın ayıplı olmadığı, dolayısıyla azami tamir süresinin aşılması durumunun ayıplı mallarda gündeme gelebileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının ayıp iddiasına dayalı olmayan nispi ile değişim yada bedel iadesi talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ;"Davacının davasının reddine" karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile davalı T3....AŞ vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; Davacı vekili istinaf dilekçesinde ;garanti belgesindeki yasal tamir süresinin aşıldığını,aracın bu nedenle ayıplı olduğunu belirterek ilgili ve belirttikleri tüm yasal hükümler gereğince davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu